Beştaş, "Gün zulüm yönetimine karşı çıkma günüdür. Bunun için ciddi bir demokrasi hamlesine ihtiyaç var” dedi.

Bir haftayı geride bırakan ‘Adalet Yürüyüşü’nü ANF’ye değerlendiren HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, adaletsizliğin kol gezdiği bir ortamda HDP olarak bu yürüyüşü olumlu gördüklerini ifade etti. Beştaş, “HDP olarak eş genel başkanlarımızın, milletvekillerimizin tutuklanmasına ne kadar karşıysak, CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına da o kadar karşıyız” dedi.

‘HUKUKSUZLUK MALTEPE CEZAEVİ İLE SINIRLI DEĞİL!’

‘Adalet Yürüyüşü’nün sadece bir kişinin şahsında ifade edilmesini isabetli bulmadıklarını vurgulayan Beştaş, yürüyüşün bütün adaletsizlikleri karşına alan bir eylem niteliği taşıması gerektiğini, halkın talebinin de bu yönde olduğunu kaydetti. Beştaş, “Hukuksuzluk Maltepe Cezaevi ile sınırlı değil, Kandıra var, Edirne var, Şakran var; Türkiye’nin bütün cezaevlerinde şu an kol gezen bir işkence ve kötü muamele sistematiği var. Eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ölüm sınırında; yüz binlerce KHK mağduru var. Adaletsizliğin kıskacında, hukuksuz bir yöntemle yönetme iradesiyle karşı karşıyayız” diye konuştu.

İlahiyatçı-Yazar İhsan Eliaçık’ın Edirne’ye kadar yürüme önerisine kulak tıkamamak gerektiğini vurgulayan Beştaş, “4 Kasım Darbesi'nden sonraki tutuma yönelik, en azından yürüyüşün Edirne F Tipi Cezaevi’ne uzanmasıyla, öz eleştirel bir yaklaşım gösterilmesi noktasında aslında bir konsensüs var; tıpkı İhsan Eliaçık’ın önerisinde olduğu gibi. Bu taleplere kulak tıkanmamalı” dedi. HDK’nin yürüyüşe destek vereceği konusunda yaptığı açıklamayı da anımsatan Beştaş, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve meslek odalarının da ‘Adalet Yürüyüşü’ne destek vereceklerine inandıklarını söyledi.

‘CİDDİ BİR DEMOKRASİ HAMLESİNE İHTİYAÇ VAR'

Beştaş, halkın iradesine yönelik bu darbenin 2014 Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı ve 1 Kasım seçimleriyle yürürlüğe konulduğunu kaydetti. HDP'li Meral Danış Beştaş, “Şu anda Türkiye toplumunun ihtiyaç duyduğu mesele demokrasi güçlerinin, muhalif grupların zorbalığa, hukuk dışılığa ve anti-demokratik kurumsallaşmaya dayanan bu zulüm yönetimine karşı çıkmasıdır. Bunun için ciddi bir demokrasi hamlesine ihtiyaç var. Tabii ki eleştiriler yapılacaktır, ancak özellikle anayasa değişikliğinden sonra daha da hırslanan uygulamalara karşı yapılması gerekene odaklanmak lazım” dedi.