Dersim'de yaşanan çatışmada yaşamını yitiren HPG gerillası Recep Karataş'ın cenazesinin İzmir'in Torbalı ilçesinde toprağa verilmesi sonrası, mezarlığa "Ölünüzü de dirinizi de istemiyoruz" yazılı pankart asılırken, Mezarlıklar Müdürlüğü'nün Karataş'ın ailesini arayarak defin işleminin bölgede tepkilere neden olduğu gerekçesiyle mezarı nakletmelerini istediği ortaya çıktı.

7 Kasım günü Dersim merkez Bali Deresi mevkiine düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren HPG gerillası Recep Karataş'ın (Roj Gabar) cenazesi Malatya Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak, ailesinin yaşadığı İzmir'in Torbalı ilçesinde 23 Kasım günü toprağa verildi. Ayrancılar Mezarlığı'na toprağa verilen cenaze için yapılan yasal işlemler konusunda herhangi yasal bir sorun yaşanmazken, dün mezarlığa "Ölünüzü de dirinizi de istemiyoruz" yazılı pankart asıldı.

Pankartın yanı sıra ırkçı sloganlar eşliğinde ilçede yürüyüş de düzenlenirken, aileye mezarın açılarak cenazenin başka bir mezarlığa taşınması için baskı yapıldığı ortaya çıktı. Torbalı Kaymakamlığı'nın talimatıyla Karataş'ın ailesini arayan Mezarlıklar Müdürlüğü'nün, cenazenin Ayrancılar Mezarlığı'na toprağa verilmesinin bölgede tepkilere neden olduğunu, bu nedenle taşınması gerektiğini söyledikleri öğrenildi. Yaşanan durum karşısında ne yapacağını bilemeyen ailenin ise konu ile ilgili adli makamlara başvurduğu belirtiliyor.

'NE ÖLÜNÜZÜ NE DE DİRİNİZİ BURADA İSTEMİYORUZ'

Yaşanan duruma ilişkin konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanı Mahfuz Güleryüz, bu konuda hem emniyet hem de Büyükşehir Belediyesi ile çeşitli görüşmeler yaptıklarını vurgulayarak, kurumlarında bu olayı doğru bulmadıkları yönünde görüş belirttiklerini söyledi. Halen cenazenin taşınması konusunda bir talep olduğunu belirten Güleyüz, "Gerekçe olarak orada çeşitli Çevrelerin 'Biz ne ölünüzü ne de dirinizi burada istemiyoruz' şeklinde tepkileri olduğunu söylüyorlar. Herhalde bunun için orada bir yürüyüş falan düzenlemişler. Birileri bu meseleyi kaşıyor. Ancak bu ne insanidir ne de vicdanidir. Ne ahlaki ne de dinidir. Her şeyden önce Müslüman bir ülke olduğu iddia edilen Türkiye'nin bir cenazeye dinen de sahip çıkması gerekirdi. Biz bu konuda hem aile ile görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Hem de resmi makamlarla görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Henüz net bir sonuç yok" dedi.

'EVRENSEL HUKUKA VE İNSAN HAKLARINA AYKIRI'

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek ise evrensel hukuka ve insan haklarına göre ölen kişinin hangi siyasal düşünceden olduğu veya hangi dine mensup olduğunun önemli olmadığını belirterek, "ölüye veda hakkı" diye bir hakkın temel insan haklarından olduğunu söyledi. Gömülen bir cenazenin ne olursa olsun mezardan çıkarılarak başka bir yere nakledilmesinin insani ve vicdani olmadığını söyleyen Çiçek, "Gömülmüş bir ölüyü 'Biz istemiyoruz, biz onun düşüncelerini ve ölüm nedenini beğenmiyoruz' diyerek çıkartma gibi kimsenin bir hakkı yoktur. Bu insan haklarına ve ölünün kendi tercihleri doğrultusunda gömülme hakkını ihlal etmek olur. Evrensel hukukta ölüye veda hakkının ihlalidir" dedi.