Beştaş: HDP’yi dışlamak bölücülüktür

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Yenikapı mitinginde çağrılmamasını değerlendiren HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, HDP’yi dışlamanın tam da halkları bölme anlamına geldiğini vurguladı.

“HDP’yi dışlayarak bölücülük siyaseti yaptıklarını açıkça ortaya koydular” diyen Beştaş, geçmiş ittifakta cemaat ve AKP’nin teklik üzerinden yaratmak istediği siyasette bugün üç partinin de anlaştığını kaydetti. 7 Ağustos tarihi itibariyle Türkiye ‘de tek bir muhalefet partisi olduğu ortaya çıktığını ve o partinin de HDP olduğunu dile getiren Beştaş, tüm muhalefeti HDP çatısı altında buluşmaya davet etti.

BU YOL, YOL DEĞİLDİR!

HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, HDP’nin dışlanmasının demokrasi açısından iyi sonuçlar doğurmayacağını vurguladı. HDP’nin 6 Milyon oy almış ve tüm halk kesimlerinin sesi olan bir siyasi parti olduğunu hatırlatan Beştaş, bu anlamda HDP’siz bir birlikten söz edilmeyeceği gibi HDP’siz bir uzlaşının da olmayacağını kaydetti. HDP’nin dışlamanın halkları bölme anlamına geldiğine işaret eden Beştaş, “HDP’yi dışlayarak bölücülük siyaseti yaptıklarını açıkça ortaya koydular” diyen Beştaş, “Bu yol, yol değildir ve çözüm getirmez” dedi. Bu dışlama siyasetinin Kürt halkına karşı ittifak olarak okunması gerektiğini belirten Beştaş, bu dışlamanın aynı zamanda HDP’nin temsil ettiği Aleviler başta olmak üzere tüm farklı inanç ve kimlikleri görmezden gelmek anlamını taşındığını vurguladı. Gelinen noktada, geçmiş ittifakta cemaat ve AKP’nin teklik üzerinden yaratmak istediği siyasette bugün üç partinin de anlaştığını belirten Beştaş, bunun boş bir çaba olduğunu hatırlattı. Beştaş, “ Türkiye tarihinde Kürtleri ve ötekileştirenleri dışlayan ittifaklar nasıl ki başarıya ulaşmadıysa, bu ittifak da başarıya ulaşmayacaktır. Tarih bu tür ittifaklarla doludur ve hepsi sonunda hüsrana uğramıştır. HDP’nin renkli, çoğulcu sesini yansıtmayan bir ittifak, birleştirici olamaz” diye konuştu.

7 AĞUSTOS’TA İTİBAREN TEK BİR MUHALEFET PARTİ HDP’DİR!

Darbelere karşı mecliste ortak bir dil kullanılmasının da boş bir aldatmacadan ibaret olduğunu ifade eden Beştaş, “Bizim HDP olarak darbeye karşı olmamız, AKP’nin darbeye karşı olmasından kaynaklı değildir. Biz zaten yıllardır darbe karşıtı mücadele yürüten ve demokratik siyaseti önceleyen bir partiyiz. Bu nedenle biz sonuna kadar darbe karşıtı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Dün alanlardaydık, bugünde alanlardayız, yarında da alanlarda olacağız” dedi. HDP olarak Yenikapı’ya gitmek için can atan bir parti olmadıklarını dile getiren Beştaş,” Güce yönelik böyle sahte ittifakların içinde yer almayız zaten ve bizler parti olarak resmi davet alsaydık dahil gitmeyecektik” diye konuştu. CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun geldiği noktayı, “Sayın Kılıçdaroğlu gitsin Saray’da da nöbet tutsun” diyerek eleştiren Beştaş, 7 Ağustos tarihi itibariyle Türkiye ‘de tek bir muhalefet partisi olduğu ortaya çıktığını o partinin de HDP olduğunu vurgulayarak tüm muhalefeti HDP çatısı altında buluşmaya davet etti.

KCK DAVALARINI AYIRMAK, HDP’Yİ DIŞLAMA SİYASETİNDEN BAĞIMSIZ DEĞİL!

Bir hukukçu olarak KCK davalarının cemaatin kumpas davaları kapsamında görülmemesine de tepki gösteren Beştaş, KCK davalarının Ergenekon, Balyoz, Şike gibi davalardan ayırmanın, HDP’yi dışlama siyasetinin bir parçası olduğunu vurguladı. KCK davalarında tek bir kelime edilmemesinin altında Kürt düşmanlığı yattığına dikkat çeken Beştaş, Cemaat ile AKP’nin geçmiş ittifakının temelinde de zaten Kürt düşmanlığının olduğunu hatırlattı. KCK davalarına ilişkin bu tutumla, Ergenekon, Balyoz, Şike cemaat kumpası ama KCK davaları değil algısının yaratılmak istediğine dikkat çeken Beştaş, bunun kesinlikle inandırıcılığı olmadığını kaydetti. KCK davalarının yeniden ele alınmasının zorunluluğuna işaret eden Beştaş, KCK soruşturmalarını, yargılanmalarını, tutuklamaları yapıp cezaları veren tüm yargı mensuplarının şu anda tutuklu olduğunu hatırlatarak, bu yargı mensupları tarafından yürütülen davalarının hükümsüz olduğunu altını çizdi. Beştaş,“ KCK davalarıyla siyasete darbe vurulmak istenmiştir bu nedenle bu davaların kumpasın içine alınmamasını reddediyoruz ve asılsız olan KCK davalarının esas kumpas olduğunu artık herkesin söylemesi gerekiyor. Bu davaların tümü düşmeli” dedi.