Beştaş: Algı operasyonları için daire kurdular

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Strateji İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi’nin manipülasyon ve dezenformasyon yoluyla algı operasyonlarını yönetmek için kurulduğunu söyledi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, iktidarın “Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi”ni kurarak, daha önceki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ni iptal eden AYM’ye adeta rest çektiğini, basın ve ifade özgürlüğüne getirilen engel ve sınırlandırmalara resmiyet kazandırarak toplumu kendi lehine dizayn etmeyi amaçladığını söyledi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yetkilerinin artırılarak ona bağlı “Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi” kurulmasını ANF’ye değerlendirdi. Beştaş, bu girişimin, İletişim Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın genel bütçe kapsamına alınmasına ilişkin Ekim 2018 tarihli ve 19 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edilmesiyle birebir bağlantılı olduğuna dikkat çekti.

AYM’NİN İPTAL KARARINA RAĞMEN

AYM’nin iptal gerekçesi olarak bu tür kurulların kararnameyle değil kanunla kurulması gerektiğini gösterdiğini hatırlatan Beştaş, bu karara rağmen İletişim Başkanlığı’nın yasal dayanaktan yoksun bir biçimde çalışmaya devam ettiği gibi yine kararnameyle bünyesine bağlı bir propaganda dairesinin kurulduğuna dikkat çekti.

TOTALİTER YÖNETİMLERCE KURULUR

Beştaş, Strateji İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi’nin iddia edildiği gibi Türkiye’ye karşı yürütülen algı operasyonlarına karşı faaliyetlerde bulunmak için değil, tam tersine manipülasyon ve dezenformasyon yolu ile bizzat algı operasyonlarını yönetmek için kurulduğunu kaydetti. Propaganda yönetme işlevi gören bu tür dairelerin ancak totaliter yönetimlerde kendine yer bulabileceğini vurgulayan Beştaş, iktidarın bu yolla kendi strateji ve ideolojisine hizmet edecek aygıtları oluşturduğunu belirtti. Bu daire ile muhalefetle mücadele adı altında, olmayan “yeni düşmanlar” belirleneceğine işaret eden Beştaş, ırkçılık, ayrımcılık, milliyetçilik üzerinden insanları kutuplaştırmak için algı yaratmaya devam edeceklerini vurguladı.

TOPLUMU DİZAYN ETME İSTEĞİ

Bu durumun vatandaşlar arasındaki ilişkilere kadar uzanabileceğine dikkat çeken Beştaş, yöntem olarak da algı operasyonlarının en önemli üç kavramı olan tehlike, kuşku ve tehdit araçlarının kullanılacağına işaret etti. Bunun sinyalinin İçişleri Bakanı Soylu tarafından verildiğini kaydeden Beştaş, şöyle konuştu: “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi Başkanlığı’ adıyla bir merkez kurulduğunu, Türkiye’deki bütün lokasyonun, kameraların, asayiş ve trafiğin bağlandığı ve Cumhurbaşkanlığı’ndaki ilgili birime aktarıldığı olağanüstü bir mekanizmayı ortaya koyduklarını açıklamıştı. Bu ne demek? Bu, Türkiye’nin artık açık hava hapishanesi haline gelmesi demek. Çok tehlikeli bir tablo. Kutuplaşmayı, kamplaştırmayı, olmayan bir algıyı yaratarak aslında kendi siyasetlerini kamuoyuna korkuyla kabul ettirmeye çalışacaklar. Tehlike, kuşku ve doğrudan tehdit araçlarını kullanıp yaşamın her alanında izleniyorum, fişleniyorum, takip ediliyorum duygusunu yaratarak toplumu dizayn etmek isteyecekler.”

AYM VE HUKUKA REST

Beştaş, kurulan bu propaganda dairesiyle basın yayın, düşünce ve ifade özgürlüğünün daha da kontrol altına alınıp kısıtlamalara resmiyet kazandırılacağı uyarısında bulundu. Bu girişimle iktidarın bir yandan toplumu kendi lehine dizayn etmek isterken, diğer bir yandan da bir kere daha AYM’ye, iç ve evrensel hukuka rest çektiğini belirten Beştaş, “İktidar açıkça AYM kararlarını tanımadığını ve bildiğini yapmaya devam edeceğini ilan ediyor” dedi.

GOEBBELS’İN MİRASI

Yeni dairenin, Hitler döneminde kurulan ve Joseph Goebbels’in başını çektiği Propaganda Başkanlığı ile fiilen aynı işlevi gördüğüne dikkat çeken Beştaş, bu bakımdan Goebbels’in tezlerinden oldukça faydalanan bir iktidar aklıyla karşı karşıya olunduğunu söyledi. Bu durumun aynı zamanda sıkışmışlığın da ifadesi olduğunu dile getiren Beştaş, iktidar yandaş medya ve yalan haberler üzerinden her türlü yöntemi kullansa da bunun artık toplum tarafından kabul görmediğini vurguladı. “Artık mızrak çuvala sığmıyor” diyen Beştaş, “Çuval her yerden patladı. Tabii ki bu yöntemlerle başarıya ulaşamayacaklar. Bu ne kadar büyük bir acizlik içinde olduklarını ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

Tıpkı diğer kararnameler gibi, Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi’ne ilişkin kararnamenin de AYM tarafından iptal edileceğini savunan Beştaş, HDP olarak da bu konuda gerekli girişimlerde bulunacaklarını duyurdu.