BDP Kadın Meclisi: Erdoðan paranoyak
BDP Kadın Meclisi: Erdoðan paranoyak
BDP Kadın Meclisi Başbakan Recep Tayyip Erdoðan'ın "Her kürtaj bir Uludere'dir" açıklamasına sert tepki göstererek, "Bu sözler olsa olsa bir halkın çoðu çocuk 34 evladını emir vererek katletmenin yarattıðı paranoyanın bir ürünüdür. Biz Kürt kadınları olarak diyoruz ki, dün olduðu gibi bugün de bedenimize, kimliðimize, kültürümüze ve dilimize yönelik her türlü hiçleştirici ve tahakkümcü eril zihniyetinize karşı mücadelemizi sürdüreceðiz" dedi.
BDP Kadın Meclisi Cegerxwîn Gençlik Sanat ve Kültür Merkezi'nin önünde Başbakan Recep Tayip Erdoðan'ın yaptıðı "Her kürtaj bir Uludere'dir" açıklaması ile ilgili basın açıklaması yaptı. BDP Kadın Meclisi Sözcüsü Kibriye Evren, AKP hükümetinin "ileri faşizm" stratejisi kapsamında 9 yıllık icraatlarına bir yenisini daha eklediðini belirterek, kadınlara bir kez daha gerçek yüzünü gösterdiðini söyledi. Başbakan'ın son bir haftadır gündemini kadın bedeninin oluşturduðunu ifade eden Evren, "AKP hükümetinin iktidara geldiði günden beri her türlü muhalefeti bastırmaya yönelik sistematik tekçi ve faşist yaklaşımının bir parçası olarak deðerlendiriyoruz" dedi.
Yaşamın her alanında mücadele sürdüren Kürt kadınları olarak Başbakan Erdoðan'a seslendiklerini ifade eden Evren, "Pozantı Cezaevi'nde cinsel taciz ve tecavüze uðrayan Kürt çocuklarını serbest bırakmak ve sorumluları yargılamak yerine bu çocukları cezaevlerine sürgün edip annelerinden ayırdınız. Şakran Cezaevi'nde kadın tutsaklara yönelik çıplak arama işkencesini yapan sizin memurlarınızdır. Yüzlerce temsilcimiz şu anda cezaevlerinde. Bitlis kırsalında 15 direnişçi kadının bedenlerini parçalayarak öldürdünüz. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne ilk imza koyan ülke olmakla övünüyorsunuz ama Kürt çocuklarının anadilini öðrenmelerini engellemek için sözleşmenin ilk üç maddesine çekince koydunuz. Bir yandan N.Ç, davasını zaman aşımına uðratırken öte yandan çocuk haklarından nasıl bahsedersiniz? Çocukların ve kadınların katledildiði bir ülkenin Başbakan'ı çocuk haklarından bahsedemez" dedi. Kürtajın kadın mücadelesinin sonucunda kazanılmış bir hak olduðunu ve kadınların kendi bedenleri üzerindeki iradesini ifade ettiðini, aynı zamanda doðacak çocuðun saðlık koşulları gözönünde bulundurularak yapılan bilimsel bir müdahale olduðunu belirten Evren, Başbakan'ın kadının bedeninden elini çekmesini söyledi.
PARANOYA
Kürtajla Roboski katliamının özdeşleştiði hiçbir nokta olmadıðını ifade eden Evren, "Bu sözler olsa olsa bir halkın çoðu çocuk 34 evladını emir vererek katletmenin yarattıðı paranoyanın bir ürünüdür. Başbakan Roboski katliamının faillerini açıða çıkarmakla bunun hesabını vermekle sorumludur, bizim bedenlerimizden deðil. Biz Kürt kadınları olarak diyoruz ki dün olduðu gibi bugün de bedenimize, kimliðimize, kültürümüze ve dilimize yönelik her türlü hiçleştirici ve tahakkümcü eril zihniyetinize karşı mücadelemizi sürdüreceðiz" ifadesini kullandı.
ANF NEWS AGENCY
BDP Kadın Meclisi Cegerxwîn Gençlik Sanat ve Kültür Merkezi'nin önünde Başbakan Recep Tayip Erdoðan'ın yaptıðı "Her kürtaj bir Uludere'dir" açıklaması ile ilgili basın açıklaması yaptı. BDP Kadın Meclisi Sözcüsü Kibriye Evren, AKP hükümetinin "ileri faşizm" stratejisi kapsamında 9 yıllık icraatlarına bir yenisini daha eklediðini belirterek, kadınlara bir kez daha gerçek yüzünü gösterdiðini söyledi. Başbakan'ın son bir haftadır gündemini kadın bedeninin oluşturduðunu ifade eden Evren, "AKP hükümetinin iktidara geldiði günden beri her türlü muhalefeti bastırmaya yönelik sistematik tekçi ve faşist yaklaşımının bir parçası olarak deðerlendiriyoruz" dedi.
Yaşamın her alanında mücadele sürdüren Kürt kadınları olarak Başbakan Erdoðan'a seslendiklerini ifade eden Evren, "Pozantı Cezaevi'nde cinsel taciz ve tecavüze uðrayan Kürt çocuklarını serbest bırakmak ve sorumluları yargılamak yerine bu çocukları cezaevlerine sürgün edip annelerinden ayırdınız. Şakran Cezaevi'nde kadın tutsaklara yönelik çıplak arama işkencesini yapan sizin memurlarınızdır. Yüzlerce temsilcimiz şu anda cezaevlerinde. Bitlis kırsalında 15 direnişçi kadının bedenlerini parçalayarak öldürdünüz. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne ilk imza koyan ülke olmakla övünüyorsunuz ama Kürt çocuklarının anadilini öðrenmelerini engellemek için sözleşmenin ilk üç maddesine çekince koydunuz. Bir yandan N.Ç, davasını zaman aşımına uðratırken öte yandan çocuk haklarından nasıl bahsedersiniz? Çocukların ve kadınların katledildiði bir ülkenin Başbakan'ı çocuk haklarından bahsedemez" dedi. Kürtajın kadın mücadelesinin sonucunda kazanılmış bir hak olduðunu ve kadınların kendi bedenleri üzerindeki iradesini ifade ettiðini, aynı zamanda doðacak çocuðun saðlık koşulları gözönünde bulundurularak yapılan bilimsel bir müdahale olduðunu belirten Evren, Başbakan'ın kadının bedeninden elini çekmesini söyledi.
PARANOYA
Kürtajla Roboski katliamının özdeşleştiði hiçbir nokta olmadıðını ifade eden Evren, "Bu sözler olsa olsa bir halkın çoðu çocuk 34 evladını emir vererek katletmenin yarattıðı paranoyanın bir ürünüdür. Başbakan Roboski katliamının faillerini açıða çıkarmakla bunun hesabını vermekle sorumludur, bizim bedenlerimizden deðil. Biz Kürt kadınları olarak diyoruz ki dün olduðu gibi bugün de bedenimize, kimliðimize, kültürümüze ve dilimize yönelik her türlü hiçleştirici ve tahakkümcü eril zihniyetinize karşı mücadelemizi sürdüreceðiz" ifadesini kullandı.
ANF NEWS AGENCY
