Basın özgürlüðü tüm dünyada tehdit altında

Basın özgürlüðü tüm dünyada tehdit altında

Baðımsız ve çoðulcu medyayı desteklemek için 1993 yılından beri Dünya Basın Özgürlüðü Günü kutlanıyor. Ancak gazeteciler iktidarlar ve silahlı grupların hedefi olmaya devam ediyor. Basın özgürlüðü başta Türkiye olmak onlarca ülkede tehdit altında.

DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜÐÜ 1993’TE ÝLAN EDÝLDÝ

Dünya Basın Özgürlüðü günü, 1991’de baðımsız ve çoðulcu bir Afrika basınının gelişmesi üzerine yapılan bir seminerin ardından Aralık 1993’te BM Genel Kurulu tarafından ilan edildi. 1991’de Namibya’nın Windhoek kentinde yapılan bu toplantının sonucu olarak baðımsız ve çoðulcu medyanın teşviki için Windhoek Deklarasyonu kabul edilmişti. Dünya Basın Özgürlüðü de 1993’den bu yana her yıl, sözkonusu deklarasyonun kabul edildiði 3 Mayıs’ta kutlanıyor.

Her ne kadar 19 yıldır kutlanıyor olsa da basın özgürlüðü, BM tarihinde daha eskilere dayanıyor. 1948 tarihinde kabul edilen Evrensel Ýnsan Hakları Deklarasyonu’nda “Herkesin kanaat ve ifade özgürlüðüne hakkı vardır; bu hak, müdahale olmaksızın kanaat taşıma ve herhangi bir yoldan ve ülke sınırlarını gözetmeksizin bilgi ve fikirlere ulaşmaya çalışma, onları edinme ve yayma serbestliðini de kapsar” maddesi yer alıyor.

BM VE UNESCO’DAN 3 MAYIS MESAJI

BM Genel Sekreteri, BM Ýnsan Hakları Yüksek Komiseri ve UNESCO Genel Müdiresi, 3 Mayıs’a ilişkin yaptıðı ortak yazılı açıklamada, “Ýfade özgürlüðü en deðerli haklarımızdan birisidir. Tüm diðer özgürlüklerin temelidir ve insan onurunun temellerinden birini oluşturuyor. Özgür çoðulcu ve baðımsız medya, bu özgürlüðün kullanımında zorunludur” dedi.

Açıklamada, “Medya özgürlüðü dünyanın her yerinde sert bir sınava tabi tutulmuş. UNESCO geçen yıl mesleklerinden dolayı 62 gazeteci cinayetini kınadı. Bu gazetecilerin unutulmaması ve bu suçların cezasız kalmaması gerekiyor” ifadeleri yer aldı.

Bilginin aşırı bolluðu karşısında özellikle gençlere eleştirel bir bakış kazanması için yardım etmek gerektiðini vurgulayan BM ve UNESCO, “Dünya Basın Özgürlüðü Günü, medya özgürlüðü lehine verilen mücadeleye dikkatleri çekme fırsatı sunuyor” diye ekledi.

2012’DE 21 GAZETECÝ ÖLDÜRÜLDÜ

Evrensel Ýnsan Hakları Deklarasyonu’nun ilanından 64 yıl sonra gazeteciler medya halen baðımsızlık mücadelesi veriyor. Ancak bunun bedelini de aðır bir şekilde ödüyorlar.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüðü vesilesiyle, dünyada basına en çok sansür uygulayan ülkeler listesini yayınladı. Buna göre dünyada basına en çok sansürün uygulandıðı ülkeler sırasıyla şöyle: Eritre, Kuzey Kore, Suriye, Ýran, Ekvator Ginesi, Özbekistan, Burma, Suudi Arabistan, Küba, Beyaz Rusya.

Merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü RSF’ye göre 2012 yılının başından bu yana dünya genelinde 21 gazeteci öldürüldü, 161 gazeteci ve 121 net vatandaşı hapse atıldı. En fazla gazeteci ölümleri Suriye (4) ve Somali’de (4) yaşandı. RSF listesine göre Türkiye’de sadece 6 gazeteci hapsedildi. Bunlar şöyle sıralanmış: Ragıp Zarakolu, Nedim Şener, Ahmet Şık, Ozan Kılınç, Bedri Adanır ve Vedat Kurşun.

RSF’ye göre ayrıca yüzde 16’lık artışla 2011’de 66 gazeteci öldürülürken, 1044 gazeteci gözaltına alındı, 1959’u saldırıya uðradı veya tehdit edildi, 499 medya sansürlendi, 71 gazeteci alıkonuldu, 73 gazeteci ülkesinden kaçtı, 5 net-vatandaşı öldürüldü, 199 blogcu ve net vatandaşı gözaltına alındı, 62 blogcu ve net vatandaşı saldırıya uðradı, 68 ülkede internet sansürünün bir biçimi uygulandı.

TÜRKÝYE, GAZETECÝLER AÇISINDAN DÜNYANIN EN BÜYÜK CEZAEVÝ

Basın ve ifade özgürlüðünü savunan uluslararası örgütler tarafından görülmek istenmese de Türkiye, tutuklu gazeteciler açısından dünyanın en büyük cezaevi durumunda. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’na göre 30 Nisan 2012 itibariyle 19’u imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere 91 gazeteci Türkiye cezaevlerinde bulunuyor.

91 GAZETECÝ TUTUKLU

Tutuklu gazetecilerin çoðunluðu Kürtlerden oluşuyor. Platformun yayınladıðı isim listesine göre, bunların 25’di DÝHA muhabiri, 16’sı Azadiya Welat gazetecisi ve 10’u da Özgür Gündem gazetecisi olarak dikkat çekiyor. Ayrıca en az 2 gazeteci de ANF’ye çalıştıkları gerekçesiyle tutuklular arasında bulunuyor.

22 BÝN 601 KÝTABA YASAK

ÝHD’nin Nisan ayında yayınladıðı raporuna göre 2011 yılında düşünce ve ifade özgürlüðü alanında önceki yıllara göre artan oranda ihlaller yaşandı. ÝHD, “Sadece bir yılda 6 bin 504 site erişime engellendi. Bu ifade özgürlüðünde ciddi bir problem” dedi. Raporda yer alan Adalet Bakanlıðı verilerine göre, 2010 yılında 11 bin 462 kişiye karşı dava açılırken, bu oran 2009’da 8 bin 251, 2008’de 3 bin 778 ve 2007’e 3 bin 294 olarak kayda geçmişti. Bunlar düşüncelerini ifade ettiklerinden dolayı “Terör örgütünün propagandasını” yapmakla suçlanıyorlar.

Yine CHP’li bir vekilin soru önergesine yanıt veren Ýçişleri Bakanlıðı, 1952 yılından bu yana 22 bin 601 kitabın yasaklandıðını ve bunlardan sadece 529 hakkında toplatma kararının kaldırıldıðını bildirdi.

7 GAZETE 11 KEZ KAPATILDI

Ayrıca Bianet’in 2011 Medya Gözlem Raporu’na göre 7 gazete toplam 11 kez, 9 dergi ise toplam 16 kez toplatıldı. 9 afiş, 2 pankart, 3 kitap ve yasaklandı veya toplatıldı, 1 kitap hakkında inceleme başlatıldı. 33 televizyona toplam 41 kez, 1 radyoya toplam 3 kez uyarı cezası verildi. RTÜK 2011 yılında 20’si radyo, 480 TV kanalı olmak üzere 89 TL para cezası, 383 uyarı, 27 program durdurma ve 1 teblið cezası verdi.

ÝHD, 2011’de 1 dergi bürosu, 10 gazete temsilciliði, 1 gazete genel merkezi, 3 Tv Kanalı ve 1 Kitap, toplam 16 gazete ve yayın organının baskına uðradıðını bildirdi.

ANF NEWS AGENCY