Bağımsız Devletler Topluluğu-BDT’de yaşayan Kürtler, Kuzey Kürdistan ve Türkiye'deki barış ve çözüm sürecine tam destek verdiklerini deklare etti. Moskova'da iki gün devam eden ve Rusya ile Kafkas ülkelerinden Kürtlerin katıldığı toplantıda "Süreç olumlu sonuçlanırsa ülkemize dönebiliriz, devlet göç ettirilen Kürtlerin geri dönüşü için bir mekanizma oluşturmalı" mesajı verildi.

Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT)’de yaşayan Kürtler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlattığı barış ve çözüm sürecini ele almak için Rusya'nın başkenti Moskova'da bir araya geldi. Moskova'daki "Mala Kurdan" derneğinde yapılan toplantıya Rusya'nın birçok kentinin yanı sıra Kazakistan, Azerbaycan, Ukrayna ve Kırgızistan'da yaşayan çok sayıda Kürdistanlı katıldı.

Ankara, Amed ve Brüksel'de gerçekleşen barış ve çözüm konferanslarının sonuç bildirgelerinin okunduğu toplantı Uluslararası Kürt Örgütler Birliği tarafından organize edildi ve çok sayıda Kürt kuruluşunun temsilcisi de hazır bulundu. Brüksel'deki konferansının delegelerinden gazeteci Selahattin Soro'nun izlenimlerini anlattığı toplantıda BDT'de yaşayan Kürtlerin sürece desteği ve asimilasyona karşı alınacak tedbirler ele alındı.

Türk devletine barış ve çözüm sürecinin gelişimi için atım atması çağrısı yapılan toplantıda Kürt ulusal birliğinin önemine dikkat çekildi. Hewlêr'de gerçekleşmesi düşünülen ulusal birlik konferansının Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) tarafından organize edilmesi gerektiği belirtildi.

'ASİMİLASYONA KARŞI TEDBİRLER ALINMALI'

Konferansın ikinci gündem maddesinde ise BDT'de yaşayan Kürtlerin sorunları masaya yatırıldı. Bu ülkelerde yaşayan Kürtlerin asimilasyon politikalarına karşı tedbirler alması gerektiğine vurgu yapılırken, "Dil ve kültürünüze sahip çıkın" çağrısı yapıldı. Toplantının ardından açıklanan sonuç bildirgesinde ise Öcalan'ın başlattığı barış sürecinin önemine dikkat çekildi. Kürt halkının özgürlük mücadelesinin önemli bir düzeye ulaştığı belirtilen bildirgenin özeti şöyle:

"BDT'deki Kürtler yüzyıldan fazladır ülkelerinden uzakta, sürgünde yaşıyorlar. Her türlü asimilasyon politikasına karşı buralardaki Kürtler yönlerini ülkelerine çevirmişler, ülkelerinden kopmamışlar. Bu yüzden her şeyden önce barış ve çözüm süreci BDT'deki Kürtleri ilgilendiriyor. Sürecin başarılı olması BDT'deki Kürtlerin de topraklarına dönme imkanı verecek. Tüm bu nedenlerden dolayı Öcalan'ın başlattığı bu sürece tam destek veriyoruz, Ankara, Amed ve Brüksel'deki konferansları ise önemli buluyoruz."

Bildirgede ayrıca Kürt sorununun çözümü için dile getirilen taleplerden bazıları ise şunlar:

1- Çözüm sürecinde Rêber Apo'nun özgürlüğü esas alınmalı. Her iki taraf eşit şart ve koşullarda müzakereleri yürütmeli.

2- Süreç Türk meclisinin çıkartacağı yeni yasalarla desteklenmeli. Yasalar ve anayasa değişmeden sürecin herhangi bir garantisi olmayacak. Demokratik çözüm süreci ve Kuzey Kürdistan'ın statüsü anayasayla güvence altına alınmalı.

3- Sürecin tıkanması halinde gerilla güçlerinin Kuzey Kürdistan'dan geri çekilmesi de gözden geçirilmeli. Yeni dönemde bütün siyasi güçler potansiyellerini sürecin başarısı için kullanmalı.

4- BDT'deki Kürtlerin göç edilme konusunun araştırılması için bir komisyon kurulmalı. Katliamlar sonucu Kuzey Kürdistan'dan BDT'ye göç ettirilen Kürtlere Türk devleti maddi ve manevi tazminat vermeli. Bunun gerçekleşmesi için bir mekanizma tartışılmalı ve ülkeye dönüş için Türk Meclisi kanun çıkartmalı.

5- BDT'de yaşayan Kürtler, Kürdistan'ın bir parçasıdır, bu yüzden Kürdistan'ın bütün parçalarında gerçekleşecek kongre, konferans ve toplantılarda temsil edilmeliler.

6- Güney Kürdistan yönetimi her şart altında Kürdistan'ın diğer parçalarıyla olan sınır kapısını açık tutmalı.

7- Rusya ve BDT üyesi ülkelere barış ve çözüm sürecine destek verme çağrısı yapıyoruz.