BDP, cezaevlerine ilişkin hükümeti harekete geçmeye çağırdı

BDP, cezaevlerine ilişkin hükümeti harekete geçmeye çağırdı

BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl (Çewlîg) İdris Baluken, cezaevlerindeki hak ihlalleri ve keyfi uygulamalara ilişkin  Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlaması talebiyle bir soru önergesi verdi. Baluken, cezaevlerindeki bu işkence ve kötü muamelelerin çözüm sürecini sekteye uğratan "provokatif" uygulamalar olduğuna dikkat çekti.

Milletvekili Baluken, Meclis'e verdiği önergesinde şunları belirtti: "Türkiye’nin demokratikleşmesi, hak ve özgürlüklerin genişlemesi, eşit, ortak ve özgür bir geleceğin inşası edilmesine dair umutların büyüdüğü bu süreçte cezaevlerinde yatmakta olan tutuklu ve hükümlülerin yaşamış oldukları sorunlar ve hak ihlallerinin devam ediyor olması demokratik yarınlar idealiyle çelişmektedir. Bu durum aynı zamanda sürecin en önemli ayaklarından biri olması gereken “güven” hissini de zedelemektedir. Toplumun vicdani ve siyasi bir hassasiyetle takip ettiği cezaevlerinde yaşanan sorunlar aynı zamanda sürece karşı provokatif bir girişim olarak da algılanmaktadır. Şu an başta Şakran, Tekirdağ, Kırıkkale, Kandıra, Erzurum, Nevşehir cezaevleri olmak üzere birçok cezaevinde özellikle siyasi tutuklu ve hükümlülere yönelik sistematik bir şekilde işkenceye varan kötü muamele yapılmakta, hakları keyfi bir şekilde gasp edilmektedir. Tüm yaşananlara ilişkin cezaevi yöneticilerinin Adalet Bakanlığını yanlış bilgilendirdiği ve yönlendirdiği ifade edildiği ifade edilmektedir. Bu durum hem tarafımızca yapılan ziyaretlerde, hem kamuoyuna yansıyan bilgilerde hem de grubumuza ulaşan mektuplardan da açıkça anlaşılmaktadır. Cezaevlerinde özellikle son dönemlerde artan hak ihlalleri ve kötü muamelelerin sürece karşı provokatif bir girişim olarak değerlendirilmektedir."

Baluken, bu bağlamda Bakan Ergin'in şu sorulara yanıt vermesini istedi:

-Elinizdeki verilere ve tarafınıza ulaşan şikayet mektup ve dilekçelerine göre hak ihlallerinin en çok yaşandığı cezaevleri hangileridir?

-Hak ihlallerinin en çok yaşandığı bu cezaevi yöneticilerinin geçmişten bu yana görev alanının dışına çıkan, mevzuatta belirtilen yetki ve görevlere aykırı farklı iş ve ilişkilerine, dair soruşturma, açığa alma, cezai uygulama vb. bulunmakta mıdır?

-Cezaevi idarecileri bu kadar keyfi davranma yetkisini nereden ve kimden almaktadırlar?

-Son dönemde özellikle bazı cezaevlerinde siyasi tutuklu ve hükümlülere yönelik cezaevi idarecilerinin insan hakları ve yasalara aykırı süreci sekteye uğratan provokatif uygulamaları hakkında herhangi bir inceleme ve soruşturma başlatıldı mı?