KCK adı altında 20 Aralık 2011'de çoðu gazeteci olan 36’sı tutuklu 44 kişiye yönelik yapılan operasyonla ilgili iddianame, Ýstanbul 15. Aðır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
KCK basın komitesinden olduðu iddia edilen gazeteciler için yazılan iddianame tam anlamıyla pes dedirtiyor. Büyük bir kısmı gazetecilerin ev aramalarında çıkan not defterleri, kitapları, CD'leri, gazetecilerin yaptıkları haberleri, haber kaynaklarıyla yaptıkları telefon görüşmeleri vs. oluşturuyor. Ýddianameyi okumaya başlayınca ‘bu kadarı da olamaz’ diyordum ki ilerleyen sayfalarında kendi adımı görünce resmen dumura uðradım! Ýddianameyi hazırlayan savcıya göre Vatan Gazetesi muhabiri Çaðdaş Ulus, aslında Bahoz Deniz’miş yani ‘ben’miş!
Ýddianame baştan sona tam bir absürt komedi örneði. Savcı, iddianamede adı geçen kişileri suçlu yapmak için ‘kanıt’ oluşturma konusunda akla hayale gelmeyen bir yaratıcılık örneði sergilemiş! Ýddianamede en dikkat çeken bölümlerden biri de Vatan Gazetesi muhabiri Çaðdaş Ulus ile ilgili olan bölümde önümüze çıkıyor.
Savcı, gazeteci Çaðdaş Ulus’un, ANF Haber Müdürü Ýsmet Kayhan’la yaptıðı ve tamamen gazeteci dayanışması, haber paslaşmalarından ibaret olan mail yazışmalarını ve telefon konuşmalarını tüm detaylarıyla iddianameye koyduktan sonra kararını şu şekilde veriyor:
‘Bu hususun ispatlanması amacıyla açık kaynaklardan yapılan araştırmada; www.haberlink.com adlı sitede 04.11.2011 ve 15.01.2012 tarihlerinde 2 ayrı habere imza attıðı, her iki haberinde alt kısmında “BAHOZ DENÝZ/ANF” şeklinde haber yapanın ve çalıştıðı kurumun isminin yazılı olduðu tespit edilmiş olmakla, şüpheli Çaðdaş Ulus’un Vatan Gazetesi’nde muhabir olarak çalıştıðı sırada BAHOZ DENÝZ kod adıyla örgütün yayın organı olan Fıratnews (ANF) haber ajansına örgütün Avrupa sorumlusu Ýsmet Kayhan’ın talimatları doðrultusunda haber yaptıðı tespit edilmiştir. Şüphelinin KCK/PKK terör örgütünün üst düzey askeri sorumlusu olan ve onlarca Türk karakolunu basarak yüzlerce insanımızın şehit edilmesine sebebiyet veren HPG sorumlusu BAHOZ ERDAL’ın kullandıðı kod ismini kullanarak haber yapması şüphelinin örgütle olan gönül baðını ve irtibatını göstermektedir.
Yine bu noktada kayda deðer başka bir husus da şüphelinin Vatan Gazetesinde çalıştıðı sırada örgütün Avrupa yayın organına da haber yapmak suretiyle örgüte olan baðlılık ve yakınlıðını ortaya koymuş olmasıdır.’
Nasıl?
Tam bir absürd komedi türü deðil mi?
Şimdi gelelim savcının ‘delil’ diye ortaya koyduklarına.
Birincisi ‘Bahoz Deniz’ benim ve ANF’de ‘Bahoz Deniz’ imzasıyla yayınlanan tüm haber ve yorumlar bana aittir! Ve hayatımda Çaðdaş Ulus’u ne gördüm, ne konuştum ne de tanıyorum. Bu hadiseden önce adını dahi duymamıştım!
Ýkincisi ve önemlisi; ‘kanıt’ diye gösterilen haberler!
Savcının gösterdiði iki haber de bizzat benim yazdıklarımdır.
1.‘kanıt’ haber; 04.11.2011 tarihinde yazdıðım ve ‘Başkomutan Fethullah’ın Savaşı’ başlıðıyla ANF’de yayınlanan Fethullah Gülen’in Kürt özgürlük hareketine yönelik yaptıðı katliam çaðrısını deðerlendiren bir analiz yazısıydı.
2.‘kanıt’ haber ise; Tekirdað Cezaevi’nde bir yakınımı ziyaretim sırasında edindiðim izlenimlerimi anlattıðım ve ‘Tekirdað F Tipi Cezaevi Ýzlenimleri’ adıyla yayınlanan yazımdı. Tabi burada en dikkat çeken nokta: Tarih.
Yazının yayım tarihi:15.01.2012. Çaðdaş Ulus’un tutuklanma tarihi ise 24.12.2011.
Yani savcıya göre Çaðdaş Ulus Kandıra Cezaevi’nde tutukluyken Tekirdað Cezaevi’ne ziyarete gitmiş ve izlenim yazısı yazmış ve bunu ANF’de yayınlamış!
Pes doðrusu!
Türkiye’nin adeta bir ‘gizli tanık Cumhuriyeti’ne döndüðünü ortaya koyan bu iddianameler artık birer hukuk skandalı olarak ortadayken bakarsınız aynı savcı bu yazıyı bile Çaðdaş Ulus’a ya da başka bir gazeteci arkadaşımıza mal ederek hakkında ‘delil’ olarak kullanır.
ANF NEWS AGENCY