Barzani-Erdoğan görüşmesinde imzalar atılmadı

Barzani-Erdoğan görüşmesinde imzalar atılmadı

Petrol ve doğal gaz anlaşmalarının imzası için Ankara’ya gelen Neçirvan Barzani ile Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan arasındaki görüşme sona erdi. Ancak imzalar Erdoğan'ın Bağdat ve Hewler ziyareti sonrasına kaldı. 

3 saat süren görüşmede petrol boru hattı ve doğal gaz anlaşmaları ele alındı ancak Başbakanlık kaynakları anlaşmanın imzalanmadığını duyurdu.

Erdoğan da önce Irak ardından Hewler’i ziyaret etmek istediğini söyledi.

ANKARA-BAĞDAT-HEWLER ARASINDA DİPLOMASİ TRAFİĞİ

Ankara-Hewler ve Bağdat arasında son günlerdeki diplomatik hareketlilik dikkat çekiyor. Ankara yönetimi Hewler yönetimi ile görüşürken diğer taraftan da Bağdat'taki Maliki yönetimi ile aralarındaki gerginliği azaltmak istiyor.

BORU HATTINDAN 16 MİLYAR DOLARLIK PETROL AKACAK

AKP Hükümeti Güney Kürdistan'daki Petrol ve doğal gaz rezervlerini Türkiye üzerinden dünya pazarına sunarak ekonomik rant sağlamak peşinde.

11 milyar dolarlık ihracatla Türkiye'nin Almanya'dan sonra en büyük ikinci partneri olan Güney Yönetimi ile dev enerji anlaşması tamam.

Boru hattından yıllık 16 milyar dolarlık petrolün akması bekleniyor.

YILLIK 10 MİLYARLIK DOĞAL GAZ ANLAŞMASI

Doğalgaz ise 2015'te gelecek.

Doğal gazdaki rakamın ise yıllık 10 milyar doları bulması bekleniyor.

Kürdistan'daki petrol ve doğal gazdaki bu paraların hangi ülkenin denetiminde olacağı ise tartışma konusu.

ABD, Güney Kürdistan petrol ve doğal gaz paralarını kendi bankalarında tutmak istiyor; AKP iktidarı ise petrol boru hattına sahip olacağı için paranın Türkiye bankaların da olmasını...

Bağdat'taki Maliki yönetimi ise Güney Kürdistan'ın Ankara ile anlaşma yapmasından kaygılı.

Çünkü bu parayı kasasına alan banka veya bankalar, yıllık 16 milyar doları bulması beklenen petrol gelirlerinden önemli bir miktarda nema elde edecek.

İştah kabartan bu rakamlar, KDP ile AKP'nin hem ekonomik hem de siyasal zeminde ortak hareket etmesinin temel nedeni olarak gösteriliyor.

Siyasal gözlemciler AKP'nin böylelikle KDP'yi hem Kuzey Kürdistan'daki çözüm sürecinde kendi yedeğine alacağını; hem de Rojava'daki süreci kontrol etmeyi amaçladığını belirtiyor.