Birleşmiş Milletler’de İsveç’e ırkçılık sorgusu
Birleşmiş Milletler’de İsveç’e ırkçılık sorgusu
Birleşmiş Milletler’de İsveç’e ırkçılık sorgusu
İsveç Birleşmiş Milletler Federasyonu 50 civarındaki sivil toplum örgütüyle birlikte hazırladığı raporda İsveç’i nefret suçlarını yeteri derecede ciddiye almamak, Birleşmiş Milletlerin ırkçılık ve ayrımcılıkla ilgili sözleşmesinin gereklerini yerine getirmemekle suçladı.
Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığı Komitesi, İsveç’i üçüncü kez 1971 yılında altına imza attığı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine uymadığı gerekçesiyle sorguluyor. 2004 ve 2008 yıllarında yapılan sorgulamalarda Komite, nefret suçları ve ırkçılığı önlemede yetersiz kalan İsveç Hükümetine yönelik ciddi eleştiriler yöneltmiş ve bir dizi önlem almasını talep etmişti.
Birleşmiş Milletler Federasyonu Başkanı Aleksander Gabelic, geçen hafta sonu Stockholm’un Farsta semtinde başörtülü hamile bir kadına yönelik saldırının İsveç’te Müslümanların hangi koşullarda yaşadıklarını gösterdiğini belirttikten sonra “Nefret suçları artıyor, ama buna karşın açılan soruşturmaların sayısı az. Hükümet sorunu yeterince ciddiye almıyor ve nefret suçlarına karşı mücadele için gerekli stratejiden yoksun” diyor.
Birleşmiş Milletler Federasyonu’nun 50 civarındaki sivil toplum örgütüyle birlikte hazırladığı raporda somut örnekler verilerek “Kurumsal ırkçılığın” artmakta olduğu belirtiliyor. 2012 yılı içinde 5520 nefret suçu işlendiği ve bunların % 74’ünün ırkçı ve yabancı düşmanı içerik taşıdığına dikkat çekiliyor.
Nefret suçlarının daha çok Müslümanlar, Yahudiler ve Afrikadan gelenlere karşı arttığı, İsveç’in yerli halkı Samiler ile Romanların sistemli olarak ayrımcılığa uğradıkları belirtilen raporda yabancı görünüşlü kişilerin polis tarafından durdurulup sorguya çekildiğine, ırkçı ve yabancı düşmanı örgütlerin okullarda ve internette propaganda yaptıklarına da değiniliyor.
Müslüman ve Yahudilere karşı nefret suçlarının kaygı verici olduğu, Anti dinci nitelikli nefret suçlarının % 43’ünün ardında islam fobisi bulunduğu, bir çok caminin saldırıya uğradığı belirtildikten sonra “İsveç’te Müslümanlar orantısız baskı, sözlü tehdit, sabatoj ve vandalizme uğruyor. Genç insanlar İsveç’te Müslümanlara karşı toleransızlığın hakim olduğu bir toplumda yaşıyor” ifadelerine yer veriliyor.
Özellikle Müslüman kadınların karşılaştıkları sorunlar somut örnekler verilerek gündeme getiriliyor. Stockholm’un Sundbyberg semtinde yaşayan ve bundan 6 ay önce başörtüsü takmaya başlayan Jasmine Nabaoui, başörtüsü takmaya başladıktan sonra karşılaştığı güçlükleri şu cümlelerle dile getiriyor.
“Fiziki olarak saldırıya uğramadım ama ‘başından bu pisliği çıkar’ ve ‘Akıllı gözükmüyorsun’ gibi yorumlarla karşılaştım. Bir çok arkadaşım başörtüsü taşıdıkları için gıda ve giyim satış merkezlerinde işe alınmadı. Bunu gündeme getirmemiz lazım. Dışlanan ve baskıya uğrayanların çoğu Polise gitmeye cesaret edemediği için sorunun ulaştığı boyut açığa çıkmıyor.”
Raporda İsveç’in insan hakları için bağımsız bir kurum oluşturması, yasalarda değişiklik yapması ve adalet sisteminde çalışanların nefret suçlarıyla ilgili kapsamlı eğitimden geçirilmeleri öneriliyor.
12 üst düzeyde yetkiiden oluşan İsveç Heyeti savunmasını bugün yapacak ve nefret suçları, ırkçılık ve ayrımcılığın önlenmesi için son 5 yıl içinde İsveç hükümetinin yaptığı çalışmaları içeren raporu Birleşmiş Milletler yetkililerine sunacak. Bir ay sonra da Birleşmiş Milletler konu ile ilgili hazırlayacağı raporu kamuoyuna açıklayacak.