BDP’li Muş Milletvekili Çelik’ten 5 araştırma ve soru önergesi

BDP’li Muş Milletvekili Çelik’ten 5 araştırma ve soru önergesi

BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, Meclis Başkanlıðı’na Anadilde saðlık hizmetler, Varto’da askerlerce silahla vurularak ardından tutuklanan siviller, Cemevlerinin resmi statüye kavuşturulması ile Van karayollarında çalışan taşeron işçilerin özlük haklarına ilişkin toplam 5 araştırma ve soru önergesi verdi.

BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, Anadilde saðlık hizmetlerinin saðlanması önündeki engellerin tespiti ve acil olarak giderilmesine dönük verdiði araştırma önergesinde Anayasa’nın eşitlik ilkesine dikkat çekerek, ancak Kürtlerin saðlık alanında kendi ana dilleri olan Kürtçe’ye yönelik engellemeler nedeniyle yararlanamadıklarını belirtti.

2 MÝLYON KÝŞÝ TÜRKÇE BÝLMEDÝÐÝ ÝÇÝN SAÐLIK HAKLARINDAN YARARLANAMIYOR

Ýnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25. Maddesine dikkat çekilen önergenin gerekçeli bölümünde, Kürtlerin yoðunluklu yaşadıkları bölgelerde çoðunluðu kadın olmak üzere 2 milyon insan Türkçe bilmediðine vurgu yapılarak, “Anadili ile hizmet alamayan yurttaşlar, hiç anlamadıkları bir dilde aldıkları cevaplar ile sorunlarını çözmeye çalışmaktadır. Yaşanan anadil ve iletişim sorununun saðlık açısından ortaya çıkarttıðı olumsuzluklar insan saðlıðını ve yaşam hakkını derinden etkilemektedir. Bölgede yapılan araştırmalar sonucu sadece dil ve iletişim sorunu yüzünden her dört hastadan birine yanlış teşhis ve buna baðlı olarak yanlış tedavi uygulanmaktadır” dendi.

Önergede, anadilde saðlık hizmeti alamamanın beraberinde getirdiði sorunların tespiti ve buna baðlı travmaların bir an önce araştırılarak ortaya çıkartılması ve saðlık alanında yaşanan anadil sorununun önündeki yasal engellerin ortadan kaldırılarak yeni yasal düzenlemeler ile güvence altına alınması ile birlikte saðlıkta anadil problemine çözümcü yaklaşımlar geliştirilmesi adına Meclis bünyesinde bir araştırma komisyonunun kurulması istendi.

BDP Muş Milletvekili Çelik, aynı konuya ilişkin Saðlık Bakanı Recep Akdað tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını istediði ikinci bir soru önergesi verdi. Soru önergesinde Bakan Akdað’a saðlık alanında yaşanan dil sorunun çözüme kavuşturmak adına bakanlık tarafından ne tür çalışmalar yürütüldüðü, Kürtçe bilmeyen hekim ve saðlık personelinin karşılaştıkları sorunları gidermeyi nasıl planladıðı, Kürtçe eðitim vermeyi düşünüp düşünmediklerini, anadilde saðlık hizmetlerini vermeyi düşünüp düşünmediklerini, verilecekse bunun ne zaman hayata geçirileceði soruldu.

CEM EVLERÝNÝN RESMÝ STATÜYE KAVUŞTURULMASI ÝSTENDÝ

Başbakan Recep Tayyip Erdoðan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istenilen bir diðer soru önergesinde ise, 20 milyona aşkın Alevi yurttaşlara yönelik büyük bir haksızlıðın giderilmesini hedefleyen Cem Evlerinin resmi statüye kavuşturulması talebi oldu.

“Köklü ve kültürel bir altyapıya sahip Alevi inancının ibadethanesi olan Cem Evlerinin günümüzde halen yasal statüye kavuşamamış olması, Alevi inancını benimseyen yurttaşlarımıza yapılan büyük bir haksızlık ve ayrımcılıktır” denilen önergede, Türkiye’de kaç Cem Evi’nin olduðu, Cem Evlerinin tespiti ve karşılaştıkları sorunlar ile ilgili olarak bir çalışmanın mevcut olup olmadıðı, Cem Evlerinin ne zaman resmi statüye kavuşturmanın ne zaman planlandıðı, Alevi açılımı söyleminden bu yana Alevilerin hangi sorunlarının ne ölçüde giderildiði, bu sorunların neler olduðu, Cem Evlerini bir kurum altında birleştirmeyi planlayıp planlamadıkları, Alevi Dedeleri ve Zakirlere 2007’de verdiðiniz maaş sözünün ne zaman tutulacaðına açıklık getirilmesi istendi.

940 TAŞERON ÝŞÇÝNÝN HAKLARI NE ZAMAN VERÝLECEK?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoðan Bayraktar’a ise Muş, Bitlis, Hakkâri ve Van’da Karayolları’nda çalışan, hakları için açılan davaların kazanılmasına raðmen halan hakları verilmeyen 940 taşeron işçisinin akıbeti soruldu. Önergede, Yol Ýş sendikası tarafından Ankara’da açılan davalar işçilerin lehinde sonuçlanmış olmasına raðmen Karayolları Genel Müdürlüðü kararı kabul etmeyerek bundan dolayı işçilerin 3 aya yakın bir süredir maaşlarını alamadıklarına dikkat çekildi.

Ortalama 750-1000 Türk Lirası maaş ile yaşam mücadelesi veren işçilerin maðduriyetlerinin giderilmesi ivedilikle önem arz ettiði belirtilen önergede, söz konusu 940 işçinin haklarının ne zaman verileceði, Hizmet alımı adı altında çalıştırılan işçilerin kadrolu işçi statüsüne kavuşması için ne tür çalışma yürütüldüðü, işçilerin kazanılmış haklarının yasal güvenceye tabi tutulup tutulmayacaðı, 3 aylık maaşlarının ne zaman ödeneceði, gecikme bedelinin ödenip ödenmeyeceði soruldu.

VARTO'DA ASKERLER TARAFINDAN VURULAN SÝVÝLLERÝN AKIBETÝ SORULDU

BDP Muş Milletvekili Çelik ayrıca Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin’e Muş’un Varto ilçesi kırsalında gerçekleştirilen operasyonlar sonrası askerlerin ateş etmesi sonucu yaralanan ve tutuklanan sivilleri sordu. 24 Mayıs günü meydana gelen olayda, tesadüfen olay yerinde olan siviller Leyla Sonkur, Serdar Gümgüm ve Rıdvan Yavaş’ın askerler tarafından uyarı yapılmaksızın ateş açıldıðı, Leyla Sonkur ile Rıdvan Yavaş’ın yaralandıðı, ardından örgüt üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alındıkları, olayda yara almadan kurtulan Serdar Gümgüm’ün ise tutuklandıðı aktarıldı.

“Bahsi geçen sivil yurttaşların aileleri ile birlikte Varto merkez ve Kulan (Kaynarca) köyünde yaşadıkları ve geçimlerini hayvancılıkla saðlayan siviller oldukları gerçeði ortadadır” denilen soru önergesinde bakan Şahin’den şu sorulara yanıt vermesi istendi:

“-Kısa bir tahkikat sonrası bahsi geçen kişilerin örgüt üyesi olmadıðı ve sivil yurttaşlar oldukları kolaylıkla anlaşılacaktır. Bu anlamıyla, sivil yurttaş olan bu kişilerin hiçbir uyarı olmadan ateş açılarak ölümle burun buruna gelmelerini nasıl karşılıyorsunuz? Sivillere dönük bu yargısız infazlara daha ne kadar devam etmeyi düşünüyorsunuz?

-29 Aralık 2011 günü meydana gelen Roboski katliamı henüz aydınlatılamamışken güvenlik güçlerinin böyle bir skandala daha imza atmış olmasını nasıl deðerlendiriyorsunuz? Sivillere dönük olarak gerçekleştirilen bu operasyonlar ile ne hedeflemektesiniz?

-Operasyon sonucunda oluşan bu vahim durum için bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?”