BDPnin Süryani Milletvekili Erol Dora, Alevilere karşı kendi inançlarını ve kültürlerini yaşamalarına engel olacak nitelikteki ayrımcı politikaların, hükümet ve yargı organları tarafından uygulanan yanlış kararların araştırılması amacıyla Meclis Araştırması istedi.
Alevilerin inanç ve kültürlerine ilişkin Meclis Araştırması açılmasını isteyen Mardin Milletvekili Dora, araştırma önergesinde Türkiyede yaklaşık 20 milyona yakın Alevinin yaşadıðını hatırlattı. Alevilerin ülke içerisinde nüfusu bu denli yoðun ve yüzyıllardır Anadoluda yaşayan bir halk olmalarına raðmen yaşam hakkından din ve inanç özgürlüðüne kadar geniş bir alanda hak ihlalleri ile karşı karşıya kaldıklarına dikkat çeken Dora, Günümüzde de ciddi bir yok sayılma ve temsil edilme sorunu yaşamaktadırlar. Alevi vatandaşlar, Alevi kimliklerinden dolayı Sivas, Maraş, Malatya ve Çorum da katledilmişler ve katliamların gerçekleştiði dönemlerde buna karşı bir önlem alınmamış, devlet tarafından sürekli olarak yok sayılmışlardır. Dini kimlikleri dolayısıyla katliama uðrayan Alevi halkının varlıðı, katliamlara karşı yürütülen/ yürütüldüðü düşünülen yargı süreciyle de yok sayılmaktadır diye kaydetti.
KATLÝAMLARLA YÜZLEŞME
Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun hazırladıðı bin 338 sayfalık raporda 1978 yılında ardı ardına yaşanan Alevi katliamlarına verilen yerin hacminin satırlarla ölçüldüðünü ifade eden Dora, Alevi Bektaşi Federasyonu'nun yaptıðı deðerlendirme, Madımak Katliamı'nın raporda 27 satır, 1978 Eylülünde yaşanan Sivas Katliamı'nın 140 satır, Maraş Katliamı'nın ise sadece 163 satır yer bulduðunu göstermektedir. 1993 yılında gerçekleşen Sivas Katliamının Madımak Hadisesi olarak araştırılmak istenmesiyle yaşananların ciddiyeti hiçe sayılmaktadır. Hükümet var olan toplumsal sorunlarla, travmalarla yüzleşmekten çok politik bir hesaplaşma alanı yaratarak Alevi vatandaşların bununla yetinmesini beklemektedir dedi.
YOK SAYILIYOR
2012 yılı içerisinde Adıyaman ve Antepte Alevilerin yoðun olarak yaşadıðı yerlerde mahalle başlarına ve evlere çeşitli işaretlemeler yapıldıðını hatırlatan Dora, şunları belirtti: Malatyanın Sürgü ilçesinde yaşayan, evinin önünde davul çalınmasına karşı çıkan bir Alevi ailenin evi taşlanıp camları kırılmış, evin yanındaki ahır yakılmıştır. Olaya neden olanlar hakkında başlatılan soruşturma takipsizlik kararı ile son bulmuştur. Günümüzde Aleviliðin bir din olmadıðı, bir kültür, mezhep olduðu söylemleriyle hükümetin kendisi var olan Alevi inancını yok sayma anlayışını tekrar üretmektedir. Diyanet Ýşleri Bakanlıðının geliştirdiði Ýslamın tek ibadethanesi camidir, Aleviler de Müslümandır, dolayısıyla Alevilerin de ibadethanesi camidir tezi, Cemevleri ibadethane deðildir şeklindeki Yargıtay kararları ile bu durumun nasıl gerçekleştiði görülmektedir.
Dora, Türkiyede yaşayan Alevilere karşı kendi inançlarını ve kültürlerini yaşamalarına engel olacak nitelikte yürütülen ayrımcı politikaların, hükümet ve yargı organları tarafından uygulanan yanlış kararların araştırılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.