'Canlı bomba' iddiasına yanıt: Faşizminize teslim olmayacağız
AKP-Saray medyasının hedef gösterdiği ESP İstanbul İl yöneticisi Ali Haydar Keleş, ÖGK üyesi Havva Cuştan ve ETHA muhabiri Emrah Erdoğan, Saray'a ve tetikçi medyasına "Faşizminize teslim olmayacağız" dedi.
ANF
İSTANBUL
Cumartesi, 19 Mart 2016, 15:21
AKP-Saray medyasının hedef gösterdiği ESP İstanbul İl yöneticisi Ali Haydar Keleş, ÖGK üyesi Havva Cuştan ve ETHA muhabiri Emrah Erdoğan, basın toplantısı düzenledi. Sosyalistler, Saray'a ve tetikçi medyasına "Faşizminize teslim olmayacağız" dedi.
AKP-Saray iktidarının korku toplumu yaratmak için DAİŞ eliyle gerçekleştirdiği bombalı saldırıların üzerini kapatmaya girişen havuz medyası, sosyalistleri hedef gösterdi.
Habertürk'te yer alan ve hızla Saray medyası tarafından yaygınlaştırılan haberde ESP İstanbul İl yöneticisi Ali Haydar Keleş, ÖGK üyesi Havva Cuştan ve ETHA muhabiri Emrah Erdoğan'ın da isimlerinin yer aldığı "altı kişilik canlı bomba isim listesi" yayınlandı.
İstihbarat birimlerine dayandırılan haberde söz konusu kişilerin "yeni bombalı eylem hazırlığı yapıldığı" öne sürüldü.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Örgütü, hedef tahtasına oturtulan Keleş, Cuştan ve Erdoğan'la birlikte basın toplantısı düzenledi.
ESP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Çiçek Otlu, "Yaşadığımız bir Saray darbesidir. Sürekli bombalarıyla ve katliamlarıyla yüz yüze gelmekteyiz. Bombalarla, katliamlarla bir korku imparatorluğu yaratılmaya çalışılıyor" dedi.
'HEDEF KÜRT ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ DESTEKLEYENLER'
Herkesin hedef gösterildiğini belirten Otlu, "Ama özellikle Kürdistan'ın özgürlük mücadelesini destekleyen ve bu ülkede tek yolun devrim olduğunu söyleyen sosyalistler hedef almış durumda. Herkesi biat etmeye, kölesi olmaya çağıran AKP hükümeti, AKP'nin karşısında direnen Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin ve Suruç'ta katledilen ve Suruç'un karşısında ayakta dimdik duran SGDF ve basın özgürlüğünü savunan ETHA'yı bir kez daha hedef aldı. ESP il yöneticimiz Ali Haydar Keleş, SGDF ve ÖGK'li Suruç gazisi Havva Cuştan ve ETHA muhabiri Emrah Erdoğan, havuz medyası tarafından hedef gösterilmiştir" diye konuştu.
Yapılan haberlerin manidar olduğunu kaydeden Otlu, "6 Mart'ta nasıl kadın özgürlük isyanını engelleyemediyse, ESP'nin SGDF'nin ve ETHA'nın bu özgürlük yürüyüşüne engelleyemeyecek. AKP şu an İstiklal'deki bombalı saldırı ile ilgili açıklamada 'teröre alışmayacağız' dedi. Ama biz ESP olarak 'Saray'a alışmayacağız' diyoruz. Görünen şudur İstiklal'deki patlamanın hedefi bellidir. Hedef doğrultusunda ezilenler ve halkımız hedeflenmiştir" diye belirtti.
Suruç katliamında hala gizlilik kararının devam ettiğini hatırlatan Otlu, "Katliamın failleri yargılanmamıştır. Bu faillerin yargılanmadığı bu süreçte ESP'yi, SGDF'yi ve ETHA'yı hedef gösteren AKP, yoldaşlarımızla ilgili yaşanabilecek herhangi bir şeyden sorumludur" dedi.
SORUMLULAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarından Sezin Uçar ise, yapılan haberlerle ilgili başta İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, MİT ve internet yoluyla haberi yapan ve yayanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Uçar konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün Suruç katliamının, Ankara katliamının hesabını hiçbir şekilde sormayan, faillerin hiçbir şekilde yargılama cesareti, cüreti, isteği göstermeyen AKP iktidarı nasıl Suruç yaralılarını, SGDF üyelerini ve ESP'lileri gözaltına alma ve tutuklama saldırısıyla karşı karşıya bıraktıysa, bugün de asılsız iddialarla karşımıza çıkıyor. Suç duyurusunda bulunacağız ve bilgi edinme hakkı kapsamında müvekkillerimizle ilgili nasıl bir işlem yapıldığını da soracağız. Müvekkillerimizin başına herhangi birşey gelirse başta İçişleri Bakanlığı, MİT sorumludur."
'GERÇEĞİ SAVUNUYORUZ, BU NEDENLE HEDEF GÖSTERİLDİK'
ETHA Editörü Arzu Demir, "canlı bomba" olarak gösterilen Emrah Erdoğan'ın ETHA'da yaklaşık bir yıldır muhabir olarak çalıştığını söyledi. "Birlikte çalışıyoruz ve en son 8 Mart'ta Taksim'e kadınların yürüyüşünü izledi. Yarın da Newroz mitingini izleyecek" diyen Demir, "Bu dönem savaş dönemi, gerçek ve yalanın savaşının da sürdüğü bir dönem. Her gün havuz medyası tarafından Saray'ın direktifleri doğrultusunda yayılan yalanlarla karşı karşıyayız. Bu yalanın perdesini yırtan ise sosyalist ve özgür basın. Gerçeğin peşinde olduğumuz için, arkadaşımız hedef seçildi" dedi.
ETHA'nın daha öncede baskılarla karşılaştığını ifade eden Demir, "Son üç yıl içerisinde iki kez ajansımız basıldı. Arşivlerimize el konuldu. O gün de söylemiştik 'vazgeçmeyeceğiz.' Şimdi de aynı şekilde söylüyoruz; vazgeçmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz, gerçeği aktarmaya devam edeceğiz" dedi.
'YAŞANANLAR TÜM SÜREÇTEN BAĞIMSIZ DEĞİL'
"Canlı bomba" ilan edilen ESP İstanbul İl Yöneticisi Ali Haydar Keleş de, "Bugün yaşadıklarımız tüm süreç boyunca yaşadıklarımızdan bağımsız değil. Bugün sabah bize dair yapılan haberleri öğrenerek uyandık. Aynı zamanda Yüksekova'nın Nusaybin'in bombalandığı haberleriyle uyandık. Aynı zamanda İstiklal Caddesi'nde patlama olduğunu duyduk. Siyasi operasyonlarının sürdüğünü, çok sayıda HDP ve diğer devrimci ilerici örgütlerin yönetici ve üyelerinin operasyonlarla gözaltına alındığını öğrendik. Bütün bu saldırılar, bütün bu katliamlar aynı merkezler tarafından yapılıyor. Dolayısıyla hedef gösterilmemiz ve hakkımızda yapılan haberler de bunlardan bağımsız değil" diye konuştu.
'DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Yapılan haberlerin özgürlük, demokrasi, adalet ve sosyalizm mücadelesini geriletmek için yapıldığını kaydeden Keleş, "Bu saldırılarda bir adım bile geri adım atmayacağız. Bildiğimiz yoldan ilerlemeye devam edeceğiz. Şu çok açık. Suruç'un Ankara katliamının hesabını soracağımız söyleniyor. Evet, Suruç katliamının, Ankara katliamının ve diğer katliamların hesabını vermesi gerekenler vermedi. Halklarımız ve bizler mücadele ederek, bir adım bile geri adım atmayarak bunun hesabını mutlaka soracağız. Biz sosyalistler ve devrimciler olarak direnmeye devam edeceğiz" dedi.
'SOSYALİST GENÇ KADINLAR YILDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR'
Özgür Gençlik dergisi editörü ve Suruç katliamı gazisi Havva Cuştan, "Suruç'ta devlet 33 insanı katletti. Aslında topyekün imha politikası izledi. 33 kişi devlete az gelmiş olmalı ki, ardından Suruç gazilerine yönelik tutuklama, soruşturma, gözaltı terörü ve hedef gösterme terörünü devreye soktu. Bu savaş döneminde devlet tarafından hedef gösterilmemize çok şaşırmıyoruz. Çünkü Suruç katliamının üzerinde 8 ay geçmesine rağmen hala Suruç'un sorumluları hakkında herhangi bir işlem yapılmamışken, biz Suruç gazilerinin hedef gösterilmesi bu dönemde manidardır" diye konuştu.
'GENÇLİĞİN SESİNİ KISMAYA YÖNELİK BİR SALDIRI'
"Benim şahsım üzerinden genç sosyalist kadınlara ve gençliğin sesini kısmaya yönelik bir saldırı olduğunu düşünüyorum" Cuştan, şöyle konuştu: "Havuz medyası her zaman olduğu gibi yine savaş döneminde de yine el ele. Hiçbir delil göstermeden fotoğraflarımızı, açık kimliğimizi sosyal medyada haber yapmaktalar. Başımıza gelebilecek her türlü şeyden başta MİT ve havuz medyası sorumludur. Biz sosyalist gençler, sosyalist genç kadınlar olarak susmayacağız, yılmayacağız."
'YAPILAN HABERLER AMACINA ULAŞMAYACAK'
ETHA muhabiri Emrah Erdoğan ise "Günlük hayatına olağan akışında devam eden üç insanın bu biçimde bir hedef gösterilmeyle hedef alınması kabul edilebilir olmamakla birlikte AKP'nin daha önce gerçekleştirdiği operasyonları göz önünde bulundururken şaşırtıcı değil. Biz özgür basın çalışanları olarak yaptığımız haberlerin, takip ettiğimiz süreçlerin peşinde olmaya devam edeceğiz. Yapılan karartmalar, hedef göstermeler, yalan haberler amacına ulaşamayacak. Özgür basın söylemesi gerekenleri söylemeye, haber hakkını savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.