BDP’li vekillerin serbest bırakılmamasına tepkiler sürüyor

BDP’li vekillerin serbest bırakılmamasına tepkiler sürüyor

Tutuklu BDP'li milletvekillerinin serbest bırakılmamasına tepki veren İHD İstanbul Şubesi ve ÖHD, tutuklu milletvekillerinin siyasi bir karar sonucu bırakılmadıklarına vurgu yaptı. İzmir'de ise, HDK'nin yaptığı açıklamada, verilen kararın seçilmiş vekillerin temsil haklarını çiğnemenin yanı sıra verili hukuk düzeninin hiçe sayılarak ırkçı bir siyasetin ifadesi olduğununa dikkat çekildi. Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde de BDP’liler açlık grevi başlattı.

Anayasa Mahkemesi'nin CHP Milletvekili Balbay kararına rağmen Diyarbakır 5'inci ve 6'ncı Ağır Ceza mahkemelerinin tutuklu BDP'li milletvekillerinin tutuklu halinin devamı yönünde karar vermesine tepki göstermek amacıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) yazılı açıklama yaptı.

İHD açıklamasında, "CHP Milletvekili Mustafa Balbay'ın tahliye kararının yarattığı olumlu atmosferin, tutuklu BDP vekilleri için de tahliye beklentisi içindeyken geçerli olması gerekirken ne yazık ki bir kez daha söz konusu Kürtler olunca her şeyin mubah sayılacağının yargı eliyle bir kez daha teyit edildiğine tanıklık ediyoruz" diye belirtildi.

Evrensel hukukun temel ilkelerinden birisinin "kişiye özel yasa olamaz" ilkesi olduğu belirtilen açıklamada, BDP'li vekillerin yargılandığı davada savcının verdiği mütalaanın bu ilkenin ihlali olduğu ifade edildi. "Mustafa Balbay'ın Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvurusu sonucu" tahliye edildiğini öne süren savcılık mütalaasıyla mahkemenin tahliye kararı vermemesinin "açık bir hukuksuzluk" olarak nitelendirildiği açıklamada, "Karar adaletsizliğin ifadesi ve toplumsal vicdanın yaralanmasına yol açtı" diye kaydedildi.

Anayasal hükümler gereğince en üst yargı organı konumunda olması sebebiyle kararları bağlayıcı olan AYM'nin verdiği bu kararın yerel mahkemelerce dikkate alınması ve milletvekillerin serbest bırakılmaları gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, buna rağmen tutuklu milletvekillerin serbest bırakılmadığı hatırlatıldı. 

ÖHD'nin yaptığı yazılı açıklamada ise, BDP'li tutuklu milletvekilleri siyasi bir karar sonucu tahliye edilmediği belirtildi. Anayasa Mahkemesi'nin CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'la ilgili verdiği kararın tartışma götürmeksizin bağlayıcı bir nitelik taşıdığı vurgulanan açıklamada, "Bu karar tüm seçilmişlerin serbest bırakılmasını emretmektedir. İdare ve yargı organları bu karara koşulsuz uymak zorundadır" diye kaydedildi. Kararlarla, halk iradesinin hiçe sayılmış olduğu belirtilen açıklamada, "Konu Kürtler olunca halkın iradesinin yerini atanmışların ve bağımlı yargının iradesi almaktadır. Daha önce de halk iradesiyle seçilen Hatip Dicle'nin, YSK'nin hukuk dışı kararıyla seçilme hakkı ihlal edilmişti. Bizce bu karar hukuki değil siyasi bir karardır" diye belirtildi. Açıklamada, "Bu kararla beraber Türkiye ve Kürdistan'da farklı bir hukukun uygulandığı ortaya çıkmıştır. Hukuk dışı operasyonlarla tutuklanan siyasetçilerin siyasi rehine olduklarına dair bir şüphe kalmamıştır" ifadelerine yer verildi. 

İzmir Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyeleri eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, "Hukukta ayrımcılığa hayır, halkın iradesi serbest bırakılsın" pankartı taşınarak, "Vekillerimiz serbest bırakılsın" sloganı atıldı. Açıklamayı okuyan HDP İl Eşbaşkanı Dilek Bakış, verilen kararın seçilmiş vekillerin temsil haklarını çiğnemenin yanı sıra verili hukuk düzeninin hiçe sayılarak ırkçı bir siyasetin ifadesi olduğunu belirterek, "Adaleti kimliği aidiyle ilişkilendirilen bu kararla, mahkemeler ırk ve bölge ayrımcılığını hukuk eliyle açıkça tahkim etmektedir. Bu siyasi kararın kabullenilmesi mümkün değildir. Bu tutumlarıyla Diyarbakır mahkemeleri, yetki sınırlarını aşmıştır. Düşünce, ifade, örgütlenme ve siyaset yapma özgürlüğüne karşı açık bir tutum olan bu karar her türlü meşruiyetten yoksundur" dedi.

Yargının, uluslararası mahkemelerde de sonuçları olacak bu çifte standardı karşısında tutumunu geçirmeksizin gözden geçirmeye çağırdıklarını ifade eden Bakış, "AİHM'in içtihatlarına bağlı olan Anayasa Mahkemesi'nin kararına uymalıdır. Tutuklu BDP-blok vekilleri ve tüm siyasi BDP'li siyasetçiler derhal bırakılmalıdır" diye konuştu. Açıklamanın ardından grup, oturma eylemi yaptıktan sonra dağıldı. 

Iğdır’ın Tuzluca İlçesinde ise BDP ilçe örgütü, vekillerin serbest bırakılmamasına tepki göstermek amacıyla süresiz-dönüşümlü açlık grevi başlattı. İlçe binasında başlatılan açlık grevine BDP Tuzluca İlçe Başkan Yardımcısı Servet Gültekin'in yanı sıra ilçe yöneticileri ve BDP'den belediye başkanlığı adaylığı için başvuran aday adayları katıldı. Açlık grevine girmeden önce parti binası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasında, "Adalet istiyoruz. Vekillere özgürlük için açlık grevindeyiz" yazılı pankart açıldı. 

Basın açıklamasını BDP Tuzluca (Qulp) ilçe yöneticisi Subutay Açık yaptı. Kürtlerin seçilmişlerinin AKP tarafından rehin tutulduğunu dile getiren Açık, "Birkaç gün önce CHP Milletvekili Balbay, Anayasa Mahkemesi'ne başvurusuyla serbest bırakılmıştır. 5 BDP'li milletvekili arkadaşımızın başvuruları yerel mahkemelerin düşmanca tavırları sonucu oybirliği ile reddedilmiştir. Çifte standartla adalet olmaz. Erdoğan bir taraftan 'Ben adaletsizliğe karşıyım' diyor, diğer taraftan Kürt seçilmişleri üzerinde adaletsiz davranıyor. Peki Erdoğan'a soruyorum; bu adaletsizlik ve haksızlık değil de nedir? Ya Kürt sorununu demokratik çerçevede çözersin. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşur ve Kürtlerin statüsünü tanırsın. Ya da Kürt sorunu ile birlikte ANAP gibi Çiller gibi sen de eriyip gidersin. Bizim vekillerimiz serbest bırakılıncaya kadar açlık grevimiz süresiz ve dönüşümlü devam edecektir" dedi.

Açıklamanın ardından ilçe binasında süresiz ve dönüşümlü açlık grevi başlatıldı.