ÇGD Başkanı Abakay: Bu iddianame ile gazetecilik yargılanıyor

ÇGD Başkanı Abakay: Bu iddianame ile gazetecilik yargılanıyor

Türkiye geneli 20 Aralık 2011 tarihinde "KCK" adı altında gerçekleştirilen ve 36'sı tutuklu 44 gazetecinin yargılandıðı davanın iddianamesine meslek örgütleri sert tepki gösterdi. Çaðdaş Gazeteciler Derneði Genel Başkanı Ahmet Abakay, hazırlanan iddianame ile gazetecilik mesleðinin yargılandıðını, iddianameye konulan haberlerin de bunun kanıtı olduðunu belirterek, yaşanan duruma sessiz kalmayacaklarını ve uluslararası arenaya taşıyacaklarını söyledi.

Türkiye geneli Kürt basın kurumlarına yönelik olarak 20 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen ve 36'sı tutuklu 44 gazetecinin yargılandıðı davanın iddianamesinin büyük bir bölümünde haber faaliyetlerinin suç olarak yansıtılmasına meslek örgütlerinden sert tepki geldi. ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, hazırlanan iddianame ile gazetecilik mesleðinin yargılandıðını belirterek, hükümetin "Gazetecilik yapmayın, yapıyorsan benim emrimde ol" anlayışını hakim kılmaya çalıştıðını söyledi. Abakay, hazırlanan iddianamenin, bundan sonraki süreçte gazeteci ve yazarlara karşı bir yönelimin oluşturulacaðının işareti olduðu deðerlendirmesinde bulunarak, "Ayaðınızı denk alın yoksa tutuklanırsınız anlayışının ifadesidir bu. Bir de tabiî ki bu iddianame, demokratik ülkelerde olmayan Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) yarattıðı, darbe dönemlerinin mahkemesi olan yeni adı ile özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) varlıðından kaynaklanan bir hukuk içermeyen siyasal metindir" dedi.

‘BU ÝDDÝANAME SÝYASÝDÝR’

Ýddianameyi hazırlayan savcılık ile onu kabul eden mahkemenin siyasi bir yaklaşım sergilediklerini bunun neticesinde siyasi bir iddianameyi karşılarına koyduklarını söyleyen Abakay, TMY'nin ortadan kaldırılması için güç birliði yapılması gerektiðini, TMY'nin ortadan kalkmaması durumunda bu tarz iddianamelerin daha çok hazırlanacaðını vurguladı.

‘ULUSLARARASI BOYUTA TAŞIYACAÐIZ’

Abakay, hazırlanan iddianamenin sıradan görülemeyeceðini mesleki anlamda büyük tehlikeler içerdiðini söyleyerek, baðlı oldukları uluslararası kurumlar ile görüştüklerini ve konuyu onlara aktardıklarını bundan sonraki süreçte de uluslararası kamuoyu yaratmak açısından bunun üzerinden duracaklarını söyledi. Abakay, Türkiye'de asıl büyük sorunun Türkiye'de çalışan gazeteci ve yazarların, basın özgürlüðüne olan duyarsızlıðı olduðunu vurgulayarak, Türkiye'de bazı gazeteci ve yazarların "iktidarın eteklerine yapışarak" mesleklerini yapmaya çalıştıklarının altını çizdi. Abakay, konuşmasını devamında şunları söyledi: "Gazetecilik, meslek ahlakını ve ilkelerini deðil iktidarı savunan bir gazeteci ve yazar grubu güçlü bir hale gelmiş ise ki Türkiye'de böyle en büyük tehlike de budur. Türkiye'de bulunan gazeteciler, basın özgürlüðüne ve meslek ilkelerine karşı duyarsız kalmayı tercih ediyorlar. Ýktidardan yana olmayı içine sindiren kesimler var."

‘BU UTANÇ TABLOSUNUN SORUMLUSU SÝYASÝ ÝKTÝDARDIR’

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan Ýpekçi ise, hazırlanan iddianamenin, "terörü", şehirde, haberde ve tuvalde arayan zihniyetin ürünü olduðuna dikkat çekerek, yargılamanın mesleki bir yargılaya olduðuna işaret etti. Ýpekçi, iddianamede yer alan bilgilerin "asılsız" olduðunu söyleyerek, "Biz çok iyi biliyoruz ki, bu meslektaşlarımızın hepsi gazetecidir. Hepsi gazetecilik faaliyetinden dolayı yargılanıyorlar. Bu utanç tablosunun sorumlusunu siyasi iktidar kendinden başkasında aramamalıdır. Bir 3. yargı paketini dahi meclis komisyonlarından geçirememiş bir anlayış, bu günkü tablonun sorumlusudur" dedi.

‘GAZETECÝLER DERHAL SERBEST BIRAKILSIN’

Ýpekçi, TMY'nin 6. Ve 7. Maddelerinin kaldırılmasının Türkiye'de basın ve ifade özgürlüðü açısından kaçınılmaz olduðuna atıfta bulunarak, "Cezaevindeki bütün meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Biz bu arkadaşlarımızı gazeteci olduklarına tanıðız ve gazetecilik faaliyetlerinin 'terör' faaliyeti olarak yorumlanmasını reddediyoruz. Buna karşı şimdiye kadar yürüttüðümüz mücadeleyi arttırarak sürdüreceðiz" ifadesini kullandı.

ANF NEWS AGENCY