‘Barış umudu heba edilmesin’
‘Barış umudu heba edilmesin’
‘Barış umudu heba edilmesin’
İmralı Adası’nda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Türk devleti arasında barış görüşmelerinin başlamasıyla devam eden süreci değerlendiren Kürtler, halklarda yeşeren barış umudunun heba edilmemesini istiyor. Kürt halkının tarih boyunca fiziki ve kültürel soykırıma direnerek varlığını koruma çabası içerisinde büyük bedeller ödediğini hatırlatan Erkan Uludağ, “İki tarafta kendine düşen görevi yerine getirsin. Artık yeter, yıllardır yaşanan bu savaşta anne babalar çok ağladı. Halka verilen bu umut yıkılırsa bunun sonucu daha da ağır olur” dedi.
İmralı Adası’nda 16 Şubat 1999 yılından bu yana esir tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Türk devleti arasında başlayan barış görüşmelerinin ışığında ANF’ye konuşan Kürtler, "Öcalan'a özgürlük Kürtlere statü" şiarı ile kutlanacak olan 2013 yılı Newroz’unun bir irade beyanı olacağını ve Kürt halkının bir kez daha barış mesajları vereceği ifade etti.
Kürt Halk Önderi Öcalan ile Türk devleti arasında barış görüşmelerinin başlamasıyla Türkiye halklarında barış umudu yeşerirken, süreci ANF’ye değerlendiren Kürtler, Türk Başbakanı Tayyip Erdoğan’ı samimi bulmuyor.
‘BARIŞ UMUDU BOŞA ÇIKMASIN’
Kürt halkının tarih boyunca fiziki ve kültürel soykırıma direnerek varlığını koruma çabası içerisinde büyük bedeller ödediğini hatırlatan Erkan Uludağ, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Türk devleti arasında başlayan barış görüşmelerini önemli bulduğunu ifade etti. Türk devletinin barış söylemlerinde samimiyse somut adımlar atarak halklarda yaratılan barış umudunun heba etmemesini gerektiğine işaret eden Uludağ, “Kime güveneyim? Biz Öcalan’a güveniyoruz. Ve şimdi Erdoğan’da güvenmek zorundayız. Çünkü halka umut verdiler, bu barış umudu boşa çıkmasın. İki tarafta kendine düşen görevi yerine getirsin. Artık yeter, yıllardır yaşanan bu savaşta anne babalar çok ağladı. Halka verilen bu umut yıkılırsa bunun sonucu daha da ağır olur. Eğer Türkiye’nin Avrupa’da güçlü olmasını istiyorlarsa Kürdün de Türkün de bir olması gerekir. Bir yola çıkmışlarsa o yolda sonuna kadar gitmek lazım” diye konuştu.
“Barışı istemeyenler ortalığı karıştırmasa, savaşlardan çıkar elde edenler olmasa halklar arasında bir sorun yok” diyerek Kürt halkının da Türk halkının da barışa hazır olduğunu söyleyen Uludağ, tarihi bir anlam taşıyan 2013 Newroz’unun barış getirmesi umuduyla sözlerini tamamladı.
HALKLAR ARASINDA SAVAŞ YOK
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürt sorunun çözümü noktasında attığı adımlara değinerek, içinde bulunulan süreçte Öcalan’a güvendiğini söyleyen Emrah Şinda ise, “Öcalan’a güveniyorum. Çünkü Öcalan çözüm noktasında klasik yaklaşımların ötesinde bu sorunun çözülmesi gerektiğini çok net bir şekilde görmüştür” dedi.
“Gelinen noktada iki tarafında çözümün silahlarla olmadığını görmüştür” diyen Şinda, Kürt halkının Türk halkıyla her zaman barışık olduğunu ifade ederek, “Biz kafatasçı, milliyetçi o faşist zihniyetle uyum sağlayamıyoruz. Ki uyum sağlamamızda mümkün değil. Türkiye halkları da Kürt halkıyla bir savaş halinde değil. Ancak içlerindeki ırkçı gruplar Kürt halkıyla barışmaya hazır değil” diye konuştu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Türk devleti arasında başlayan barış görüşmelerini, “Bu beklenmeyen bir şekilde ezber bozma durumu oldu” diye değerlendiren Şinda, “Erdoğan’ın profilinde savaş vardı. Tam sürecin kızıştığı bir noktada Öcalan’ın devreye girmesi ile süreç tersine döndü” ifadesinin kullandı.
"Öcalan'a özgürlük Kürtlere statü" şiarı ile kutlanacak olan 2013 yılı Newroz'una tarihi bir sürecin başlangıcına sahiplik ettiğini ifade eden Şinda, “2013 Newrozu önceki yıllardan daha farklı olacak çünkü halk taleplerini ortaya koyacak ve Türk halkına biz barışa hazırız mesajını verecektir” diye kaydetti.
‘ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ İSTİYORUZ’
Türk Başbakan Tayyip Erdoğan’ın barış söylemlerini samimi bulmadığını ve barış için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a güvendiğini belirten Hasibe Uludağ ise, “Öcalan’a güveniyorum çünkü taleplerimiz aynı. Özgürlük ve barış istiyoruz, bu savaş bitsin istiyoruz. Öcalan yanlış bir şey yapmadı, yanlış bir şey yapsa bu kadar insan onun arkasında olmazdı. Asker de bizim çocuğumuz, dağdaki gerilla da bizim çocuğumuz arada bir fark yok. Benim 4 oğlum askerlik yaptı şimdi bir oğlum daha askerlik yapacak. Kürt de Türk de hepimiz kardeşiz” diye düşüncelerini dile getirdi.