Açlık grevi ve ölüm orucu direnişçilerinden olan Özhan Ceyhan, “İrademizin bir blöf olmadığını gören devlet geri adım atmak zorunda kaldı. Amacımıza tam ulaşmadık ama tecridi kırılmasına kapı araladık. Bu noktada mücadeleye devam ediyoruz” dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, Öcalan’a yönelik tecride karşı 7 Kasım 2018’de başlattığı ve binlerce tutsağın katılımıyla devam eden açlık grevleri ve ölüm oruçları 200. gününde sonlandırıldı.  Van F-Tipi Cezaevi’nde açlık grevine başlayan tutsaklardan Özhan Ceyhan, 30 Nisan’da ise ölüm orucuna dönüştürdü. 26 gün ölüm orucunda kalan Ceyhan, Öcalan’ın mektubu üzerine diğer arkadaşlarıyla birlikte eylemini sonlandırdı.

Ölüm orucu eyleminin ilk grubunda yer alan Özhan Ceyhan, Leyla Güven’in duruşunun önlerini açtığını, 2016’da erteledikleri açlık grevi eylemine başladıklarını hatırlatan Ceyhan, “Eylemin amacı, sürdürülme tarzı, ciddiyeti çok önemliydi. Aynı zamanda bizim esasen dışarıda, zindanlara girmediğimiz zaman yapmadıklarımızın bir özeleştirisiydi. Elbette daha çok bir sahiplenmeydi. Eğer bir toplumu öndersiz, öncüsüz, lidersiz bırakırsanız yaşam damarlarını kesmiş olursunuz. Sayın Öcalan’ın etrafında kenetlenmek gerekiyordu” şeklinde konuştu.

BLÖF YAPMIYORDUK, ANLAŞILMALIYDI

15 arkadaşıyla birlikte ölüm orucuna başladıklarını hatırlatan Ceyhan, şöyle devam etti: “İrademizin bir blöf olmadığını gören devlet geri adım atmak zorunda kaldı. Amacımıza tam ulaşmadık ama tecridi kırılmasına kapı araladık. Bu noktada mücadeleye devam ediyoruz. 2012’deki açlık grevi eylemine ben dışarıda katılmıştım. Biz, zindandaki arkadaşlarını yaşadıkları ruhu, sevinci, mutluluğu dışarıda da hissediyorduk ama bu sefer zindanda yaşadığımız ruhu halkımıza yaşatamadık. Bunun biraz eksikliği vardı.”

BİZ HALKIMIZA HALEN BORÇLUYUZ

Mehmet Hayri Durmuş’un ‘Mezar taşıma, halkıma borçlu olduğumu’ yazın sözlerine atıf yapan Ceyhan, “Eyleme başlarken bunu çok derinden hissettik. Bunun coşkusu ve mutluluğuyla eylemimizi sürdürdük. Bu mutluluk hiçbir şekilde tarif edilemez. Keşke bunu halkımıza anlatabilseydik. Biz halen halkımıza borçlu olduğumuzun üzüntüsü içerisindeyiz. Gayemiz bu borcun azaltılmadır. Bizim ruhumuz; halkımız, toprağımız ve Sayın Öcalan’dır” dedi.