Viyana'da düzenlenen panelde, Türkiye ve Ortadoğu'daki gelişmeler konuşuldu.

Avuturya'nın başkenti Viyana'da, Türkiye'deki seçimler sonrasındaki süreç ve Ortadoğu'daki gelişmelere ilişkin panel düzenlendi. Panele, Gazeteci-Yazar Cengiz Çandar da katıldı.

Panel, Sozialdemokratischen Parlamentsfraktion'un organizesi ve FEYKOM'un desteği ile düzenlendi. FEYKOM adına söz alan Jean Kepez, Kuzey Kürdistan'daki AKP terörü ve halk direnişine dikkat çekti. Kepez, AKP terörü sonucu Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin katledilmesine de değinerek, yine AKP'nin DAİŞ ile işbirliğine dikkat çekti. Kepez, bu işbirliğini haber yapan gazeteciler Can Dündar ile Erdem Gül'ün tutuklanmasına tepki gösterdi. 

SCHIEDER: AVRUPA KÜRTLERİ DESTEKLEMELİ

Sosyal Demokrat  Partisi Grup Başkanvekili Andreas Schieder ise Avrupa'nın Kürt Özgürlük Hareketi ve yine PYD'yi desteklemesini istedi. Schieder, "Avrupa, bu güçlerin demokratik mücadelesine elinden gelen katkıyı sunmalıdır" dedi.

ÇANDAR: TÜRKİYE, DAİŞ'E AVRUPA GİBİ BAKMIYOR

Gazeteci-Yazar Cengiz Çandar, Türkiye'ye AB kapılarının kendisine kapanmasını sağlayacak anti-demokratik politikalar yürüttüğüne dikkat çekti. Çandar, AB kapılarının kapanmasının ardından da Ortadoğu'da siyasi İslamcı güçlerin iktidarlara geldiğine değindi.

Türkiye'nin DAİŞ ile ilişkisine değinen Çandar, "Türkiye, DAİŞ'e diğer ülkeler gibi bakmıyor. Örneğin, Fransa gibi, Almanya gibi bakmıyor. Onlar DAİŞ’e bir numaralı güvenlik önceliği olarak bakıyor. Türkiye öyle bakmıyor" dedi.

Türkiye'nin DAİŞ'i tehdit olarak görmezken, son süreçte Suriye ve Kuzey Kürdistan'da kazanımlar elde eden Kürtleri hedeflediğine vurgu yaptı.

'TÜRKİYE, DAİŞ'E PETROL TİCARETİYLE PARA KAZANDIRDI'

Türkiye'nin sınırlarını DAİŞ'e açtığını da belirten Çandar, petrol ticaretinin Türkiye üzerinden yapıldığını ve DAİŞ'in para kazanmasının bu yolla sağlandığını dile getirdi.

Türkiye'de, DAİŞ'e sempati duyan çevrelerin de olduğunu söyleyen Çandar, bunun ciddi bir tehlike içerdiğine vurgu yaptı.

Çandar, Türkiye'nin demokrasiye değil, otokrasiye doğru ilerlediğini de söyledi. "Türkiye iç politikada faşizme doğru gidiyor. Faşizm, halkla da bağlantılı bir durumdur; halksız faşizm olmaz" diyen Çandar, Hitler'in arkasındaki halk desteğine de işaret etti. 

MUSUL'DAKİ AMAÇ NE?

Türkiye'nin, dış politikadaki bataklıktan Erdoğan ile kurtulamayacağını ifade eden Çandar, Musul'a yönelik işgale ilişkin ise şöyle dedi: "AKP, 'Musul'un geleceği üzerinde söz sahibi olmazsam, İran ve Rusya'ya bölgeyi açmış olurum' diye düşünüyor. 'PKK ve PYD'nin, Kürt yönetimlerinin önünü açmış olurum' diye düşünüyor. Türkiye, Musul'a müdahale ile Arap Sünnilere 'arkanızda ben varım' mesajı veriyor."

AKP'nin, Kürtlerin kendini yönetmesine karşı çıktığını kaydeden Çandar, "Türkiye, nasıl ki Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de her gün sokağa çıkma yasağı ilan ederek, bu şehirlerin dış dünya ile bağlantılarını kapatıyorsa, 'Qamişlo'yu da başlarına yıkarım; Kobane'yi de başlarına yıkarım' diyor. Dolayısıyla, Musul meselesini de İran, Rusya ekseni ile Türkiye'nin bulunduğum konum içinde anlamamız lazım" ifadelerini kullandı.