CENİ, 8. Olağan Kongresi'ni gerçekleştirdi. Kongrede konuşan Avrupa Kürt Kadın Hareketi'nden Botan, "Kadınların alternatif olan kadın eksenli sisteminin oluşturulması, örgütlenmekten geçmektedir" dedi. Kongrede, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için uluslararası alanda çalışmaların ve girişimlerin güçlendirilmesi yönünde karar alındı.

'FARKLI HALKLARDAN KADINLARLA ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLDÜ'

Kürt Kadın Barış Bürosu (CENİ), 8. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Kongre, Paris'te katledilen üç Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylamez ve Ocak ayında yaşamını yitiren Binevş Agal ile kadın özgürlüğü için yaşamını feda edenler anısına bir dakika saygı duruşundan sonra başladı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan, CENİ eski yönetim kurulundan Münever Azizoğlu Bazan, "1999 yılından beri Avrupa'da ve Almanya çapında aralıksız Kürt kadın diplomasi çalışmalarını yürüten CENİ, bugüne kadar uluslararası alanda farklı halklardan kadınlar ile birlikte önemli çalışmalar yürüttü" dedi. Bazan, CENİ'nin özellikle kadın kırımına karşı çeşitli kampanyalar ile toplumu ve uluslararası kamuoyunu duyarlı kılma çalışmalarına ağırlık verdiğini belirtti.

Kongrede Êzîdî Kadın Meclisi adına Perişan Talay, Kürt Enstitüsü adına Avesta Aysel Aydın, Avrupa Kürt Hareketi adına Medya Botan ve Utamara adına Evin Torak mesajlarını sundu.

'KADIN KIRIMINA KARŞI DAHA FAZLA DAYANIŞMAYA İHTİYAÇ VAR'

Kadın ve halklara yönelik vahşet düzeyindeki şiddetin ele alındığı kongrede, buna karşı uluslararası alanda kadın dayanışması ve mücadelesinin yükseltilmesinin önemine vurgu yapıldı. Erkek egemen zihniyet ve onun sonucu olan her türlü kadın kırımı ve soykırımına karşı kadın ve halklar arasında her zamankinden daha fazla dayanışmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çekilen kongrede, kadın eksenli demokrasi mücadelesini yükseltmenin, ortak mücadele ile sağlanabileceği dile getirildi.

'KADIN EKSENLİ SİSTEM ÖRGÜTLENMEKTEN GEÇİYOR'

Avrupa Kürt Kadın Hareketi'nden Medya Botan, içinden geçilen sürecin hem kadınlar hem de halklar açısından oldukça kritik bir süreç olduğuna değinirken, şöyle konuştu: "Uluslararası hegemonik güçler ve kapitalist modernitenin ömrünü uzatmak için vahşet düzeyine ve soykırımlara varan, hiçbir kural tanımayan, insanlığın tüm değerlerine karşı bir saldırı söz konusu. Bugün Kürdistan'da yürütülen kirli savaş kapitalist modernitenin erkek egemenlikli zihniyetinin en yalın halidir. Özellikle Kürt kadını şahsında Kürt toplumunun ve Ortadoğu halklarının geldiği özgürlük düzeyini hazmedemeyen erkek egemenlik zihniyet, her türlü kirli savaş yöntemine başvurmaktadır. Özelde Kürdistan olmak üzere genelde uluslararası alanda kadınların alternatif olan kadın eksenli sisteminin oluşturulması, örgütlenmekten geçmektedir."