Beştaş: Kararı HSYK’ya taşıyacağız
Beştaş: Kararı HSYK’ya taşıyacağız
Beştaş: Kararı HSYK’ya taşıyacağız
BDP’li tutuklu vekiller hakkında verilen karara ilişkin Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde gerçekleşen protesto eyleminde konuşan BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, mahkemenin verdiği kararla birlikte hukuksuzluğun tescillendiğini söyledi. Beştaş, kararı alan hakimler hakkında HYSK'ya başvuruda bulunacaklarını söyledi.
BDP’li vekillerin tahliye talebinin reddedilmesi, yüzlerce kişi tarafından Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde protesto edildi.
BDP Diyarbakır İl Örgütü'nün çağrısıyla gerçekleşen protesto eylemine BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, tutuklu milletvekilleri İbrahim Ayhan ve Kemal Aktaş'ın yakınları, BDP Diyarbakır il eş başkanları Zübeyde Zümrüt ve Mehmet Emin Yılmaz da katıldı.
Açıklama öncesi cezaevi girişi polisler tarafından zırhlı araç ve TOMA'larla ablukaya alındı. Açıklamada sık sık "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" ve "Biji berxwadana zindana" sloganları atıldı. Eylemde ilk olarak aileler adına Kemal Aktaş'ın yakını Şükrü Yaşar konuştu. Halkın iradesiyle seçilen vekillerin tamamen keyfi bir şekilde rehin tutulduğuna işaret eden Yaşar, tutuklu bulunan milletvekillerinin yolsuzluk ya da ihaleye fesat karıştırmadıkları, demokratik siyaset yaptıkları için yıllardır dört duvar arkasında tutulduğunu belirtti.
Mahkeme tarafından verilen kararın açık bir şekilde demokrasi ihlali olduğunu söyleyen Yaşar, "Kendi hukukunu ayaklar altına almaktır. Paralel devlet yapılanmasının iradeyi hapsetme ve barış sürecini sabote etmeye yönelik bu tutumu bilinmelidir ki birlikte yaşamayı ve demokrasiyi baltalamaya yöneliktir. Zaten bu paralel yapılanmadan bir farkı olmayan AKP hükümeti ve düzen partileri de sessiz kalarak bu iradeyi hapsetme operasyonuna ortak olmaktadırlar" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin CHP Milletvekili Mustafa Balbay hakkındaki kararına rağmen söz konusu BDP'li milletvekilleri olunca sürecin tam tersine bir yol izlediğine dikkat çeken Yaşar, şunları aktardı: "AKP'nin Kürt sorununun çözümünde uyguladığı oyalama stratejisinin aynısı günlerdir mahkemelerce uygulanmaktadır. Bizler tüm seçilmiş iradelerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Hiçbir hukuk halkın iradesinden üstün değildir. Hiçbir gerekçe halkın umutlarını hapsetmeye muktedir değildir."
Daha sonra konuşan BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Mehmet Emin Yılmaz ise, mahkemenin tutuklu milletvekilleri hakkında vermiş olduğu kararın manidar olduğunu dile getirerek, hukuksal açıdan en ufak bir fark olmamasına rağmen tahliye talebinin reddi yönündeki kararın iktidar ve yargının Kürtlere ve seçilmişlere karşı ayrımcılığının açık ifadesi olduğunu belirtti. AKP iktidarının evrensel hukuk yerine kendi hukukunu işleten bir sistem yarattığını söyleyen Yılmaz, mahkemenin vermiş olduğu kararın Kürt halkına karşı tahammülsüzlüğün göstergesi olduğunu kaydetti. Yılmaz, Kürt halkının yıllardır vermiş olduğu meşru mücadelenin tüm kirli siyasetleri ortadan kaldıracak güce iradeye sahip olduğuna dikkat çekerek, "Kürtlerin siyasal iradesini kırmaya dönük kirli niyet ve pratik sahibi siyasal iktidar ve bağlı erklerinin bu türden faşizan uygulamaları boşa çıkarılacaktır" diye belirtti.
BDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Kürt halkını yok sayma politikalarını dayatanların bir gün bu halka hesap vereceğini belirterek, mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuksuzluğun tescil edilmesi olduğunu ve paralel devletin yanında paralel hukukun uygulanması olduğuna dikkat çekti. Söz konusu Kürtler olunca var olan hukuk normlarının uygulanmadığını ifade eden Beştaş, şöyle devam etti: "Hiçbir mahkeme Türkiye'de anayasa ve Anayasa Mahkemesi'nin kararına karşı çıkamaz. Bu karar herkesi bağlar. Bu Anayasa hükmüdür. Bu siyasi bir karardır. Kendi hukuklarını çiğniyorlar. Bize 'bölücü' diyenler, gelip Diyarbakır'da Kürdistan diyenler gidip Meclis tutanaklarından CHP ve MHP ile birlikte çıkaranlar bize çifte hukuku dayatıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Kararın AKP-cemaat kavgasının hukuka yansıması olduğuna dikkat çeken Beştaş, mahkeme üyelerinin bu kararla birlikte suç işlediğini kaydetti. Kararı alan hakimler hakkında HYSK'ye başvuruda bulunacaklarını söyleyen Beştaş, "Bu kararı hukukun bir gereği olarak tanımıyoruz. Kürt halkının yüz binlerce oyla seçtiği vekiller siyasi kararlarla içeride tutulmaya devam ediyor. Milletvekillerimiz darbeden, silah bulundurmaktan ya da çetecilikten yargılanmıyor. Halk adına halk için eşit yurttaşlık mücadelesi verdikleri ve demokratik siyaset için yargılanıyorlar" dedi.