Son Dakika: PKK sonuç bildirisi açıklandı: PKK adıyla yürütülen çalışmalar sonlandırıldı

BDP MYK’sı: Rojava devrimini korumak hepimizin görevi

BDP MYK’sı: Rojava devrimini korumak hepimizin görevi

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), 29 Temmuz’da toplanan BDP MYK toplantısında, Rojava’daki gelişmeleri ele aldı. Toplantının sonuç bildirgesinde, “Rojava devrimini savunmak, korumak ve geliştirmek sadece Rojava halkının değil, hepimizin görevidir. Halkların eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden yana demokratik birliği, hem Türkiye’nin hem de tüm Ortadoğu’nun biricik umududur. Bu umudun yara almasına izin vermeyeceğiz” dendi.

BDP Genel Merkezi, 29 Temmuz’ta gerçekleştirilen BDP MYK toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı. Rojava devriminin birinci yılında, Rojava’daki gelişmelerin ele alındığı toplantıda, “Suriye’de Kürtler, birlikte yaşadıkları halklarla birlikte siyasal, sosyal, kültürel bir demokratik devrim gerçekleştirerek, kendi bölgelerini savaşın uzağında tutarak büyük bir kan gölünün ortasında barış, kardeşlik, eşitlik ve demokrasi bahçesinin yeşermesine vesile olmuş,  Rojava halkı, Rojava devriminin 1. yılında halk yönetimini güçlendirmiştir” dendi.

Farklı Kürt partilerin ve o bölgede yaşayan bütün halkların katılımıyla gerçekleşen ve halkın kendi kendisini yönetme iradesiyle kurulan halk meclisleri aracılığıyla gerçekleşen halk yönetiminin, hem Suriye hem de tüm Ortadoğu halkları için yol gösterici olmaya devam ettiği belirtilen sonuç bilgiresinde şunlar kaydedildi:

“Ortadoğu’da özgürlük arayışına en hazırlıklı halk olduğunu kanıtlayan Kürtler, aynı zamanda; demokrasi, özgürlük, eşitlik arayışına müdahale eden güçlerin, küresel aktörlerin, bölgeyi kendilerine göre dizayn etme çabasına da alternatif oluşturarak bir yanıt olmuştur.

Rojava devrimi, kadınları eve kapatan, bedenleri üzerinde tahakküm kuran, kadınları eşit vatandaş olarak görmeyen anlayışlara karşı, kadınların özgürlüğünü hedefleyen bir kadın devrimidir. Bu yüzden bütün yönetim organlarında kadınlar yer almakta ve savaş koşullarına rağmen kadınlara yönelik sosyal politikalar hayata geçirilmektedir.

Rojava devrimi, ‘çoğunluğun demokrasisi’ yaklaşımlarına karşı, birlikte yaşadığı tüm halklarla birlikte bir yönetim kurarak çoğulcu demokrasinin mümkün olduğunu kanıtlamıştır.

Rojava devrimi, dünyada halkların çıkarına değişimi sağlayan tek gücün örgütlü halk gücü olduğunu açığa çıkarttığı için bütün halklara umut vermektedir.”

Rojava’nın bu yüzden de hem Esad’da bağlı güçlerin, hem de muhalefete bağlı çetelerin hedefi olduğu da vurgulanan BDP MYK sonuç bildirgesinde ”Muhalefete bağlı kimi örgütlerin Mayıs ayında başlayan insanlık dışı saldırıları, geçtiğimiz günlerde yeniden yoğunlaşmış ve can kayıplarına neden olmuş, son olarak Qamişlo’da, Kürt Yüksek Konsey üyesi İsa Huso bombalı suikast sonucu yaşamını yitirmiştir.

Üç El-Nusra mensubunun üzerinden Türk kimliği çıkması, görgü tanıklarının silah yüklü araçların Türkiye'den, çatışmaların yoğunlaştığı Til-Ebyad kentine geçirildiğini aktarması, çetecilerin Ceylanpınar’ı lojistik üs olarak kullanması Türkiye’yi şaibe altında bırakmaktadır.

Rojava halkına saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’in Türk Dışişleri Bakanlığı’nın daveti üzerine Türkiye’ye gelmesi ve resmi görüşmeler yapması önemlidir. Türkiye ile PYD arasında bu diyalogun devam etmesi ve geliştirilmesi Suriye ve Türkiye halklarının çıkarına olacaktır.

Bu görüşme esnasında Antep’te aralarında çetelerin de olduğu 70 ÖSO komutanın buluşturulması ve Rojava halkını tehdit eden ifadeler kullanması ise halkların eşitlik, özgürlük ve kardeşlik mücadelelerine zarar veren bir yaklaşımdır” dedi.

Türkiye’nin sınır kapılarını kapalı tutmasının Rojava halkının ticaret hakkını ve halkın kendisine yetecek bir ekonomiyi sağlamasını engellediği de belirtilen sonuç bildirgesine şöyle devam edildi: ”Öte yandan sınır kapılarının kapalı olması, insani yardımlara ulaşmasının önünde engel olmakta, Rojava halkı en insani ihtiyaç olan ekmek ve ilaç desteğinden mahrum bırakılmaktadır. Türkiye sınır kapılarını derhal açmalıdır.

Rojava devrimini savunmak, korumak ve geliştirmek sadece Rojava halkının değil, hepimizin görevidir. Halkların eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden yana demokratik birliği, hem Türkiye’nin hem de tüm Ortadoğu’nun biricik umududur. Bu umudun yara almasına izin vermeyeceğiz.

Partimiz, Rojava halkıyla dayanışmayı yükseltmek ve halklarımıza saldıran çetelerin Türkiye üzerinden geçişlerini ve lojistik desteklerini engellemek için güçlü etkinlikler yapma kararı almıştır. Tüm demokrasi güçlerini, halkların kardeşliğini savunan herkesi Rojava devrimine sahip çıkmaya ve Rojava halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz.

1. yılında Rojava devrimini selamlarken, İsa Huso şahsında, tüm Rojova şehitleri için halkımıza başsağlığı diliyoruz.”