Beştaş: İmralı'da işkence sistemi uygulanıyor

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a görüş yasağına tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, İmralı Adası'nda işkence sisteminin uygulandığını söyledi.

Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride dikkat çekti.
Tecrit meselesinin ülkenin temel gündemlerinden biri olduğunu kaydeden Beştaş, tecridi devam ettiren kararların bizzat iktidar ortakları tarafından alındığını dile getirdi. “Hakikaten İmralı Adası Türkiye'nin sınırları içinde değil mi? Orada Ceza İnfaz Kanunu, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi geçerli değil mi?” sorularına yanıt aradıklarını dile getiren Beştaş, “Göz göre göre açık bir hukuksuzluk, haksızlık ve işkence sistematik bir şekilde, hem de kesintisiz bir şekilde devam ettiriliyor. İmralı'da tutulan Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım'dan sekiz aydır haber alınamıyor. Altını çizerek söylüyorum, haber alınamıyor” dedi.
Tüm tutsakların hakları olan aileyle görüş, mektup yazma, telefonla görüşme, avukatla görüşme gibi hakların hukuksuz bir şekilde engellendiğini vurgulayan Beştaş, “En son dün, avukatlar yapmış oldukları başvurularda Bursa infaz savcılığının 2 tane disiplin cezası verdiğini öğrendiler, altı ay daha yasak gelmiş. Ya, yapılmayan görüşe ne yasağı geliyor? Bugüne kadar ‘Koster bozuk’ diyorlardı, hava güllük gülistanlıkken ‘Hava muhalefeti’ diyorlardı, bu yalanlar uydurulmaktan vazgeçilsin. Desinler ki; ‘Biz, siyasi olarak, konjonktür olarak işimize geldiğinde görüştürüyoruz, işimize gelmediğinde hukuk bizi ilgilendirmiyor.’ Biz, hukuku soruyoruz. Şimdi, bu konuda Sayın Öcalan başta olmak üzere oradaki bütün mahpuslar bu haklardan mahrum bırakılıyor ve aileler bütün başvurulara olumsuz yanıt alıyor” diye konuştu.
İmralı’ya dair 750 defa avukat, 350 defa aile başvurusu yapıldığını belirten Beştaş, ekledi: “Keyfî bir şekilde bu engelleniyor. ‘Türkiye bir hukuk devleti değildir’ diye iktidar ortaklarından açıklama bekliyoruz eğer öyleyse ya da derhâl bu tecrittin sonlandırılmasını ve haber alınmayan... Şu anda ne olduğu bilinmiyor; yaşıyorlar mı, hastalar mı? Ya, ne olduğunu kimse bilmiyor. Aileler her gün bize müracaat ediyor. Bunu ilk elden söylemek istiyorum.”