Cezasızlık politikası öldürüyor
Cezasızlık politikası öldürüyor
Cezasızlık politikası öldürüyor
Amed’in Lice ilçesine bağlı Kayacık köyünde karakol inşaatını protesto eden halkın üzerine ateş açılması sonucunda 18 yaşındaki Medeni Yıldırım’ın öldürülmesine bir tepki de İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan’dan geldi. ANF aracılığıyla Yıldırım ailesine başsağlığı ve yaralılara acil şifa dileyen Öztürk Türkdoğan, hükümete derhal güvenlikçi politikalarından vazgeçmesi çağrısında bulundu. En küçük bir protesto gösterisinde bile polis ve askerlerin halkın üzerine ateş açmasının bir vahşet olduğunu vurgulayan Türkdoğan, asker ve polisin bu kadar rahat ateş açabilmesinin gerisinde cezasızlık politikasının yattığına dikkat çekti.
Lice’de 1 kişinin ölmesine ve 9 kişinin yaralanmasına neden olan kişilerin derhal açığa alınıp, haklarında dava açılması gerektiğinin altını çizen Türkdoğan, çözüm sürecinde acilen yapılması gereken düzeltmeleri 5 başlık içeren bir öneri halinde aktardı.
Lice‘de halka yönelik saldırıları ANF’ye değerlendiren İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türkiye’de asker ve polisin en küçük bir olayda bile halkın üzerine ateş açmasının bir vahşet olduğunu vurguladı. Türkdoğan, Türk devletinin bu kötü alışkanlıklarını terk etmesi gerektiğini söyledi. Asker ve poliste gözlemlenen bu rahatlığın altında cezasızlık politikasının yattığının altını çizen Türkdoğan, bu süreçte cezasızlık politikalarına derhal son verilmesi çağrısında bulundu.
‘KALEKOLLAR BÖLGEYİ ASKERİ ALAN HAKİMİYETİNE ALMA GİRİŞİMİDİR’
Kürdistan’da inşa edilen kalekolların, Kürt sorununda şiddete dayalı politikaları sağlama almak için kullanılan bir askeri araç olduğunun altını çizen Türkdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kalekollar bir bölgeyi askeri alan hakimiyeti içine almak için yapılıyor. Bu uygulama barış süreciyle taban tabana zıttır. Hükümet karakolların sadece yenilendiğini söylemektedir. Bu gerçek değildir. Kalekollar binlerce askeri barındıracak şekilde inşa edilen kale büyüklüğünde askeri yapılardır. Dolayısıyla burada amaç farklıdır. Yıllarca dayatılan kirli savaştan yorulmuş ve çok büyük acılar çekmiş olan Kürt halkının da bu yeni askeri araçlara tepki göstermesinden daha doğal bir durum yoktur”.
HÜKÜMETE 5 BAŞLIKLI ÖNERİ
İnsan hakları savunucuları olarak hükümete somut önerileri olduğunu belirten Türkdoğan, 5 başlık altındaki önerilerini şöyle sıraladı:
Kesinlikle yeni ihaleler yapılmamalıdır.
İhalesi yapılan ve inşaatına yeni başlanan kalekol inşaatları derhal iptal edilmelidir.
İnşaatı bitmek üzere olan ya da bitenler tarım ve hayvancılık faaliyetleri için Tarım ve Hayvancılık veya Çevre ve Orman Bakanlıklarına devredilmelidir.
Bölgeye Batı’dan gönderilmiş seyyar askeri birlikler geri çekilmelidir.
Özel Harekat Timleri lağvedilmelidir. Ordu ve polis içindeki çeteleşmiş yapılara karşı etkili mücadele edilmelidir. Koruculuk sistemi hızlı bir şekilde tasfiye edilmelidir.
POLİS ŞİDDETİNİ ÖVENLER UTANMALI
Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere hükümet yetkililerini acilen barış dilini kullanmaya davet eden Türkdoğan, mevcut şiddet dilinin halkta büyük bir öfkeye neden olduğunun son Gezi Parkı Direnişi’nde yaşananlara bakılarak gözlemlenebileceğini söyledi. Türkdoğan, “Polisin halka yönelik ağır şiddetinin hükümet tarafından övülmesi utanılacak bir durumdur. Her fırsatta korunduğunu düşünen polis ve asker halka köklü bir şiddet uygulamaya devam edecektir. Bu nedenle acilen barış dilinin kullanılması ve olaylarda sorumluluğu olan kişilerin açığa alınarak haklarında dava açılmasını bekliyoruz” diye konuştu.
“Ethem Sarısülük‘un katilini tutuklamayanlar Lice ‘de öldürülen Medeni Yıldırım’ın katillerini tutuklayacak mı?” diye soran Türkdoğan, her iki olayın da takipçisi olacaklarını vurguladı.