Buldan: AKP’nin ömrü referandumdan sonra bitecektir!
Buldan: AKP’nin ömrü referandumdan sonra bitecektir. Bu Türkiye için çok olumlu bir sonuç doğuracaktır. Demokratik çevrelerin bir araya gelerek bu faşizan havayı berhava edeceği yeni bir sürece girilecek.
HÜLYA EMEÇ
AMED / ANF
Çarşamba, 1 Şubat 2017, 07:01
Tek adam rejimine ayak olacak anayasa değişikliği referandumunun AKP-MHP ittifakına rağmen halk engeline takılacağını vurgulayan HDP Milletvekili Pervin Buldan, “AKP’nin ömrü referandumdan sonra bitecektir. Bu Türkiye için çok olumlu bir sonuç doğuracaktır. Demokratik çevrelerin bir araya gelerek bu faşizan havayı berhava edeceği yeni bir sürece girilecek” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın projesi olan partili cumhurbaşkanlığı anayasa değişikliğin, Meclis’te yoğun tartışmalar altında ve 330 rakamının biraz üstünde geçirerek referanduma götüren AKP ve MHP ittifakının bu girişimi büyük tartışmaları beraberinde getirdi. Tek adam rejimine giden yolda büyük bir aşama olarak değerlendirilen referandum için AKP/MHP’den önce Erdoğan şimdiden kolları sıvadı. Erdoğan’ın bu süreçte 40 ili kapsayan büyük mitingler yapacağı açıklandı. Türkiye’yi büyük bir uçuruma sürükleyeceği yorumları yapılan anayasa değişikliğine karşı ise toplumun birçok kesimi örgütlenmeye başladı. Başta Kürtler olmak üzere tüm halklar, Aleviler, muhafazakarlar, ekolojistler, aydınlar, hatta ulusalcı-milliyetçi kanat bile anti demokratik değişikliğe karşı “hayır” kampanyaları için hazırlıklara başladı. AKP ve MHP içinden dahi aykırı seslerin olduğu değerlendirilen değişikliğe karşı en örgütlü ve üst perdeden karşı çıkış dün Amed’de açıklanan deklarasyonla ortaya konuldu.
ORTAK DEKLARASYON AÇIKLANDI
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) anayasa değişikliğinin oylanacağı referandumdaki tutumlarını belirledi ve güçlü bir biçimde “hayır” diyeceklerini duyurdu. Bir hayli kapsamlı deklarasyonda, halkın ihtiyacı olan anayasanın şartları sıralandı ve bu değişikliğin getireceği tehlikeler bir bir açıklandı. “Newroz ruhuyla demokraside direnelim, HAYIRLA diktatörlüğe dur diyelim!” sloganı ile startı verilen kampanya daha ilk günden büyük ses getirdi. Toplumun geniş bir tabanını temsil eden oluşumların tavrının referandumun sonucuna doğrudan etki edebileceği şimdiden ön görülüyor. HDP Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, ne yapacaklarını ajansımıza değerlendirdi.
‘HAYIR SANDIKTAN DAHA YÜKSEK ÇIKACAK’
Türkiye’de birçok şeyi değiştiren 7 Haziran seçimlerindeki ruhun, referandum döneminde de yakalanması gerektiğini dile getiren, Buldan, HDP’nin seçim barajını aşmasının ardından AKP’nin yeni savaş konseptiyle Kürdistan’da şehirleri yakıp yıkarak, katlederek yeni bir sürece imza attığını ifade etti. “Kürtler olarak tarihsel ve toplumsal olarak değerlerinin ayaklar altına alındığı bir sürece tanıklık ettik” diyen Buldan, mezarların yıkıldığı, cenazelerin günlerce sokakta bekletildiği bir süreci yaşadıklarını, yine de Kürt halkında olumsuz bir algı yaratsa da mücadele ruhuna sahip çıktığını ve kenetlendiğini söyledi. Referandumda kendilerini çok ağır bir sürecin beklediğini belirten Buldan, “Tutuklanmaların olduğu, gözaltıların eksik olmadığı bir süreçte çok farklı yönelimlerin olacağını da tahmin ediyoruz. Ama buna rağmen Kürt halkının sandığa sahip çıkacağını biliyoruz. Kürt halkı için sandık çok farklı ve önemlidir. Kendi iradesine sahip çıkmak için her şeyi yapacaktır. Bizler iyi bir çalışma yapabilirsek ve halka her zaman olduğundan daha fazla gidersek ‘Hayır’ın sandıktan daha yüksek çıkacağını düşüyoruz” dedi.
‘HAYIR ÇIKINCA…’
Halkın savaş konseptinin nasıl devreye konulduğunu ve nasıl uygulandığını çok iyi bildiğini dile getiren Buldan, kendilerine şiddet ve baskıyı reva gören hükümeti bir daha iktidara getirmemek için halkın büyük bir mücadele vereceğine emin olduklarının altını çizdi. Bu konuda işin kendilerine düştüğünü ve halkı örgütlemeleri gerektiğini kaydeden Buldan, “AKP ‘Ya 400 vekil verirsiniz ya da kaos çıkar’ diyordu. 400 milletvekili verilmedi, evet kaos oldu. Ancak 1 Kasım seçimlerinde kendileri yaratmış olduğu şiddet politikasıyla bizden oy aldılar. Ama ondan sonra da değişen bir şey olmadı. Yine kaos devam etti. Bugün referandum için de aynı şeyi yapıyorlar. Ama Kürtler için değişen bir şey olmayacaktır. Kürtler referandumdan önce de katlediliyordu cezaevine konuluyordu, her gün farklı muamelelerle karşı karşıya kalıyordu. Referandumda evet oyu çıkmazsa yine aynı şeyle karşı karşıya kalacaktır. Evet oyu çıkınca da yine aynı şey olacaktır. Kürtler açısında değişen tek şey, hayır oyuyla birlikte yeni bir anayasanın yazmanın koşulları ortaya çıkacaktır. Bu geçmişte yaşanan şiddet, öfke ve kinin berhava olmasına yol açacaktır’’ değerlendirmesi yaptı.
‘TARİHİ BİR FIRSAT’
Kürtler açısından referandumun tarihi bir önemi sahip olduğunu altını çizen Buldan, “Bu fırsat her zaman ele geçmeyen fırsatlardan bir tanesidir. Bu fırsatı Kürtlerin iyi değerlendirmesi lazım. Bu fırsatla birlikte önümüzdeki on yılların yeni bir anayasayla daha demokratik bir anayasayla, kendilerini daha iyi ifade edebileceği anayasanın koşullarını oluşacaktır. Bu yüzden önemlidir. Tüm Türkiye halkı bu fırsatı iyi değerlendirmelidir” dedi.
‘MAĞDURİYETLER SANDIĞA YANSIYACAK’
Türkiye’nin şu an hem Ortadoğu hem de Avrupa cephesinde çıkmazın içerisinde olduğuna değinen, yaşanan sadece siyasi bir kriz olmadığını, aynı zamanda ekonomik ve sosyal krizin de derinleştiğini dile getiren Buldan, bütün bu krizlerin Türkiye’nin ne kadar büyük bir çıkmazın içerisinde olduğunu göstergesi olduğunu vurguladı. Bu çıkmazda AKP hükümetinin farklı algılar oluşturmak için kolları sıvadığı değerlendirmesi yapan Buldan, şu tespitlerde bulundu: “Krizlerin temel sebebinin kendileri olduğunu biliyorlar. Referandumdan evet oyu çıkarsa Türkiye’deki ekonomik, sosyal ve siyasal kriz devam edecek. Türkiye açısından yeni krizler yaşanacaktır. Çünkü bütün yetkiler tek bir insana veriliyor ve bu insan Türkiye halkları üzerinden hakimiyet kuracağı yeni bir süreç başlatacak. Herkesin buna göre davranması gerekiyor. Ya kaostan ve evetten yana olunacak ya da hayır diyerek özgürlük ve barışın koşullarının yaratılacağı yeni bir süreçle karşı karşıya kalacağız. Bu iki yoldan birisi tercih edilecek. Milyonlarca mağdur var Türkiye’de. Bu da AKP’nin yanlış politikalarıyla ortaya çıktı. Bu mağduriyetlerin sandığa hayır olarak yansıyacağını düşünüyorum.”
‘HAYIR ÖNDE GİDİYOR’
Değişikliğin referanduma götürülmek üzere günler önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne gitmesine rağmen halen imzalanmamasının anketler sonuçlarıyla alakalı olduğunu dile getiren Buldan, “Yapılan anketlerde hayır önde gidiyor. Bu da Erdoğan ve kabinesini olumsuz etkiledi. Bugün cumhurbaşkanının bu yasayı imzalamamasının nedeni de yapılan kamuoyu araştırmasının nedeni olduğunu düşünüyorum. Kendileri milliyetçi bir cepheyle yeni bir anayasa yapma yöntemine gitti. Farklı bir yol ve yöntem denenebilirdi. Türkiye’deki demokrasi ve barış güçleriyle yeni bir anayasa yazılmış olsaydı, elbette ki sonuç farklı olacaktı. AKP kendi sonunu da bu yasayla birlikte getirecektir. Türkiye halklarının ‘Hayır’ı Türkiye’nin hayrına olacak” diye konuştu.
‘FAŞİZAN HAVA BERHAVA EDİLECEK’
AKP içerisindeki çatlakların referandumdan sonra daha da büyüyerek devam edeceği ön görüsünde bulunan Buldan, “AKP içerisinde, yaratılan korku psikolojisinden kaynaklı genel kurul ve komisyon aşamasında kendini ifade edemeyen vekil ve bakanların olduğunu biliyoruz. Referandum sürecinde hayır diyenler olacaktır. AKP’nin ömrü referandumdan sonra bitecektir. Bu Türkiye için çok olumlu bir sonuç doğuracaktır. Türkiye artık AKP’nin yönettiği ve her gün kriz, kaosun ile darbe mekanizmalarına gebe bir Türkiye’nin gidişatı herkesi kaygılandırmaktadır. İleriki süreçte yapılan milletvekili seçimlerinde AKP’nin tek başına iktidara gelemeyeceği açıktır. Demokratik çevrelerin bir araya gelerek bu faşizan havayı berhava edeceği yeni bir sürece girilecek” ifadelerini kullandı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uzun süredir ağırlaştırılmış tecrittin devam ettiğini hatırlatan Buldan, “Bu tecrit koşullarıyla en son Sayın Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’ın yaptığı görüşmeden sonra CPT heyetinin adaya gittiğini biliyoruz. CPT heyeti de yaptığı görüşmeyi kamuoyuyla paylaşmadı. Bundan kaynaklı sayın Öcalan’ın şu an ki koşullarında çok kaygılıyız. Hiçbir şekilde görüşme olmaması hepimizde derin kaygılara sebep olmaktadır. CPT bir an önce açıklama yapmaya çağırıyor. Bu durumda yaşanacak olumsuz bir durumunda sorumlusu ve ortağı olacaktır” dedi. Tecrit koşullarının bir an önce kaldırılması isteyen Buldan, “Referandum sürecinde buna büyük bir ihtiyaç vardır. Bu kadar büyük bir kriz ve kaosun ancak bu şekilde çözülebileceğini inanıyorum. Öcalan’ın üzerindeki tecrit ülkeyi daha da büyük bir krize hatta geri dönülmesi imkansız bir sürece götürecektir” dedi.