Baraj ve HES’ler Dersim’i karsız bıraktı

Baraj ve HES’ler Dersim’i karsız bıraktı

Dersim’in Ovacık ilçesinde son 2 yıldır yeterli kar yağışının olmaması halkı tedirgin ediyor. Munzur Nehrinin başlangıç yeri olan Ovacık’ın Munzur dağlarında 4 ile 8 metreye varan kar yağışı beklenirken, Erzurum, Erzincan ve Gümüşhane’de yapılan HES ve barajlar nedeniyle iklim değişikliğine neden olduğu belirtiliyor.

Dağlarında 4 mevsim kar eksik olmayan Dersim’in Ovacık ilçesi bu yıl da kurak bir kışı geride bıraktı. Yoğun kar yağışı nedeniyle farklı kentlerde yaşamı olumsuz etkilediği gerekçesiyle tedirginliğe neden olurken, Ovacık’ta ise kar yağışının düşük olması halkı tedirgin ediyor. Munzur dağlarında her yıl metrelerce düşen kar yağışı son 2 yıldır neredeyse bir metreyi aşamayan kar yağışı nedeniyle bitki örtüsü, yaban hayatı ve su kaynaklarına olumsuz etki bıraktığı belirtiliyor.

Munzur Nehri’nin ana kaynağı olan Ovacık Munzur Baba Gözelerinde her yıl çok sayıda su kaynağın kuruduğuna işaret eden Ovacıklılar, kuraklığın tek nedeni baraj ve HES’ler olduğunu söylüyor. Baraj ve HES’lerin yapılması halinde iklim değişikliği ile felaketle karşı karşıya kalacaklarını ifade eden esnaf Akın Gedik, kutup kent olarak bilinen Ovacık’ın kuraklık ile yüz yüze kaldığını belirterek, “Ovacık’ı bir kez görenlerin ilk söylediği kent ‘Kürdistan’ın kutup kenti’ olarak tanımlarlar. Ancak son 2 yıldır neredeyse hiç kar yağmıyor. Dünyanın dört bir yanında insanlar kar yağışı nedeniyle rahatsızlığını dile getiriyor. Hatta ‘kar yağmayacak’ denildiğinde müjdeli haber gibi algılıyor, ama Ovacık’ta en az 4 metre kar yağmazsa hepimiz tedirgin oluyoruz. Ekim ayından Mart ayının başına kadar düşen kar erimeden birikiyordu. Yüksek yerlerde 8 metreyi aşan kar tabakası vardı ama artık yok. Dersim Merkez, Erzincan, Erzurum ve Gümüşhane’de yapılan HES ve barajlar iklim değişikliğine neden oldu. Şimdi Ovacık’ta kar yağmazsa pınarlar kuruyacak ve şimdiden Munzur Baba Gözelerinin çoğu kurumuş durumda. Biz suyu kutsal görürüz onun için her bir gözeyi bir ziyaret olarak kabul etmişiz. İlkbahar’da pınarlar aktığında niyaz götürür orada o suya şükranlarımızı ifade ederiz” dedi.

‘KURAKLIK KUTSAL YERLERİ DE ENGELLEYECEK’

Ovacıklıların 6 ay boyunca kar altında yaşadığını söyleyen Soner Kaplan ise komünal kültür ile doğa şartlarına karşı mücadele ettiklerini belirtti. 6 ay kar altında yaşar ve doğa koşullarına göre yaşamlarını konumlandırdıklarını vurgulayan Kaplan şunları ifade etti: “Komünal yaşam olmazsa bazı insanlar bir haftada yaşamını yitirir. Tek isteğimiz kutsallarımızın yok olmaması için baraj ve HES’lerin yapılmamasıdır. Biz burada da çok mücadelesini verdik fakat elimizden bir şey gelmiyor gözümüzün önünde dağlarımızdan altın arama faaliyetleri oluyor. Siyanürlü altın arama ocakları bu coğrafyaya çok zarar veriyor. Ovacık ilçesi 20 yıldır güvenlik gerekçesiyle halkın ziyaret edebilme olanakları bulunmuyordu. Şimdiki durum eskisi gibi fiili bir engellenme yok ama bu kez barajlarla doğamız yok ediliyor.”

‘KAR ÇİÇEKLERİ YOK OLACAK’

Havaların ısınmasıyla yeni yağan kar yağışının da eriyerek doğaya pek bir faydası olmayacağını söyleyen Özgür Munzuroğlu, kar çiçeklerin de artık yetişemeyeceğine işaret ederek, “Ovacık endemik çiçek florasının en yoğun olduğu bir coğrafyaya sahiptir. Kar yağışının yok denilebilecek kar az yağması nedeniyle artık kar çiçeklerin yeşermeyecek. Ayrıca dünyada birkaç bölgeden biri olan Munzur Dağlarında yaşayan Şamua denilen dağ keçisi ve Ur Kekliği yok olacak. Şamuanın yaz mevsiminde dahi karlı bölgeler olmazsa yaşama şansı yoktur. Diğer tarafta Ur Kekliği en az 2 bin rakımlık dağ zirvesinde yaşamalıdır. Ağır cüsseye sahip olduğu için uçma mesafesi çok kısa, yaşam olanağı bulamaz. Karsız bir Ovacık’ta hiçbir canlı yaşam olanağı bulmaz” dedi.

Munzuroğlu, Munzur’da, Dersim’de baraj yapımına karşı hep mücadele ettiklerini, ama yine de baraj projelerinin devam ettiğine de dikkat çekti. Kürdistan ve Karadeniz’de yapılan barajların etkisiyle kar yağışının çok düşük olduğunu vurgulayan Munzuroğlu, az kar yağmasının yaz aylarında su sıkıntısı yarattığını, tarımı olumsuz yönde etkilediğini de vurguladı. Meraların, yaylaların erken kurumasını da beraberinde getirdiğini ifade eden Munzuroğlu, “Hayvancılık ta darbe yiyor. Eskiden 4-5 metre yağan kar iki yıldır 1 metre anca yağıyor ve bu kadar yağan kar elbette ki başta su kaynaklarının azalmasından dolayı yeterli gelmiyor. 2014 yazında birçok çeşme kaynağı hiç akmadı bile küçük dereler tamamen kurudu Ovacık’ta Mart ayına kadar kayak yapılıyordu ama kar az yağdığından erken kalkıyor ve bundan dolayı kayak mevsimi de erken bitiyor” diye konuştu.