Cezaevlerinde neler yaşanıyor?

TUAD, ÖHD ve ÖDAV, cezaevlerindeki hak ihlallerine ilişkin 30 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda, tutsakların yaşadıklarına dair bilgiler verilirken, Türkiye'ye uluslararası sözleşmelere uyma çağrısı yapıldı.

Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD), Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Özgürlükçü Avukatlar Derneği (ÖDAV) üyesi avukatlardan oluşan Cezaevi İzleme Komisyonu, tutsaklarla görüşmelerinin ardından cezaevlerindeki hak ihlallerine ilişkin bir rapor hazırladı. 15 Temmuz-5 Ağustos günleri arasında Marmara Bölgesi'ndeki cezaevlerine (Bolu, Düzce, Edirne, Gebze, Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ, Bakırköy, Ümraniye, Maltepe, Silivri 9 No'lu cezaevleri) yapılan ziyaretler üzerine hazırlanan raporda, yaşanan hak ihlallerine ayrıntılı bir şekilde yer verildi.

Raporda cezaevleri "Gittikçe artan insanlık onurunun yok edilmeye çalışıldığı yerler" olarak tanımlanırken, darbe girişiminin hemen ardından Marmara Bölgesi'nde bulunan tüm tutsaklara avukat ve aile görüşü ile mektup ve telefon yasağı getirildiğine vurgu yapıldı. Komisyon üyesi avukatların bu uygulamaya karşı çıkması sonucu ise bazı cezaevlerinde uygulamanın ortadan kaldırıldığı belirtildi.

Raporda, cezaevlerindeki sürgünlerin arttığı, çıplak arama işkencesinin uygulandığı, çıplak aramaya itiraz eden tutsakların ise darp edildiği bilgilerine yer verildi. Silivri 9 No'lu Cezaevi'nde kalan tutsaklar ve avukatlar arasındaki görüşmenin kaydedilmek istendiği ancak avukatların buna karşı çıktığı da kaydedildi.

Raporda yer verilen hak ihlallerinden bazıları şöyle:

Silivri 9 No'lu Cezaevi'ndeki ihlaller: 

*Normalde haftada en az 10 saat olması gereken sosyal-sportif etkinlikler, 1.5 saat saha sporu 1 saatte kapalı saha sporu olmak üzere yalnızca 2.5 saat ve sadece sportif etkinliklerle sınırlanmış durumda. Üstelik bu bile çoğu zaman siyasi tutsaklara kanuna aykırı gerekçelerle verilen disiplin cezaları ile engelleniyor. 

*Sohbet hakkı ortadan kaldırılmış ve kütüphane, hobi gibi etkinliklerde iptal edilmiş durumda.

* Havalandırmalara takılan kamera ile yatakhane, lavabo ve banyolar dahil tüm mahremiyet alanları 24 saat gözetim altına alınmıştır.

*Açık ve görüşe gelen aileler açık ve kapalı arama adı altında sözlü fiziksel tacizlere maruz kalıyor. 

* Tutsaklar, 15 Temmuz'dan sonra getirilen asker ve bürokrat tutukluların cezaevi koridorlarında ağır işkenceye maruz bırakıldıklarını, diğer tutsakların da bu işkencenin sesini duyurarak sonraki sürece dair gözdağı verilmek istendiğini belirttiler. Tutsaklar, "Bundan sonra bu cezaevinde neler yaşayabileceğimiz korku ve kaygısı yaşıyoruz" vurgusu yaptı.

Silivri 5 No'lu Cezaevi'ndeki hak ihlalleri: 

*Tutsak Yılmaz Kahraman ile yapılan görüşmede Kahraman, bir tutsağın mahkemeye sevki sırasında aynı ring aracında bulunan adli bir tutsak tarafından boğulmak istendiği bilgisi verildi.

Bakırköy Kadın Cezaevi'ndeki hak ihlalleri: 

*Z.Ç isimli kadın tutsak 6 gün boyunca kaldığı gözaltındaki işkenceleri anlattı. Z.Ç, gözaltında "Burada binlerce Timimiz var, onları durdurmuş durumdayız. Konuşursan onları durdururuz yoksa sana tecavüz edecekler, senle beraber olmak isteyen çok kişi var" denilerek tehdit edildiğini ifade etti. Z.Ç yine kafasını iki bacağı arasına alan polisin cinsel organını hissettiğini ve tehdit edildiğini belirtti. Bu olayın ardından Z.Ç'yi kapıya doğru iten polis, "Alın bunu makatından elektrik verin" şeklinde talimat vermiş olsa da bu olay gerçekleştirilmemiş. 

* Z.Ç avukatı ile görüşmek istediğini belirttiğinde, "Avukatlarınız dışarıda onları da.." denilerek sinkaflı küfürler edildiğini ifade etti. 

* Y. I isimli tutsak da, 1 Ağustos'ta hastaneye götürmesinin ardından tekrar cezaevine götürüldüğü sırada askerler tarafından "Kürtleri öldürürüm. Bana silah verseler önce bundan başlardım" denilerek tehdit edildiğini belirtti. 

Tekirdağ Cezaevi'ndeki hak ihlalleri ise şu şekilde: 

*Sincan Cezaevi'nden getirilen tutsaklara çıplak arama işkencesi yapıldı. 

*Sohbet ve spor faaliyetleri yasaklanmıştır. 

*Sıcak su verilmiyor. Belli aralıklarla verilen soğuk su ile de sayının artması ile birlikte banyo yapmak imkansız hale gelmiş. 

Edirne Kadın Kapalı Cezaevi: 

*Mektuplara, kitap gazete ve dergilere el konuluyor, iletişim cezaları veriliyor. 

*Keyfi nedenlerle hücre cezası veriliyor.

*Revirde tedavileri yapılmıyor ve hastaneye sevkleri engelleniyor. 

'ULUSLARARASI ANLAŞMALARA GÖRE HAREKET EDİLMELİ'

Raporda ayrıca PKK ve PAJK'lı tutsakların tecrit, soykırım saldırıları ve YPG/YPJ'lilerin cenazelerinin verilmemesine karşı başlattıkları açlık grevinin ardından cezaevlerindeki hak ihlallerinin de arttığı kaydedildi. 

Raporda yine görüşe getirilen bebeklerin dahi çırılçıplak soyunarak arandığı, hasta tutsaklara yönelik baskıların arttığı da ifade edildi. 

Avukatlar, Türkiye'nin de imzacısı olduğu uluslararası anlaşmalara göre hareket edilmesi gerektiğini bildirdi.