Chaterian: PKK Êzidî halkına güven veriyor; KDP özür dilemeli

Cenevre Üniversitesi Profesörü ve Le Monde Diplomatique Yazarı Chaterian, Güney Kürdistan hükûmetinin Êzidî halkına açıklama ve özür borcunun olduğunu söyledi.

PKK’nin Êzidî halkının kurtarıcısı olduğunu söyleyen Chaterian, “PKK’nin Şengal’deki varlığı, Êzidî halkına güven veriyor” dedi. PKK’nin ‘terör’ listesinde tutulmasına da tepki gösteren Chaterian, “PKK Ortadoğu’da bir gerçeklik. Bu durum hem ABD, hem de bölgesel güçler tarafından artık kabul edilmeli” dedi.

Cenevre Üniversitesi Medya ve Uluslararası İlişkiler Profesörü ve aynı zamanda Le Monde Diplomatique Yazarı Vicken Chaterian, Şengal’e yönelik gündemdeki soruları ANF için değerlendirdi.

Ermeni Katliamı üzerine yazdığı kitabı için 2016’da Şengal’e giderek bir dizi görüşmeler gerçekleştiren Chaterian, yaptığı ziyarete dair şunları ifade etti:

"3 Ağustos 2014'te Şengal’de yaşanan katliamın hemen ardından bölgeye gitmek istiyordum ama istediğim gibi olmadı. Sonuç olarak 2016 yılında Şengal’e gittim. Şengal’e vardığımda fark ettim ki Şengal, hayal ettiğimden de daha kötü bir durumda. DAİŞ’in yaptığı katliamların izleri hâlâ Şengal’de devam ediyordu, bugün olduğu gibi. Kent tamamen yerle bir edilmiş ve boşaltılmış durumdaydı. Katliamın üzerinden zaman geçmiş olsa da birçok Êzidî hâlâ kente geri dönememişti. Kentte sadece 50 aile vardı. Normalde 4 bin insanın yaşadığı bir kent Şengal. Bugün ise tamamen boş bir kent, sadece direnişçiler ve militanlar var. Bir diğer önemli nokta ise ben orada olduğumda DAİŞ’in varlığı kentte sadece 5 kilometre uzaklıktaydı. Yani kent hala tehlike altındaydı.”

‘GÜNEY KÜRDİSTAN YÖNETİMİNİN TUTUMU GERGİNLİĞE NEDEN OLUYOR’

DAİŞ’in saldırısından kaynaklı yaşanan büyük problemlerin yanı sıra bir de Güney Kürdistan yönetiminin tutumunun, Şengal’de başka problemlerin yaşanmasına etki ettiğini dile getiren Chaterian, peşmergenin DAİŞ’in Şengal’e saldırısı esnasında kenti terk etmesii Erbil hükûmeti ve Êzidî halkı arasında yaşanan gerginliğin en önemli noktasını oluşturduğunu vurguladı.

‘AÇIKLAMA YAPILMALI VE ÖZÜR DİLENMELİ’

Peşmergenin Êzidî halkını savunmasız bırakarak bir anlamda Êzidîlerin katliamına yol açtığını söyleyen Chaterian, şunları ekledi: “Erbil yönetiminin bir diğer problemi ise hâlâ o gün yaşananlara yönelik bir açıklama yapmaması. Neden o gün orada yaşananlara bir açıklama getirmiyor? Êzidîlere karşı dürüst yaklaşılmıyor ve Êzidî halkından özür dilenmemiş. Özür dileme durumu çok önemli, eğer o gün yaşananlara ilişkin açıklama yapılmaz ve özür dilenmez ise o gün ortaya konan tutum, gelecekte de tekrarlanabileceği anlamına gelir.”

‘ÖZÜR OLMADAN GELECEKTE BİR İLİŞKİ OLMAZ'

“Erbil hükûmeti ve Êzidîler arasında yaşanan problem aynı Ermeni Soykırımı gibidir” diyen Chaterian, şöyle devam etti: "Türkiye’nin Ermeni Soykırımı'nı tanıması ve özür dilemesi, geçmişe yönelik bir cevap değil, aslında gelecekte nasıl bir ilişki kurmanın cevabı olacaktır. Türkiye bunu yapmadıkça Ermenistan ile ileride bir ilişki kuramaz. Erbil hükûmetinin, Êzidîlere karşı tavrı da aynı bu şekildedir, Êzidîlerden özür dilenmez ve yaşananlara yönelik bir açıklama yapılmazsa ileride bir ilişki kurulamaz.”

‘ERBİL ÊZİDÎLERİN ŞENGAL’E DÖNMESİNE İZİN VERMİYOR’

Güney Kürdistan hükûmetinin tutumunun, Êzidî halkında güvensizliği ortaya çıkardığını ifade eden Chaterian, Erbil hükûmetinin bugün Şengal’e yönelik ortaya koyduğu siyasetin iki taraf arasında yaşanan gerginliği daha da tırmandırdığını söyledi. Chaterian, “Örneğin, Şengal’e gitmek ve orayı ziyaret etmek hâlâ Güney hükûmetinin onayına bağlı. Yani orada var olan otorite herkesin Şengal’e gitmesine izin vermiyor. Bu yasak, sadece bölgeye gitmek isteyen uzmanları, gazetecileri yani yabancıları kapsamıyor aynı zamanda katliamdan kaçan bugün ise kendi topraklarına yani Şengal’e geri dönmek ve yıkılan evlerini yeniden onarmak isteyen Êzidîleri de kapsıyor. Ben oradayken bunları gördüm. Bu yaşananlar büyük bir güvensizliğin ve problemin göstergedir” dedi.

‘ŞENGAL KURBAN EDİLDİ’

“Bana göre Erbil hükûmeti, stratejik yaklaşarak DAİŞ’in Erbil’e saldırmasını engellemek için Şengal’i kurban etti” diyen Chaterian, Güney Kürdistan yönetiminin DAİŞ’in çıktığı süreçte ortaya koyduğu siyasetin problemli ve yanlış hesaplandığını ifade etti.

‘ŞENGAL’DE PKK’YE KARŞI BÜYÜK BİR SEMPATİ VE SAYGI VAR’

Katliam sürecinde peşmergenin Şengal’den çekilmesinin PYD ve PKK’ye bir alan yarattığını dile getiren Chaterian, o gün PKK ve YPG’nin açtığı koridor sayesinde insanların katliamdan kurtarıldığını hatırlattı. PKK’nin ortaya koyduğu davranışın, Êzidî halkına PKK’ye karşı büyük bir sempati kazandırdığını söyleyen Chaterian, “PKK bugün de hem Şengal’de, hem de Şengal dağlarında büyük saygıyla karşılanıyor. Bölge hâlâ PKK’ye duyulan güçlü sempatinin etkisi altında” dedi.

‘TÜRKİYE BÖLGEDE ROL OYNAMAK İSTİYOR’

Türkiye’nin PKK’nin Şengal’daki varlığını gerekçe göstererek bölgede rol oynamak istediğini belirten Chaterian, “Türkiye’nin Birinci Dünya Savaşı'ndan beri Musul ve Kerkük’e dönük politikaları var. Bugün de Ankara hükûmeti Musul ve Kerkük’te etkili rol oynamak istiyor ve bunun için de bölgede etkili bir şekilde söz sahibi olmak istiyor. Musul ve Kerkük’te yaşananların yanı sıra PKK’nin Şengal’deki varlığı Türkiye için büyük bir tehlike olarak algılanıyor. Ve bu durumu kullanarak Türkiye’ye Şengal’e yönelik politika belirliyor” şeklinde konuştu.

‘ÊZİDİ HALKI PKK’NİN ŞENGAL’DE KALMASINI İSTİYOR'

Denildiği gibi PKK’nin Şengal’deki bir tehlike olmadığını ifade eden Chaterian şunları söyledi: “Êzidî halkına sormak gerekir. Eğer Êzidî halkı PKK’yi benimsiyor ve ona karşı büyük bir sempati duyuyorsa PKK’yi tehlike olarak görmediğindendir. Êzidî halkı PKK’nin varlığını bölgede kabul ediyor ve PKK’nin orada kalmasını istiyor. Ankara ve Erbil hükûmetlerinin kabul etmediği nokta burası.”

‘GÜÇ YARIŞI ÊZİDÎLERE ZARAR VERİYOR’

Erbil hükûmeti, Haşdi Şabi, Türkiye ve Bağdat hükûmetleri arasındaki oyunun Êzidî halkını mağdur ettiğini söyleyen Chaterian, “Êzidî halkı hâlâ DAİŞ tarafından yok edilen kentlerini ve evlerini yeniden kurmaya çalışıyor. Êzidî halkı yıllardan beridir Irak’ın en fakir halkı konumunda, bu şartlar altında yerle bir edilmiş Şengal’i yeniden inşa etmek istiyor. Katliamdan kaçıp kurtulanlar bugün geri dönüp evlerini onarma umudu içerisindeler. Bunlara karşı bölgede sürdürülmek istenen güç yarışı kırılgan Êzidî halkını daha da dayanıksız hala getiriyor” dedi.

‘ULUSLARARASI GÜÇLER BU GELENEĞİ KORUMALI’

Şengal’de yaşananların uluslararası düzeyde ele alınması gerektiğini altını çizen Chaterian, Êzidî halkının Ortadoğu’nun en eski geleneği ve mirasını taşıdığını söyledi. Chaterian şu şekilde devam etti: “Êzidî halkı büyük bir değer ve zenginlik barındırıyor. Bu değer ve zenginlik sadece Irak ve Ortadoğu için değil, aynı zamanda bütün insanlık için büyük bir değer ve mirastır. Dünyada korunması gereken bir geleneğe sahip Êzidîlerin korunması gerekirken, bu halkı Ortadoğu’da bitmez bilmeyen savaşın kurbanı etmek kabul edilemez. Uluslararası güçler, DAİŞ saldırısının hemen ardından yapması gerekeni bugün artık yapmalı ve bu geleneği koruma altına almalıdır.”

‘PKK’NİN ŞENGAL'DE OLMASI GÜVEN VERİYOR’

PKK’nin DAİŞ’e karşı oynadığı rolün önemine de değinen Chaterian, bütün dünyanın PKK’nin Êzidî halkını DAİŞ’ten kurtardığını çok iyi bildiğini dile getirdi. Chaterian, “Tamamen DAİŞ’e karşı savunmasız bırakılarak ölüme terk edilen Êzidî halkını, PKK, ortaya koyduğu mücadele ile kurtardı. Şengal’de görüştüğüm bütün herkes bunu dile getiriyordu. PKK’nin ortaya koyduğu bu tavırdan sonra Êzidî halkının PKK’ye karşı duyduğu saygı ve güven çok normal. PKK’nin bugün hâlâ Şengal’de olması Êzidî halkına güven veriyor” dedi.

‘PKK YASAĞI ULUSLARARASI BİR SAÇMALIKTAN İBARET’

PKK’nin DAİŞ’e karşı ortaya koyduğu mücadeleye rağmen birçok ülke tarafından ‘terör’ listesinde tutulmasını da değerlendiren Chaterian, ABD ve bazı Avrupa ülkelerin bu kararının tamamen uluslararası bir saçmalıktan ibaret olduğunu söyledi. ABD ve Avrupa’nın bu kararının Türkiye’yi kızdırmamaya dönük bir karar olduğunu ifade eden Chaterian, PKK’nin Ortadoğu’da kaçınılmaz bir gerçeklik olduğunu söyledi. Chaterian, “Bu gerçek uluslararası alanda ele alınmalı ve varlığı kabul edilmeli. Bu gerçeği sadece ABD ve Avrupa değil, aynı zamanda bölgesel güçler de artık kabul etmeli” dedi.

Êzidîlerin Şengal’in uluslararası alanda özerk bir bölge olarak tanınması isteğini de değerlendiren Chaterian, Şengal’de yaşananlara bakıldığında bu isteğin çok normal olduğunu, anlaşılabileceğini söyledi. "Bölgede yaşanan kaos göz önüne alındığında bu talebin ne kadar gerçekçi olduğunu bilmiyorum" diyen Profesör Vicken Chaterian, “Her şeyden öte Êzidî halkının bu talebi bir anlamda bağlı olduğu güçlere güvenmediğinin en iyi göstergesidir. Bu talep bu şekilde algılanmalı. Ama Êzidîlerin bu isteğinin uluslararası güçler tarafından ne kadar kabul edileceğinden emin değilim” diye ekledi.