Brezilya’da dün yapılan devlet başkanlığı seçimlerini, 2010 yılından bu yana bu görevi sürdüren Dilma Roussef oldu. Roussef, oyların yüzde 51,6’sını alarak, merkez-sağ partilerin de desteklediği Sosyal Demokrat Parti (PSDB) adayı Aécio Neves’i kıl payı da olsa geride bırakmayı başardı.

143 milyon seçmenin sandık başına çağrıldığı seçimlerde, 29 milyon seçmen oy kullanmazken, 7 milyon kişinin de geçersiz veya boş oy kullandığı bildiriliyor. Oyların yüzde 99’unun sayılması ardından, İşçi Partisi (PT) adayı Dilma Roussef’in rakibi Aécio Neves’e karşı seçimi kazandığı ilan edildi.

Sonuçların netleşmesi ardından taraftarları sevinç gösterileri düzenlerken, bir konuşma yapan Roussef, seçim kampanyasında yaşanan gerilimlere rağmen halkın birlik içinde yoluna devam etmesi gerektiğini söyledi.

2002 yılındaki seçimlerden bu yana Brezilya devlet başkanlığı seçimlerini PT adayları kazandı. PT’nin ve diğer sol partilerin desteklediği Lila da Silva’dan sonra devlet başkanlığına seçilen Dilma Roussef, öğrencilik yıllarında marksist bir gerilla idi.

Da Silva ve sonrasında Roussef’in görev yaptığı 12 yıl boyunca Brezilya’da özellikle yoksullukla mücadele alanında önemli başarılar elde edildi. 200 milyon nüfuslu ülkede sadece son 12 yılda 40 milyon Brezilyalı yoksulluk sınırının üstünde bir yaşam düzeyine kavuşturuldu.

Zengin-yoksul arasındaki uçurumun devam etmesine rağmen, ülkedeki eşitsizlik 0,56 puandan 0,49 puana geriletilirken, işsizlik oranları da oldukça düştü.

Ancak, ülkedeki ekonomik büyüme son yıllarda yerini kısmi duraksamaya bırakırken, PT ve Dilma Roussef’e yönelik ulusal ve uluslararası finans çevrelerinden yoğun baskılar yapıldığı da biliniyor.