Buldan, MGK raporunun araştırılmasını istedi

Buldan, MGK raporunun araştırılmasını istedi

BDP Grup Başkanvekili Buldan, MGK kararlarıyla ilgili Meclis Araştırması isteyerek, bu kararların ardından Kürt işadamlarının öldürüldüğüne, Kürt basınına saldırıların yapıldığına vurgu yaptı. Buldan, gerçeklerin açığa çıkmasının 'çözüm süreci' için de elzem olduğunu ifade etti.

BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarıyla ilgili Meclis Araştırması açılmasını istedi. 

TBMM Başkanlığına verdiği dilekçede, 5 Temmuz 1993 tarihli MGK’ye sunulan raporla birlikte o gün alınan kararları da kapsayan, bu tarihten sonra gerçekleştirilen ve bir dönemin kaybına neden olan tüm olayların araştırılmasının gerektiğine vurgu yapan Buldan, konuyla ilgili Meclis Araştırması açılmasını teklif etti. 

Buldan, 1993 yılında MGK'nin, almış olduğu kararla “PKK’ye karşı topyekûn ve kesintisiz savaş" açtığına dikkati çekerek, MGK'nin bu kararı almasının altındaki nedenin, MGK Genel Sekreterliğine sunulan 5 Temmuz 1993 tarihli rapor olduğunu belirtti. Söz konusu raporda, PKK’nin maddi gelir kapısı olarak 'uyuşturucu ticareti' iddiasının gösterildiğini hatırlatan Buldan, "Uyuşturucu ticareti iddiaları daha sonra Özel Harp Dairesi’nin en önemli psikolojik savaş argümanına dönüşmüş ve her dönemde güncellenerek yeniden tedavüle sokulmuştur" dedi.

LİSTE ÇİLLER'E VERİLDİ VE...

Buldan, şunları kaydetti:

"1993 yılındaki rapor ile sadece genel değerlendirmeler yapılmamış kişi ve aile isimleri zikredilerek raporun operasyonel alt yapısı da hazırlanmıştır. MGK toplantısının üzerinden çok geçmeden adına 'PKK'ye yardım eden işadamları' ve 'Kürt işadamları' denen bir liste dönemin başbakanı Tansu Çiller’e verilmiştir. 

Toplantı sonrası bürokraside ilginç gelişmeler olmaya başlamıştır. İstifa ettikten sonra Antalya'ya yerleşen ve buz fabrikası sahibi olan Mehmet Eymür, tekrar MİT'e dönmüş, Yarbay Korkut Eken de aynı günlerde, danışmanlık kadrosu ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nde çalışmaya başlamıştır. Eymür, 'Kontr-terör' biriminin başına getirilmiştir. 'Kontr-terör' birimi, MİT bünyesinde operasyon yapma yetkisine sahip olan bir birim olarak çalışmıştır. Korkut Eken'in de Özel Harp Dairesi biriminin başına getirilmesi ise önemli gelişmelerin yaşanmasını beraberinde getirmiştir.

Aynı günlerde bir ilginç olay, Mavi Marmara Et Lokantası'nda gerçekleşmiştir. Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, İstanbul'da, Mavi Marmara Et Lokantası'nda, çoğunluğunu Gaziantepli 'babaların' oluşturduğu kişilerle toplantı yapıp, onlara PKK'ye değil, devlete yardım etmeleri talimatını vermiştir."

Bu gelişmelerin ardından Abdulmecit Baskın'ın, Altındağ Nüfus Müdürü olarak görev yaparken, 30 Eylül 1993’te kaçırılarak, 3 kurşunla öldürüldüğünü ifade eden Buldan, 3 Aralık 1994 tarihinde de Özgür Gündem gazetesinin, plastik patlayıcılarla bombalandığını; 21 Ekim 1993'te Lice'de güvenlik güçlerinin, üç gün süren bir operasyon gerçekleştirerek onlarca insanı öldürdüğünü ifade etti.

'CİNAYETLER SERİSİ'

Buldan, dilekçesinin gerekçe bölümünde şöyle devam etti:

"30 Aralık 1993 tarihli Aydınlık Gazetesi 'Ülkücülerden, Kürt Patronlara Saldırı Hazırlığı' başlığı atmış, Kürt işadamlarına yönelik plandan bahsetmiştir. 

Behçet Cantürk, 14 Ocak 1994 günü kaçırılmış, bir gün sonra 15 Ocak 1994 günü, cesedi Sakarya'nın Sapanca ilçesi Kırkpınar kasabası yakınlarında şoförü Recep Kuzucu ile beraber bulunmuştur. Böylece, 'İzmit-Adapazarı-Bolu' ekseninde meydana gelen cinayetler serisi başlamıştır.

Behçet Cantürk'ün ölümünün üzerinden bir ay geçmiş, 25 Şubat 1994 tarihinde Avukat Yusuf Ekinci, Ankara çıkışında ölü olarak bulunmuştur.
Tarihler 28 Mart 1994'ü gösterirken, malum üçgen içerisinde iki yeni ceset daha bulunmuştur.  Liceli İş adamları Fevzi Aslan ve yeğeni Salih Aslan, Kınalı-Sakarya TEM Otoyolu'nun Hendek gişelerine yakın bölgede ölü olarak bulunmuşlardır.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün yapmış olduğu balistik inceleme sonucu, Cantürk cinayetinde kullanılan silahla Fevzi ve Salih Aslan'ı öldüren silahın aynı olduğu ortaya çıkmıştır. PKK'ye yardım eden Kürt işadamları listesinden sonra, Güneydoğu'da ve ölüm üçgeninde cinayetler birbiri ardına işlenmeye devam etmiştir.3 Haziran 1994 tarihinde, Savaş Buldan, yakın arkadaşı Adnan Yıldırım ve Hacı Karay, Düzce-Yığılca yakınların da  katledilmiş olarak bulunmuştur."

'SÜRECİN SELAMETİ İÇİN HAKİKATLER ORTAYA ÇIKARILMALI'

Buldan, gerçeklerin açığa çıkarılmasının 'çözüm süreci' için de elzem olduğunu belirtti:

"Sonuç olarak dönemin atanmış ve seçilmiş sorumlularının, İçişleri-Emniyet-İstihbarat bürokrasisinin ve paralegal iç harp örgütlenmesinin ortaya çıkarılmasını sağlamak ve sorumluların yargılanmasının önünü açabilmek için devlet içinde 'gizli savaş örgütü'nün varlığı yönündeki iddiaların hiçbir istisnaya yer bırakmayacak şekilde araştırılıp hakikatlerin ortaya çıkarılması 'Demokratik Çözüm ve Barış Süreci'nin selameti için de elzemdir."