Rojava Kürtlerinin statüsünün tanınmasını ve ambargonun son bulmasını isteyen Rojava Kürdistan’ı ile Dayanışma Platformu, Güney Kürdistan Federe Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’ye, “Batı Kürdistan halkına uygulanan ambargoya son verilmelidir. Ýnsani yardımların gidişine izin vererek olası felaketlerin önüne geçilmelidir” diyerek çaðrıda bulundu.

Rojava Kürdistan’ı Ýle Dayanışma Platformu yaptıðı yazılı açıklama ile Rojava Kürtlerine uygulanan baskının ve ambargonun kaldırılmasını istedi. Ve bugün startı verilen yardım kampanyasına destek çaðrısında bulundu.

“Diktatöryal, otoriter yönetimin hüküm sürdüðü ve iç savaşın yaşandıðı ülkelerden biri de Suriye’dir” ifadesinin kullanıldıðı açıklamada, Kürtlerin Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 20‘sini oluşturmasına raðmen yurttaş olarak bile kabul edilmeyerek demokratik haklardan yoksun bırakıldıkları kaydedildi.

Suriye’de yaşanan çatışmalarda taraf olmayan, savaşmayan Kürt halkının sadece halk olmaktan kaynaklı haklarını kullanmak ve diðer halklarla eşit özgür yaşamak için özyönetimini ilan ettiði belirtilen açıklamada, “Evrensel demokratik bir hakkın ilanı olan Kürtlerin özyönetimini Türkiye başta olmak üzere bütün uluslararası kurum ve devletlerin de tanıması gerekir. Demokratik deðerlerin, eşit, adil ve özgürlükçü olmanın gereði de budur” denildi.

Barışçıl bir ortamda demokratik bir ülkede kendi statüsü ile yaşamak isteyen Rojava Kürtleri’nin Türkiye tarafında tehdit edildiðine dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti: “Suriye Halkları için demokrasi ve özgürlükler havarisi kesilen Türkiye söz konusu Kürtlerin demokratik hak ve özgürlükleri olunca tehditlerinde geri kalmadıðı gibi Esat yönetiminden farklı olmayan, halk ve özgürlük düşmanı bazı grupları silahlandırıp lojistik saðlamaktan da çekinmemiştir. Bundan cesaret alan bazı çeteler Suriye’nin en istikrarlı bölgesi olan Rojava’da Kürtlere yönelik silahlı saldırılar gerçekleştirmiştir. Kürt halkı nerede olursa olsun Kürtlerin en küçük kazanımını kendi kazanımları tehdit ve saldırıları da Kürtlerin geneline yapılmış olarak görmekte ve kabul etmemektedir.

AKP Hükümeti ve devlet yetkilileri Suriye Kürtleri ile ilgili politika belirlerken, kendi ülkelerinde milyonlarca Kürdün yaşadıðını da unutmamaları gerekir. AKP’nin Kürt halkının kazanımlarına yönelik negatif politikaları bir bütün olarak Kürt Halkını incitmekte ve birlikte yaşam duygularını zayıflatmaktadır. Kürtler Saddam’ın diktatörlüðünü kabul etmediði gibi Esat’ın diktatörlüðünü de kabul etmemektedir. Suriye’nin geleceðini de bir başka ülke deðil, ancak orada yaşayan halklar belirleme hakkına sahiptir.”

“Batı Kürdistan halkı bir yandan Baas Rejiminin bombalamalarına maruz kalırken, diðer yandan Türk devleti ve AKP hükümetinin desteklediði ÖSO’ya baðlı silahlı gruplar ile mücadele etmekte, aynı zamanda sınır kapıları kapatılarak Rojava Halkı adeta bir tecrit ve ambargoya tabi tutulmaktadır” denilen açıklamada, Türkiye’nin güney kapılarını kapatarak Kürt halkını açlıkla terbiye etme yoluna gittiðinin altı çizildi. Türkiye’nin Kürtlere yaklaşıma karşı ciddi saðlık ve açlık sorunlarıyla karşı karşıya kalan Rojava halkının, özgürlük yürüyüşünü geliştirmeye devam ettiði vurgulanan açıklamada, “Son olarak Güney Kürdistan sınır kapısının kapanmasıyla birlikte, Rojava dış dünyadan izole edilerek, Batı Kürdistan Halkı doðrudan açlıða mahkum edilmiştir.

Acil yardıma ihtiyacı olan Rojava halkına kısa sürede acil yardım gitmezse, onarılması imkansız yaralar açılabilir, önü alınamaz hastalıklar baş gösterebilir ve telafisi mümkün olmayan felaketler baş göstererek ölümlere neden olabilir” denildi.

Güney Kürdistan Başkanı Mesut Barzani’ye “Kardeş kanının dökülmesine izin vermeyeceðim” sözü de hatırlatılan açıklamaya şöyle devam edildi: “ Kürtlerin özgürlüðe yürüdüðü bu süreç, aynı zamanda Kürtlerarası birliðin, beraberliðin ve kardeşliðin en fazla ispatlanması gereken süreçtir. Yine unutulmaması gereken bir başka gerçek de Batı Kürdistan halkı da Güney Kürdistan halkı gibi özgürlüðe sevdalanmış ve bunun için hiçbir bedel ödemekten kaçınmamıştır. En deðerli evlatlarını yitirmiştir. Rojava halkının iradesinin kırılması, bütün Kürdistan halkını ve özgürlük mücadelesini olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenle Sayın Barzani’ye çaðrımız, ‘Kürdün, Kürde kapılarını açarak’ Batı Kürdistan halkına uygulanan ambargoya son vermesidir. Ýnsani yardımların gidişine izin vererek olası felaketlerin önüne geçmesidir.”

Açıklamada, Kürt halkına ve kamuoyuna ise, bugün başlatılacak olan yardım kampanyasına destek olmaları çaðrısı yapıldı. “Her türlü baskıya, sömürüye ve uluslararası ambargoya karşı direnen halkımıza yardım eli uzatmak hepimizin görevidir” denilen açıklamada, bu nedenle seferberlik ruhu ile tüm Kürtlerin bugünden itibaren başlatılacan yardım kampanyasına duyarlılık göstermesi gerektiði de belirtildi. Açıklamada “Bizler siyasi parti, sivil toplum örgütü ve siyasal oluşumlardan müteşekkil Suriye Küdistan’ı ile Dayanışma Platformu olarak halkımızın her ferdini Rojava halkına insani yardım elini uzatacaðına, toplumda duyarlılık yaratacaðına ve bir gönüllü olarak görevini yerine getirerek Rojava Halkının özgürlük umudunu diri tutmada misyon üstleneceðine inanıyor ve bu konuda çaðrımızı yineliyoruz.”