Bilgen, "Bu çatı altında imzalanan anlaşmalar, sözleşmeler, Anayasa; cezaevi müdürlerini kapsamıyor mu" diye sordu.
Milletvekillerinin tutuklu yargılanamayacağına dair daha önceki dönem tutuklanan ve uzun süre cezaevinde kalan CHP, MHP’li ve DBP’li milletvekillerinin bağımsız milletvekillerinin yaşadığı durumla ilgili Anayasa Mahkemesi’nin kararının çok net olduğunu söyleyen Bilgen, “Milletvekili yargılamasının tutuklu olamayacağı çok net biçimde ortaya konmuştur. O kararın gerekçesinde ifade edilen mevzuatta hiçbir değişiklik olmamıştır.
Bu tarihler, bugünler 17 Aralık’ın yıl dönümü. Bu bütçe biterken neredeyse üzerinden üç yıl geçmiş olacak. Burada, ‘Bakanlar yargılanmasın’ diye eller kalktı, indi ve bakanlarla ilgili yargılanmama kararı bu Parlamento’dan çıktı. Eğer bir yargılanma korkusundan bahsediyorsak, o bakanları yargıdan kaçıranların korkusu çok daha belirleyici, çok daha net” dedi.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan ile aynı cezaevinde birlikte kalmak istediğini vurgulayan Bilgen, şöyle konuştu: “Tecridin insan hakları ihlali olduğunu Türkiye imzaladığı sözleşmelerle, anlaşmalarla kabul etmiştir. Ortak kullanım alanları, cezaevinde en az kaç kişinin birlikte kalabileceğine dair düzenlemeler çok nettir ama Sayın Demirtaş’ın Sayın Zeydan’la birlikte kalmasının önündeki engel, kendisine sunulan gerekçe güvenliktir. İnanabiliyor musunuz, aynı partinin eş genel başkanı, kendi grubundan milletvekiliyle birlikte kalmak istiyor ve cezaevi yönetimi Sayın Demirtaş’ın güvenliği nedeniyle bunu uygun bulmadığını söylüyor. Şimdi biz, bunu yargının bağımsızlığı diye mi tarif edeceğiz? Cezaevi idaresi böyle bir şey mi? Cezaevi müdürleri canlarının istediğini yapma hakkına mı sahipler, yoksa bu çatı altında imzalanan anlaşmalar, sözleşmeler, Anayasa; cezaevi müdürlerini kapsamıyor mu?”