‘Bu kriz halklar arasında kalıcı düşmanlık yaratır’

Hollanda ve Türkiye arasında patlak veren krizi değerlendiren Türkiye-AB İlişkileri uzmanı Can Baydarol: ‘’Kriz ‘Evet’ cephesine, Avrupa’da ise Türkiye karşıtlığına yarar ama halklar arasında körüklenen düşmanlık kalır.’’

Hollanda ve Türkiye arasında patlak veren krizi ANF’ye değerlendiren Türkiye-AB İlişkileri uzmanı Can Baydarol, iki tarafta da yükseltilen krizin Hollanda’da seçim ve Türkiye’de referanduma dönük olduğunu vurguladı.

Hollanda ile Türkiye arasındaki krizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hollanda’daki aşırı sağ zaten seçim propagandasını İslamofobi korkusu üzerine yürütüyor. Bu propaganda giderek İslamofobi, Türkofobi ve Erdoğanfobi haline dönüştü. Avrupa cephesi her yerde bunun tepkilerini veriyor.

Merkezi sağ, seçimleri aşırı sağa kaptırmamak için de bu konuda giderek aşırılaşıyor. Hollanda’da Türkiye’ye verilen tepkiye böyle bakmak lazım. Türkiye’ye gelince referandum öncesi seçim atağı var; iktidar cephesi de Avrupa’daki bu çıkışları kullanarak ‘Evet’ oylarını pekiştirmeye çalışıyor.

Bir danışıklı dövüş denebilir mi? Yaratılan bu kriz kimlere yarar sağlar?

Danışıklı dövüş olmasa bile bu kriz kimlere yarıyor diye bakarsak, Türkiye‘de ‘Evet’ cephesine, Avrupa’da ise Türkiye karşıtlarına yarıyor. Sonuçta, masa başında uzlaşma olmasa da ittifak kurulmuş diyebiliriz.

Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye teker teker tavır alması, Türkiye-AB ilişkilerini nasıl etkiler?

Siyasi olarak zaten Türkiye ile AB arasındaki birliğe geçmiş ola. Son 10 yıldır Türkiye ile AB ilişkileri donmuş vaziyette. Ama ekonomik cephede iki taraf da birbirine mecbur. Türkiye’de sonuç olarak şu anda 17 binden fazla yabancı yatırımcı var, bunların çoğu da Avrupa yatırımcısı. Büyük Avrupa ülkeleri de Türkiye’ye muhtaç. Dolayısıyla çatışmalar siyaset bazında devam etse bile devletler bazında bir şey değişmez, ilişkiler devam eder.

Ama yaptırımlar söz konusu?

Yaptırımlar olsa da seçimlerden sonra ilişkiler normalleşir ama tabii ki bu siyasi atmosferde AB’ye tam üyelik bir hayal.

Bu kriz Hollanda’da aşırı sağa, Türkiye’de ‘Evet’ cephesine yarasa da halk nezdinde her iki tarafta da yabancı düşmanlığı körükleniyor. Bu durum nasıl yansır?

Maalesef siyasetçilerin bu çekişmeleri halkları kötü noktalara sürükler. Kaçınılması gereken durum budur. Çünkü; halklar provokasyona gelmeye çok açık yapılardır ve siyasetçilerin ağzından çıkan laflar hiç istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarabilir. Yani burada bugün Hollandalı diye Norveçli gazeteciyi linç etmeye kalkışırsın, Hollandalı da yarın Türkü döver. Irkçılığın, faşizmin sonu yok. Kavga kavgayı tetikler. Türkiye ve Avrupa ülkeleri arasında ilişkiler düzelir ama kriz halkların arasında körüklenen düşmanlık ile kalır.