Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen BDP'li tutuklu milletvekillerinin bırakılmaması Adıyaman, Derik, Bingöl, Siirt, Mazıdağı, Batman ve Dargeçit'te protesto edildi.

Anayasa Mahkemesi'nin kararına tepki gösteren BDP Batman Milletvekilli Ayla Akat Ata, bugün en doğru sözü ve en doğru eylemi HDP ve BDP tabanı ile bileşenlerinin gerçekleştirdiğini belirterek, tutuklu milletvekillerinin bırakılmamasının siyasi bir karar olduğunu belirtti.

BDP Adıyaman İl Örgütü BDP milletvekillerinin serbest bırakılmamasını yürüyüşle protesto etti. BDP'lilerin yanı sıra HDP Adıyaman il yöneticileri, Eğitim Sen, İHD ve KURDİ-DER yöneticilerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi BDP il binası önünden Demokrasi Parkı'na doğru yürüyüşe geçti.

Üzerinde tutuklu milletvekillerinin resimlerinin olduğu, "İrademizi sömürge hukukuna teslim etmeyeceğiz, direneceğiz" pankartı taşınan yürüyüşte "Tutsak vekiller serbest bırakılsın", "Adalet Kürdistan'da ayrı Türkiye'de ayrı olmaz" ve "Sömürge hukukuna hayır"dövizleri taşındı.

"Bijji Serok Apo", "Tutsak vekillere özgürlük" ve "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganlarının atıldığı yürüyüşün ardından açıklamayı yapan HDP Adıyaman İl Eş Başkanı Fahriye Akbaba, Anayasa Mahkemesi'nin açık kararına rağmen Diyarbakır 5. ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerinin BDP'li vekilleri tahliye etmeyerek siyasi soykırım politikalarında ısrar ettiğini kaydetti. Akbaba,"Bilindiği gibi aynı zamanda bugün Maraş katliamının da 35.yıl dönümüdür. Bu katliam zihniyeti bugün de devam etmektedir. Bu katliamı yapanlar hala aramızda dolaşmaktadırlar. 12 Eylül hukuku hala yürürlüktedir. Dün 12 Eylül faşist cuntası bugün de AKP-cemaat cuntası katlediyor. Maraş'tan sonra yüzlerce katliam gerçekleştirilmiştir. Bu vesileyle Maraş katliamını bir kez daha lanetliyor, yaşamını yitirenleri saygı ve minnetle tekrar anıyoruz" dedi.

BDP Derik İlçe Örgütü de, BDP milletvekillerinin serbest bırakılmamasını yürüyüş ile protesto etti. BDP Derik ilçe binasında bir araya gelen ve aralarında Derik Belediye Başkan Vekili Doğan Özbahçeci, il genel ve belediye meclis üyeleri, Barış Anneleri aktivistleri, MEYA- DER üyeleri ve DTK delegelerinin de olduğu yüzlerce kişi Cumhuriyet Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Kürt Halk Öndei Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı ve PKK bayraklarının açıldığı yürüyüşte "Bijî Serok Apo", "Vîna Me, Rûmeta Me Ye" ve " Ji Vîna Me Ra Azadî" sloganları atıldı.

Açıklamayı yapan BDP Derik İlçe Eş Başkanı Adil Aktaş, mahkemelerin almış olduğu kararların hukuk skandalı olduğunu, halkın iradesi ve demokratik siyaset kanallarını tıkadığını belirtti. Kararları alan savcı, hâkim ve mahkemelerin AKP İktidarının ürünü olduğunu belirten Aktaş, "Özel yetkili mahkemelerin hukuk katliamını andıran kararları nedeniyle binlerce kişi suçsuz yere özgürlüğünden mahrum oldu. Aileler perişan oldu. Şimdi de süreci olumsuz yönde etkileyecek kararlar alarak, tekrar çatışmalı ortama zemin hazırlıyorlar. O yüzden bu mahkemelerin acilen kaldırılması gerekir. Artık kimse bu mahkemelerden adalet ve hukuk beklemiyor. Artık tutuklu vekillerimiz ve tüm siyasetçilerimiz derhal serbest bırakılmalıdır, bu siyasi rehine uygulamasına biran önce son verilmelidir. Kürt halkı olarak, süreci bu şekilde yürütme ve ilerletme ihtimalimizin zora girdiğini herkesin ve her kesimin bilmesini istiyoruz. Bu karar karşısında asla suskun kalmayacağız. Hem yargısal alanda hem de demokratik siyasi zeminde mücadelemizi sonuna kadar yükselteceğiz" dedi. 
Açıklama,"Bijî Serok Apo" ve "Vîna Me Rûmeta Me Ye"sloganlarıyla sona erdi.

BDP Bingöl İl Örgütü de, mahkemelerin kararını yürüyüşle protesto etti. Parti binasında biraraya gelen ve aralarında İHD Bingöl Şubesi, MEYA-DER, BDP il ve ilçe yöneticilerinin de bulunduğu yüzlerce kişi, Dörtyol'da bulunan saat kulesinde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Siyasi İrademe Dokunma", "Tüm Siyasi tutsaklara Özgürlük", "Irkçılığınız Batsın" ve "İrademiz Tutsak Edilemez" pankartlarının taşındığı yürüyüşte, "Biji Berxwedana Zindana", "Siyasi tutsaklar onurumuzdur", "Biji Serok Apo", "PKK Halktır Halk Burada" ve "Kurdistan Goristan ji bo faşista" sloganları atıldı.

Ardından kitle adına açıklamayı yapan BDP Bingöl İl Eş Başkanı Halis Yurtsever, "Kürt halkı olarak sadece milletvekilleri değil başta Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan olmak üzere tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen Diyarbakır 5. ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerinin aldığı bu karar faşizan bir karardır bunu asla kabul etmiyoruz ve kınıyoruz. Yıllardır Kürt halkına ve gerillasına 'terörist' diyenler ve bu kararı alanlar 'terörist'tir" dedi. Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapılırken, kitle tekrar "Çerxa şoreşê" marşı eşliğinde BDP il binasına doğru yürüyerek eylemi sonlandırdı. 

BDP Eruh İlçe Örgütü ise, milletvekillerinin tahliye edilmemesini parti binası önünde yaptığı basın açıklamasıyla kınadı. Parti binası önünde yapılan açıklamaya, BDP PM üyesi Meliha Varı, Siirt ve Eruh BDP ilçe yöneticileri, Eruh Belediye Başkanı Melih Oktayı, il genel ve belediye meclis üyelerinin yanı sıra kitle katıldı. "Halkın iradesi engellenemez", "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" dövizlerinin taşındığı eylemde "Siyasi tutsaklar onurumuzdur", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı. Açıklamayı yapan BDP Eruh İlçe Başkanı Hüseyin Kılıç, mahkemeler tarafından alınan kararın hukuk skandalı olduğunun altını çizdi. 

Kılıç son olarak, 22 Aralık'ta utanç duvarını protesto etmek amacıyla Cizre'de gerçekleştirilecek mitinge katılım çağrısında bulundu. 

BDP Mazıdağı İlçe Örgütü ise, konuya ilişkin halk toplantısı gerçekleştirdi. Parti binasında yapılan toplantıda konuşan BDP Mazıdağı İlçe Başkanı Mehmet Şık, mahkemelerin kararını kınayarak, 22 Aralık'ta Cizre'de gerçekleştirilecek mitinge katılım çağrısı yaptı. 
HDP Batman İl Örgütü, BDP'li milletvekillerin tahliye edilmemesini protesto etmek ve açlık grevi eylemi başlatan HDP ve BDP'li vekillere destek vermek amacıyla kitlesel basın açıklamasını gerçekleştirdi. Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde yapılan açıklamaya, BDP Batman Milletvekilli Ayla Akat Ata, HPD Batman il eş başkanları Vildan Ergül Tileği, Mahmut Çiftçi, HDP, HDK, BDP yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistleri, DÖKH bileşenleri, BDP Batman Gençlik Meclisi aktivistlerinin yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. Açıklamada üzerinde tutuklu BDP'li vekillerin resimlerinin bulunduğu "Gücün hukuk değil hukukun gücü olsun" ve "İstanbul'da farklı Diyarbakır'da farklı hukuksuzluğu ve çifte standardı kınıyoruz" pankartları taşındı.

"Direne direne kazanacağız" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı atılan açıklamayı yapan HDP Batman İl Eş Başkanı Mahmut Çiftçi, BDP'li vekiller için Anayasa Mahkemesi kararına rağmen verilen kararın siyasi soykırım operasyonu niteliğinde olduğunu ifade etti. 

Çiftçi, demokratik kamuoyu ve Kürt halkının bu kararı kabul etmediğini vurgulayarak AKP iktidarının "Yargı bağımsızlığı" söyleminin arkasına saklanarak kendisini bu kararın sorumluluğundan sıyıramayacağını ifade etti. Çiftçi, "AKP hükümeti tutuklu vekiller ve uzun tutukluluk sürelerini konusunda yasal düzenlemelerden kaçınarak, iki buçuk yıldır güttüğü çözümsüzlük siyasetini daha fazla sürdürmez. Ya bu kararları savunacak. Ya da çözüm sürecinin gerekenlerine uygun yeni bir adım atacaktır" diye belirtti.

Tutuklu BDP'li vekillerin ve bütün BDP'li seçilmişlerin derhal serbest bırakılmasını isteyen Çiftçi, vekillerin başlattığı açlık grevi eylemini Batman'dan selamladıklarını vurguladı. 

Çiftçi'nin ardından Anayasa Mahkemesi'nin kararına tepki gösteren BDP Batman Milletvekilli Ayla Akat Ata ise, bugün en doğru sözü ve en doğru eylemi HDP ve BDP tabanı ile bileşenlerinin gerçekleştirdiğini söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin alt hukuk mahkemelerinin tamamını bağlamasına dikkat çeken Ata, tutuklu bulunan BDP milletvekillerinin halen tutuklu bulunmasının kabul edilmeyecek bir durum olduğunu dile getirdi. Türkiye'de hukukun siyasal anlamda Kürt sorunun çözümsüzlüğünün derinleştiği alan olduğunu belirten Ata, BDP'li vekiller için Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın siyasi bir karar olduğunu dile getirdi. Bakan çocuklarını ve AKP'lilerin de bulunduğu yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna dikkat çeken Ata, "Biz yıllardır tek bir doğruya işaret ettik. Halkın, emekçinin, üretenin, işçinin, yoksulun, hakkını ve hukukunu yemeyin dedik. Onların ürettikleri üzerinde siz zengin olmayın dedik. Ama siz halka ait olan tüm değerleri sattınız. Kasalarınızı doldurdunuz. Kasalarınızdan yer kalmadı ayakkabı kutularını mı doldurdunuz?" diye tepki gösterdi. Açıklama atılan sloganlar eşliğinde sona erdi. 

BDP Dargeçit İlçe Örgütü öncülüğünde, Diyarbakır 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerinin BDP'li milletvekilleri ile ilgili verdiği karar BDP İlçe binasından Mrade Kine Meydanı'na yapılan yürüyüşle protesto edildi. Aralarında BDP PM üyeleri, MEYADER ve KESK yöneticilerinin, Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistleri başta olmak üzere çok sayıda kişinin destek verdiği yürüyüşte "Kürdistan vekillerimize uygulanan faşizan çifte standart yasalarınızı lanetliyoruz" yazılı pankart taşındı. Yürüyüşte sık sık "Bijî Serok Apo", "Biji Berxwedana vekila Kürdistan", "Kürdistan vekilleri yalnız değildir", "Şehit namirin" sloganları atıldı. Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşunun ardından BDP Mardin il eş Başkanı Reşat Kaymaz basın açıklamasını yaptı. Kaymaz, Kürt halkına karşı adaletsizliğin yıllardır sürdüğüne işaret ederek, PKK'nin bütün samimi adımlarına karşın hükümetin adım atmadığına dikkat çekti. 

Açıklamanın ardından kitle sloganlar eşliğinde Mrade Kıne Meydanından Dargeçit (Kerboran) doğumlu ve 1994 yaşamını yitiren ismi yeni açıklanan PKK'li Kutbettin Ot için Bahçebaşı mahallesinde kurulan taziye çadırına yürüdü. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Ot'un fotoğrafının asıldığı taziye çadırında konuşan MEYA-DER Mardin Temsilcisi Yılmaz Eren, "Kürt halkının başı sağolsun. Gençlerimiz Kürt halkının özgürlük mücadelesi için yaşamlarını feda etmiştir" diye konuştu.