Ali İsmail’in öldürülmesine ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda “sivil polis olduğu sanılan veya polisin yanında yer alan” eli sopalı kişilerin kamera görüntülerine yer verildi. Rapora göre kritik olarak değerlendirilen 18 dakika silinmiş.

Radikal gazetesi, Eskişehir’de üniversiteli Ali İsmail Korkmaz’ın 3 Haziran günü dövülerek öldürülmesine dair bilirkişi raporu ve görüntüleri yayınladı. Gazeteye göre 40 ayrı güvenlik kamerası kaydını inceleyen bilirkişilerin savcılığa sundukları raporda, “sivil polis olduğu sanılan veya polisin yanında yer alan gaz maskeli, ellerinde cop, beyzbol sopasına benzer sopa bulunan bir grubun kameralara yansıdığı, bir eylemciye sopalarla vurdukları, sokakta topluca eylemci kovaladıkları” belirtildi.  

Korkmaz ayrıca bir arkadaşıyla birlikte kamerada görülürken, dövüldüğü anın kayıtlara yansımadığı ifade edildi. Bilirkişi, “Dayak görüntüleri başladıktan sonra 18-20 dakikalık bir kaydın bulunamadığı” tespiti, Korkmaz’ın ölüm anının silindiği şüphesine yol açtı.

Bilirkişi raporunda yüzü gaz maskeli, eli sopalı ve coplu kişilerin saat 02.00 sularına kadar sekiz ayrı işletmenin kamerasında, gezinirken veya eylemci kovalarken görüldükleri belirtildi. Rapor şu sonuca varıyor: “Ali İsmail Korkmaz’ı vuranların kamera görüntüsünün çözünürlüğünün düşük olması, karanlık ve uzaklık dolayısıyla darp olayını yapanların yüzlerinin tam teşhisi mümkün olmamıştır.”

Ali İsmail Korkmaz doktor muayenesinden yaklaşık 17 saat sonra Eskişehir Barosu Avukatı Selin Dağlar ile birlikte 3 Haziran günü saat19:25 sıralarında Odunpazarı Polis Merkezi Amirliğine giderek,  "03.06.2013 günü saat 02:00 sıralarında Eski otogar arkasında bulunan ikametine gittiği sırada 5-6 kişilik sivil giyimli bir grubun saldırısına uğradığı, kafasına, sırtına ve omzuna aldığı darbeler sonucunda yaralandığı" beyanında bulunmuş ve saldırganlar hakkında şikayette bulunmuştu

VALİ GÜLER: 40 KAMERA VAR

Hürriyet gazetesinin haberine göre İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünü “üzücü bir olay” olarak değerlendirdi. “Bu olayın aydınlanması için devlet olarak teyakkuz halindeyiz. Sonuna kadar gidilmesi ve bu işin çözülmesinde kararlıyız. Hatay valimize talimat verdim” diyen Güler,  “Kendisi hayatını kaybeden gencimizin acılı ailesine bizzat benim adıma taziyede bulunacak. Ben de ilk fırsatta anne babasını arayacağım ve üzüntülerimi paylaşacağım” şeklinde konuştu.

Güler, şunları söyledi: “O bölgede özel sektör de dahil olmak üzere 40’a yakın kamera var. Farklı yazılımları olan kameralar var. Bunlar teker teker çözülüp üzerinde çalışılıyor. Tüm verilere bakıp er geç bu işi çözeceğiz.   Ama olayı çok boyutlu takip ediyoruz.  Gencimiz ilk hastaneye geldiğinde de üzerinde ciddiyetle durulması gereken bazı süreçler yaşanmış.  Mesela opere kalp kapak hastalığı nedeniyle ’kumadin’ ilacı kullandığını ne kendi beyan etmiş, ne de hastanede tespit edilmiş. Bu hayati bir ilaçtır. Kan inceltici özelliği ile en ufak travmada beyin kanaması riski kaçınılmazdır. Neden bu olay atlandı, bir ihmal mi var hepsine bakılıyor. Zaten savcılık da bu konuda dava açtı. Avrupa’da bu ilacı kullananlar ya yakalarına rozet takarlar ya da ceplerine başlarına bir iş gelmesi durumunda doktorları uyaran özel bir kart bulundururlar. Bu gencimizin Bu hassa durumu nasıl atlandı detaylı olarak bakıyoruz.”