Bilgen: Teklif, parlamento üzerinde vesayet kurma çabası

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, AKP'li milletvekillerinin Meclis'e sunduğu dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili yasa teklifinin usulsüz olduğunun altını çizdi.

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, AKP'li milletvekillerinin Meclis'e sunduğu dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili yasa teklifinin usulsüz olduğunun altını çizdi, "Burada fiili darbe durumu var. Parlamento ve siyaset üzerinde bir vesayet kurma çabası söz konusu" dedi.

AKP milletvekillerinin, dokunulmazlıkların kaldırılması için Anayasa'ya geçici madde eklenmesini öngören değişiklik için verdiği yasa teklifine ilişkin tartışmalar sürüyor. MHP'nin yanı sıra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da AKP'nin teklifini destekleyeceklerini açıkladı. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ise, teklif için "Fiili darbe durumu var. Başkanlık macerasıyla doğrudan ilişkili" dedi.

Yasa teklifinde yer alan "milletvekillerinin dokunulmazlık zırhına bürünerek suç işlemelerini önlemek iddiasına dikkat çeken Bilgen, "Bu iddia ile yapılan işin kendisi suç niteliğinde" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyu gündeme alması için Meclis üzerinde baskı yaptığına dikkat çeken Bilgen, şunları söyledi: "Anayasa görüşmeleri yapılırken grup kararı bile alınamıyor. Tek tek milletvekillerinin iradesi esas alınır. Ancak mevcut hukuku, kanunları ve Anayasa'yı eğer parlamento kendi ihlal ediyorsa, artık diğer aktörlerin, yargının, güvenlik güçlerinin yasaları önemsemesini kimse savunamaz."

'BU ŞEKİLDE ORTADA ANAYASA KALMAZ'

Teklif ile Anayasa'nın bir maddesini kaldırmak yerine geçici madde eklenmesinin de usulsüz olduğu değerlendirmesini yapan Bilgen, "Anayasa'daki hakları, görevleri, düzenlemeleri geçici maddeler ile eğer işlevsizleştirme yolunu bir açarsanız ortada Anayasa diye bir şey kalmaz" dedi.

"Belli ki burada fiili bir darbe durumu var" diyen Bilgen, şunları söyledi: "Parlamento ve siyaset üzerinde bir vesayet kurma çabası var. Bu da başkanlık macerasıyla doğrudan ilişkili. Konunun bir tarafı Kürt sorunun çözümünde demokratik kanalları tümüyle etkisizleştirmek, işlevsizleştirmek diğer tarafı ise başkanlığa giden yolu açmaya, bu yolda elini güçlendirmeye ve karşı tarafı zayıflatmaya yönelik bir girişim bu."

Partisinin "Köklü bir Anayasa değişikliği yapılsın, halkın oy verirken milletvekilline verdiği görev ne ise, bu görevin dışında kalan hiçbir şey dokunulmazlık zırhına tabi olmasın" şeklindeki önerisini hatırlatan Bilgen, "Yasama dokunulmazlığı dışında kalan zimmet, rüşvet, taciz, yüz kızartıcı gibi suçlar da dokunulmazlığın kaldırılması, siyasetin itibarı açısından da son derece önemlidir" dedi.

'BAŞKANLIK TESTİ BU'

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Meclis'te izlenecek yola ilişkin şunları söyledi: "AKP'nin kendi milletvekillerinin toplu ve ortak hareket etmesi her ne kadar imza yoluyla sağlanmaya çalışılsa da çok net değil. Başkanlık sürecinde yaşanabileceklerin önceden görünmesine dair test var. Hem parti içindeki durumu görmek hem de diğer muhalefet partilerinden, CHP'den, MHP'den destek gelecek mi bu test etmeye çalışıyorlar. Belki başkanlık hamlesini buna göre yapacaklar. MHP'de kongre süreci ve tartışmalar manipülatif bir alan oluşturuyor. AKP Parlamento'da 330'u bulursa, bu konuyu referanduma götürecek. 367'yi bulması gerekiyor ki, referandum gerekmeksizin AKP'nin istediği düzenleme olsun. Bu da 367 sadece MHP ile sağlayamıyor. Mutlaka CHP'nin de destek vermesi gerekiyor ki, bu 367 sayısı tamamlansın."

Teklifin uygulanması durumunda siyasetin işlevsizleşeceğinin altını çizen Bilgen, "Parlamento, sandık ve seçimin hiçbir karşılığının olmadığı bir dönem bizi bekliyor. Bu değişiklik, Cumhurbaşkanı'nın canının istediği kişileri kendine hatta ailesine hakaret suçlamasıyla tüm siyasi partileri ve Parlamentoyu kontrol altına aldığı bir mekanizmadır" dedi.

'TOPYEKÜN BİR KARŞI KOYUŞ GEREKİYOR'

Partilerinin Eşbaşkanları ile bazı milletvekillerini hedefleyen planların yapıldığına dikkat çeken Bilgen, şunları söyledi: "Türkiye'de Parlamento'dan tek taraflı irade ile çekilme imkanı yok. Bu ilginç bir durum. Bu da aslında ne kadar demokratik bir siyaset mekanizması olduğunu göstermeye yetiyor. 'Biz bıraktık' dediğiniz de bırakamıyorsunuz, milletvekilliğinin düşmesi için her milletvekilliğinin oylamasının yapılması gerekiyor. Dokunulmazlığının kalkması, milletvekilliğinden çekilmesi başka bir şey. Biz gazeteciler, akademisyen, partimizin yöneticileri tutuklanırken bunların kabul edilemez olduğu yaklaşımına sahipsek, milletvekillerimiz için de tutumu sergilemek zorundayız. Fakat toplumsal ve siyasal mücadele böyle zorlukları gördü ve aştı. Burada nasıl bir aritmetik ortaya çıkarsa çıksın, Türkiye'de muhalefet dinamikleri topyekun bir karşı koyuşu ortaya koymak zorunda. Aksi takdirde ülkenin gittiği yer dokunulmazlığın konuşulmasının bile anlamsızlaşacağı nokta olacak."