Kürt Kadın Barış Bürosu, kadına karşı şiddetin dünyanın her yerinde biçim değiştirerek devam ettiğine dikkat çekerek, DAİŞ çetelerinin de kadın kırımına başvurduğunu belirtti. Batı ülkelerinde de kadın kırımının sürdüğüne vurgu yapan Kürt Kadın Barış Bürosu, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in Kürt kadınlarının özgürlük sembolü olduklarını ifade etti.
Kürt Kadın Barış Bürosu (CENİ), ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ olan 25 Kasım'ı özgürlük, demokrasi, toplumsal eşitlik, mücadele ruhuyla karşıladıklarını belirtti. 
'HER YERDE BİÇİM DEĞİŞTİREREK SÜRÜYOR'
"25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti’ndeki Trujillo diktatörlüğüne karşı verdiklerini mücadele sonucu katledilirler. Mirabel Kardeşleri ve bu  uğurda mücadele edenleri  saygıyla anarken, dünyanın dört bir yanında direnen, örgütlenen ve mücadele eden kadınları selamlıyoruz" denilen açıklamada, günümüzde kadına karşı şiddetin hızından hiçbir şey kaybetmeden dünyanın her yerinde biçim değiştirerek devam ettiğine dikkat çekildi. Egemenlikçi, iktidarcı sistem sömürüsünün merkezine kadın ve kadın eksenli değerleri koyduğunun; kapitalist sistem ve onun taklitçisi olan devlet yapılı sistemlerin bugün  başta kadınlar olmak üzere toplumları, etnik kültürleri, farklı inançları birbirine kırdırarak kendi ömrünü uzatmaya çalışırken, insanlığı  içinde çıkılmaz bir çatışma sürecine sürüklediğinin kaydedildiği açıklamada, kapitalist modernite için, "Kendi kar politikalarında sınır tanımadan ilerlerken onun işbirlikçisi olan sistemlerı ve grupları destekleyerek bugün Ortadoğu başta olmak üzere dünyayı kadınların, hakların, inançların ve tüm farklılıkların mezarı haline getirmeye çalışmaktadır" ifadeleri yer aldı.
'DAİŞ, ORTAÇAĞ İNSAN PAZARLARINI ARATMIYOR!'
Suriye iç savaşı ile kendisini 'muhalif grup' olarak lanse eden kadın düşmanı DAİŞ çetelerinin, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi devletlerden hem lojistik hem de örgütlenmek için yardım aldığına vurgu yapılan açıklamada, ağustos ayından itibaren Şengal de Êzîdî Kürtlere saldırıldığı, 5000'in üzerinde Kürt-Êzîdî,Türkmen ve farklı inançlara mensup kadının DAİŞ çeteleri tarafından kaçırıldığı belirtildi. "Ortaçağ insan pazarlarını aratmayacak bir biçimde kadınlar insan pazarlarında satılmakta, tecavüzlere uğramaktadırlar. Kadın düşmanı olan DAİŞ çeteleri din, ırk ayrımı yapmadan kadın kırımı ve soykırım uygulamaktadır. Kendisini DAİŞ'in kardeş örgütü olarak tanımlayan Boko Haram denen grup da, nisan ayında Nijerya'da 276 öğrenci kızı kaçırırak zorla grup üyeleri ile evlendirdi" diye devam edilen açıklamada, kadına karşı şiddetin her kıtada birbirini taklit ederek sistematik bir biçimde uygulandığı hatırlatıldı.
'BATIDA KADIN KIRIMI GÖRÜNMEZ BİÇİME BÜRÜNDÜRÜLÜYOR'
CENİ, şunları kaydetti: "İlerici olarak kendisini tanımlayan batı ülkelerinde kadın kırımı çoğu kez çok ince neredeyse görünmez bir biçime büründürülerek devam etmektedir. Kadın ve bedeni kapitalist modernite tarafından kar sağlamak amaçlı meta olarak kullanılırken, dünyanın birçok ülkesinde kadın haklarında gerileme, kadın tecavüzleri ve tacizleri artmaktadır. En son Ukrayna'da 286 kadının gömüldüğü toplu bir mezar bulunmuş ve katledilen kadınların tecavüze uğradıkları tespit edilmiştir.
Bu anlamda egemenlikçi sistemin kadına karşı sistematik saldırısı karşısında direnerek kadın mücadelesini yükseltmek ve örgütlenmek tarihi bir görev olarak tüm dünya kadınlarının ve kadın hakları savunucularının, kadın örgütlerinin önünde  durmaktadır."
Açıklamada, 9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te katledilen devrimci kadınlar Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in yaşamlarıyla, mücadeleleriyle erkek egemen sisteme karşı Kürt kadınlarının özgürlük sembolünün duruşu olduklarına değinilirken, Mirabel kardeşler ile 3 Kürt yiğit kadının mücadele kararlılığında ve özgürlük ideallerinde buluştuklarına atıf yapıldı.
'MİRABEL KARDEŞLERİN DİRENİŞİ KÜRT KADINLAR ŞAHSINDA ÜST MERHALEYE ULAŞTI'
"Rojava ve Şengal'de Kürt kadınları öncülüğünde IŞİD saldırıları başta olmak üzere kadına karşı tüm saldırılar karşısında büyük bir direniş sergilenmiş ve kadın eksenli demokratik, özgür, eşit bir yaşamın temelleri atılmıştır. Bu da Mirabel Kardeşlerin ve onun izinde giden kadınların direnişinin Kürt kadınları şahsında en üst merhaleye ulaştığını göstermektedir."
Kürt Kadın Barış Bürosu (CENİ), 25 Kasım vesilesiyle, kadına ve etrafında örülü olan yaşama karşı dünyanın her yerinden mücadeleyi ve örgütlülüğü  yükselterek alternatif bir yaşam yaratmada çözüm gücü olmak için dayanışma çağrısı yaptı.