Baro Genel Kurulu’nda ‘Sayın Öcalan’ tahammülsüzlüğü

Baro Genel Kurulu’nda ‘Sayın Öcalan’ tahammülsüzlüğü

İstanbul Barosu, başkan ve 11 yöneticisi hakkında dava açılmasının ardından aldığı karar doğrultusunda bugün olağanüstü Genel Kurul için toplandı. Genel Kurulda avukat Epözdemir’in ‘Sayın Öcalan’ ifadesine tahammülsüzlük, Özgürlükçü Hukukçular Platformu üyesi avukatlar ile milliyetçi-ırkçı avukatlar arasında gerginliğe neden oldu.

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu 11 baro yöneticisi hakkında 'Yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs' suçlamasıyla dava açılmasının ardından İstanbul Barosu yönetimi tarafından alınan karar doğrultusun Olağanüstü Genel Kurul bugün toplandı. Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan kurula Adana, Muğla, Edirne, İzmir, Ankara , Eskişehir, Bursa gibi bir çok baro da destek verdi. 
Kurulun yapıldığı salona 'Susmayacağız', 'Tutuklu avukatlar serbest bırakılsın', 'Baroma dokunma' yazılı pankartlar asıldı.

Genel Kurulu'nda haber adı altında provokasyon ve sol muhalif kesimleri hedef göstermesi ile tanınan Yeni Akit gazetesi muhabiri Mehmet Özmen provokasyon yarattı. Divanın ısrarlarına rağmen kürsüden inmek istemeyen Özmen, avukatların ‘dışarı’ diyerek tempo tutması üzerine salondan çıkarıldı.

Provokasyon girişimi ardından Genel Kurul'da avukatlar arasında da arbede yaşandı. Kurulda bazı avukat grubu temsilcileri sırasıyla konuşmaları yaptı. Özgürlükçü Hukukçular Platformu temsilcisi Fırat Epözdemir konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktı. Avukat Epözdemir'in konuşmasında Kürt Halk Önderi için "Sayın Öcalan" demesine milliyetçi-ırkçı avukatlar tarafından tepki gösterildi. Bir kadın avukatın “Bebek katiline sayın Öcalan diyene saygı duyamam' diye bağırması üzerine tutuklu Kürt avukatların fotolarını taşıyan Özgürlükçü Hukukçular Platformu avukatları karşı tepki gösterince ortam gerginleşti. Bazı milliyetçi-ırkçı avukatların saldırı teşebüssünde bulunması sert tepkiyle karşılandı. Gerginlik salonda bulunanların araya girmesi ile bitirildi. 

Ardından Genel Kurula hitaben bir konuşma yapan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasal, "Bu kadar çabuk bir araya geleceğimizi düşünmemiştim. Şu anda karşınıza, 12 Eylül'den bu yana yargılanan sanık konumundaki bir baro başkanı olarak karşınıza çıktık. Savcılık yaptım, avukatlık yapıyorum. Bir tek sanık olmamıştım ona da tamamlamış bulunuyorum. Tarihte bazı anlarda yargılama yapmak ezer, ancak yargılanmak onur verir. Bu onuru da yaşıyoruz" dedi. 

Avukatlık onurunu korumak için bedel ödemeye hazır olduklarını belirten Kocasakal, "4 yıla kadar hapis istemi ile yargılanıyoruz. 3 tane daha hakkımızda suç duyurusu var” dedi.  

Bu dönemde hukukun ayaklar altına alındığını, baskı ve zulmün sivil bir diktaya dönüştüğü savunan Kocasakal, "Bağımlı şekilli kurgulu yargı, hak ve özgürlüklerin en büyük düşmanı iktidarların en büyük silahı haleni gelir. Ne yazık ki Türkiye'de yaşanan budur bugün. Bağımsız ve tarafsız yargı toplumsal düzenin bel kemiğidir. Türkiye bugün omurilik felcidir. Bunun adı ileri faşizmdir. Buradan sonra gideceğiniz bir yer yoktur" diye konuştu. 

Bu sırada Çağdaş Hukukçular Derneği'ne üye bir grup avukat "Devrimci avukatlar onurumuzdur" yazılı pankart açarak slogan attı. 

ÇHD üyesi bazı avukatların DHKP-C operasyonları kapsamında tutuklanması da değinen Kocasakal, "Avukatları terör örgütü ile yan yana getirip itibarsızlaştırmaktadırlar. Bir avukata sorguda savcı 'Neden hep bu tür davaları alıyorsunuz?' diyor. Size ne? Ben avukatım istediğim davayı alır, istediğimi de almam. Siyasi dava almak bir avukatı örgüt üyesi mi yapar? Böyle sakat bir mantık olur mu? Biz adliyenin müşterisi değil sahibiyiz. Adliyede bizim, duruşma salonu da bizim. Biz hiçbir iktidara biat etmeyiz. Kimsenin kölesi olmayız. Biz gücümüzü iktidardan değil haktan alırız. Biz avukatız, tüccar hiç değiliz. Yargının kurucu unsuruyuz. Yargının yıkıcı unsurlarına karşı da biz varız. Bizi salonlarından çıkarırsanız adaleti çıkarırsınız. Bizi çiğnemeden hiç kimse hak ve özgürlükleri boğamaz" diye konuştu. 

Avukatlara yönelik saldırılara karşı hak ettikleri cevabın verileceğini vurgulayan Kocasakal, "Bizi hukuksuz davalarla, hapis tehditleriyle, gözaltılarla, görevden alma tehditleriyle, milletvekili twettleriyle, gayrimeşru darbe teşebbüslerinizle, Silivri ve bavul hukukunuzla korkutamaz sindiremezsiniz” dedi.

Haklarında açılan dava kapsamında 17 Mayıs'ta yargılanacaklarını belirten Kocasakal, "Gün ayrımcılık günü değil ileri faşizme karşı bir olma, mücadele günüdür. Söz artık yetersiz kalmaktadır. Artık eylem zamanıdır" ifadelerini kullandı. 

Nazım Hikmet'in şiirini okuyan Ümit Kocasakal ayakta alkışlandı. Salonda "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.