Başaran: Bu felaket iktidarın rantçı siyasetinin sonucu

Elazığ'da inceleme yapan HDP heyeti, iktidarın çoğu köye destek vermediğini, yardımlar arasında da ayrımcılık yaptığını belirtti. Heyet, "Felaketin nedeni iktidarın rantçı siyaseti" dedi.

Elazığ depreminin ardından incelemelerde bulunan HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz ve Muş Milletvekili Şevin Coşkun'dan oluşan heyet, il yöneticileriyle beraber basın açıklaması yaptı. Heyet, HDP belediyelerinin organizasyonuyla toplanan yardımların depremzedelere ulaştırılmaya başlandığını ve yardımların süreceğini ifade etti.

YILDIRIM: KRİZ MASASI OLUŞTURDUK

HDP Elazığ İl Eşbaşkanı Baki Yıldırım, "Deprem haberini alır almaz kriz masası oluşturduk. Saat 01:00'dan itibaren arkadaşlarımızı depremden zarar gören alanlara yönlendirdik. İl merkezi, Sivrice ve Gezin’de durum tespiti yaptık. Sabah saatlerinden itibaren arkadaşlarımız Elazığ merkez, Maden, Sivrice ve Gezin’e bağlı köyleri gezerek genel tespitler yaptı. Genel merkezden gelen heyet ile birlikte Gezin ve Sivrice ilçelerimizi ziyaret edip, durum tespiti yaptık. Bu konudaki çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.

BAŞARAN: İKTİDARIN VURDUMDUYMAZLIĞI ÖLDÜRÜYOR

Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran da şunları söyledi:
"Doğal afetlerin önüne geçmemiz söz konusu değil ama doğal afetlere hazırlıklı olabilir, can ve mal kaybına neden olmadan önlemler alabiliriz. Dünyanın birçok yerinde farklı örneklerini görüyoruz. Bugün merkezi üssü Sivrice olan Elazığ depreminde gördüğümüz gibi Türkiye olarak doğal afetlere hazırlığımız yine yokmuş. Göz göre göre yaşamını yitirenlerle karşı karşıyayız. Bir problem olduğu konuşulan ve doğal afete dayanıklı olmadığı tespitli olan 6 katlı bir bina 4 kişiye mezar oluyorsa bunun sorumluluğunu doğaya, doğal afete bağlayamayız. Bu iktidarın vurdumduymazlığı, iktidarın doğal afetler konusundaki hazırlıksızlığı, öngörüsüzlüğünün bir sonucudur. O açıdan asıl sorumluların kim olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

'60 KÖYE İKTİDAR HİÇ ULAŞMAMIŞ'

Yerel kriz  koordinasyonlarımız depremin geldiği ilk dakikadan itibaren çalışmalarını başlattı. Sivrice ve Maden’e bağlı yaklaşık 60 köye ulaştılar. Aslında iktidarın ve devletin hiç ulaşmadığı alanlardı bu alanlar.
Hatta 2 ölü, biri ağır 3 yaralının olduğu Çevrimtaş köyüne kimse ulaşmamış. Bu köyde insanlar kendi olanaklarıyla arama kurtarma çalışmaları yapmışlar.

'YARDIMLARDA BİLE AYRIMCILIK VAR'

2 günlük çalışmamızın sonucunda gördük ki bu 60 köy ve Sivrice'ye yardımlar ulaştırılmamış. Yaptığımız görüşmeler sonucunda Sivrice'ye yardımların geldiğini ancak yardımların AKP ilçe başkanının eliyle yandaşlarına dağıtıldığını, esas ihtiyaç sahiplerine dağıtılmadığını öğrendik. Köylere hiçbir yardım ulaşmadığını, ulaşan tek yardımın topkek olduğu, halkın da çadır, battaniye ihtiyacı olduğunu ve bu yüzden çok zor durumda olduğunu gördük.
Elazığ kışı çok sert yaşıyor. -20 dereceye varan bir soğuk söz konusu. Cemevleri halkın toplanma  alanlara dönüştürülmüş. Ellerinden geleni yapıyor cemevleri ama kapasite olarak yetersiz. Evleri yıkılmasa bile insanlar travma yaşıyor ve risk devam ediyor. Bunun için çadır ihtiyacı olduğunu ifade ettiler. Ama çadır ulaştırılmıyor ya da çadır ulaştırılan yerlere ısıtıcı verilmemiş. Tüp verilen yerde başlık, katalik verilen yerde tüp verilmemiş. Aslında insanların aklıyla zekasıyla dalga geçilen bir atmosfer var.
27 belediyemiz yardım çalışmaları yapıyor.
Burada gerçek bir tablo var. Ama iktidarın basın açıklamasına da yansıyan cümle şu: "Toplumda iyi bir algı var". Bu iyi algı bir hakikatle özdeşleşmediği müddetçe muhalefetini yapmaya devam edeceğiz."