Direniş nöbetinin tutulduğu Suruç'un Miseynter köyündeki çadırların askerlerce kaldırılmasına tepki geldi. HDP’li Milletvekili İbrahim Ayhan,"Aslında hedef buradaki direnişi kırmaya, engellemeye yönelik bir uygulamadır" dedi. Köyde direniş nöbeti tutanlar ise, her şart altında zafere kadar nöbetlerini kesintisiz bir şekilde devam edeceklerini kaydetti.

DAİŞ çetelerinin Kobanê'ye yönelik saldırılarına karşı YPG ve YPJ güçlerinin başlattığı direnişin bir parçası olan nöbet eylemlerinin yapıldığı sınır hattındaki köylerden biri olan Suruç'a bağlı Miseynter köyünde açılan çadırlar askerlerin yoğun baskısı sonucu kaldırıldı. İki günden bu yana köyü onlarca zırhlı araçla ablukaya alan askerler çadırların sökülmesini ve köyün boşaltılmasını talep ederken, direniş nöbetindeki halk ne pahasına olursa olsun eylemlerine devam ettireceklerine dair kararlılıklarını dile getirdi.  

ÇADIRLAR BARINMAK VE UYUMAK AMAÇLI

Bu direniş nöbetlerinin asıl amacı Kobanê'ye yönelik IŞİD saldırılarına karşı dayanışma amaçlı olduğunu belirten HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan, tüm ülke ve dünyanın birçok yerinden gelen insanların katılımıyla devam eden nöbet eylemlerinin, ilk gününden bu yana sıklıkla asker ve polisin baskı ve şiddetine maruz kaldığını hatırlattı. Ayhan, Kobanê direnişine destek amacıyla nöbet eylemlerinin yapıldığı köylerde nöbet tutanların sadece uyumak ve barınmak amacıyla kullandığı çadırlara karşı yaşanan bu tahammülsüzlük ve baskıya bir anlam veremediğini belirtti.

'EKSİ ON DERECEDE DONSAK DA NÖBETİMİZİ TUTACAĞIZ’

"Aslında hedef buradaki direnişi kırmaya, engellemeye yönelik bir uygulamadır” diyen Ayhan, şöyle devam etti: “Yoksa bu çadırların burada olmasının hiçbir şekilde hiç kimseye bir zararı yok. Buradaki direnişte, çadırlar da meşru bir haktır ve bu hakkın kullanımının engellenmesinin karşısındayız. Biz durumu Valilikle de konuştuk. Bu tutum kendilerinin bile izah etmekte zorlandığı bir durumdur. İnsanların haklı ve meşru eylemselliklerine saygılı bir şekilde yaklaşılması gerekiyor. Burada ki farklı veya anti demokratik, hukuk dışı bir uygulama ister istemez Türkiye'nin değişik yerlerinde de farklı bir şekilde tepkilere neden oluyor." Ayhan, buradaki insanların "Biz eksi on derecede donsak bile burada nöbetimizi tutacağız" diyerek bu inanç ve kararlılığı sergilediklerini dile getirdi.

HER ŞARTTA KESİNTİSİZ NÖBET

Askerin kuşatmasına ve baskısına bir tepki de Miseynter köyünde direniş nöbeti tutan halktan geldi. Abdulhalim Vural adlı direnişçi, askerin hiçbir karar olmadan keyfi bir şekilde çadırları kaldırdığını söyleyerek, çadırların tamamının kaldırılması halinde bile burada kalarak nöbet tutmaya devam edeceklerini ifade etti. Kürt gençlerinin halkı için göğsünü mermilere gerdiğini belirten Halime Ata adlı kadın direnişçi, "Şimdi burada yapılmak istenen gözümüzü korkutmaktır. Ama bu mümkün değildir. Kürt halkı kanının son damlasına kadar mücadelesini devam ettirecektir” dedi. Diğer bir direnişçi Ayşe Vefa ise, çadırların olması veya olmamasının tuttukları nöbeti etkilemeyeceğini, burada sonuna kadar nöbet tutmaya devam edeceklerini kaydetti. Direniş nöbeti tutan Erol Pehlivan adlı yurttaş da, Kobanê'den zafer haberleri gelinceye ve DAIS çetecileri tamamıyla Kobanê'den temizleninceye kadar nöbete devam edeceklerinin altını çizdi.