Çiçek Tekoşin: Kadınlar örgütlenerek özgürleşecek
Çiçek Tekoşin: Kadınlar örgütlenerek özgürleşecek
Çiçek Tekoşin: Kadınlar örgütlenerek özgürleşecek
Kürdistan kadın özgürlük hareketi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle tüm dünya kadınlarına güçlerini ve örgütlülüklerini birleştirme ve mücadelelerini geliştirme çağrısı yaptı.
Bu yılki 8 Mart etkinliklerini Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’e adadıklarını belirten KJB Koordinasyon üyesi Çiçek Tekoşin, ”Bu arkadaşlarımızın şahsında egemenlerden hesap soracağız” dedi.
‘HER GÜNÜ 8 MART’A ÇEVİRELİM’
“8 Mart’ı dünyanın tüm kadınlarına ve önderliğimize armağan ediyoruz. Dünya kadınlarına sadece bir gün reva görülüyor, ama Kürt kadınları bir yaşamı kendi rengiyle yaratıyorlar” diyen KJB Koordinasyon üyesi Çiçek Tekoşin, bu durumun sistemin ne kadar iktidarcı olduğunu ve kadını ne kadar dışladığını gösterdiğini de belirtti.
8 Mart’ın başta Roza Lüksemburgların, dünya kadınların ve tabii ki Kürt kadınının büyük emeğinin sonucu olduğuna da dikkat çeken Tekoşin, “Bugün 8 Mart’a en fazla sahip çıkan ve bu ruhu yaşatan Kürt kadınlarıdır. Dünya kadınlarının yarattığı değerlerin yaşamsal kılınması ve korunmasında Kürt kadını bugün öncülük rolünü oynuyor” dedi.
‘MART YAŞAMIN, DİRİLİŞİN ADIDIR’
8 Mart’ın da tıpkı bahar gibi, yaşamın yeniden doğuşunun adı olduğunu söyleyen Tekoşin şöyle devam etti: “Mart ayına 8 Mart’la birlikte daha fazla anlam yükleniyor. Mart ayında tüm yaşam, insanlar daha fazla güzelleşmeye başlar. 8 Mart, 21 Mart Kürtler için de yeni yaşam anlamındadır. Tarihin güncelle buluştuğu andır. Bu açıdan bakıldığında Kürtler için bugüne ve Mart ayına daha fazla anlam yükleniyor. 8 Mart bu yönüyle kadın direnişi kadar, yeni bir yaşam oluyor. Kadın öncülüğünde iktidarcı sisteme yeni bir başkaldırı anlamındadır. Her gün kadın cinayetleri yaşanıyor. Kadınlar neredeyse canlı canlı gömülüyor. 8 Mart kadının özünü arayışıdır. Kürt kadını için de aynı öneme sahiptir, bu açıdan Kürt kadını bu özle, ruhla 8 Martı karşılıyor. Çok renkli karşılıyorlar.”
‘KÜRTLER VE KADINLAR İÇİN TARİHİ BİR AŞAMADAYIZ’
Kürt halkının tarihi bir aşamadan geçtiğini de vurgulayan Teşokin, “Öz irademize tamamen sahip çıkabileceğimiz bir dönemdir, bu açıdan tarihidir, bu da 8 Mart’ı bu yıl daha anlamlı kılıyor. 8 Mart’ı sadece bir gün olarak ele almıyoruz. Kadın ne kadar kendi özüyle buluşuyorsa, örgütlerse, güç olursa, ortak bir zihniyet ortaya çıkarırsa o kadar güç olur. Sistem kadın şahsında tüm toplumu köle haline getirmiş. Ama özgürlük bilinçle olur. Özgürlük de ancak tüm egemenliklerden, bunun yarattığı gericiliklerden kurtuluşla olabilir” dedi.
‘EGEMENLERDEN HESAP SORULMALIDIR’
“8 Mart kadının bilinçlenmesi ve örgütlenmesini sağlayacak bir gündür. Kadınlar ahlaki ve politik toplumun inşasında öncülük rolü oynayabilir” diyen Tekoşin şöyle devam etti: “Egemen sistemlerin insani değerleri parçalama, tasfiye etme üzerinden kendilerini var ediyor. Bunu yapabilmek için de kadınlardan başlayarak tüm toplumun zihnine köleliği geliştiriyor. 8 Mart da buna karşı doğru bilinçlenme günüdür. 8 Mart, bir araya gelip örgütlülüğünü güçlü geliştirme vesilesidir. Ancak böyle olursa egemen sistemden hesap sorulabilir, dahası ancak böyle yeni bir toplum yaratabiliriz. O açıdan 8 Mart ruhu sadece bir günle sınırlı kalmamalıdır. Bu mücadeleyi yükseltip geliştirmek gerekir. Eğer böyle yaklaşırsak ancak o zaman baskılanan, köleleştirilen, fabrikalarda yakılan, sokakta öldürülen, katledilen kadınları hesabı sorulur ve ancak bu şekilde kadın mevcut kölelik durumundan kendisini kurtarabilir”.
‘SAKİNE CANSIZ ŞAHSINDA TÜM KADINLAR HEDEF ALINDI’
Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in 9 Ocak’ta Paris’te katledilmelerine de değinen KJB koordinasyon üyesi Çiçek Tekoşin, “Bu katliam uluslararası bir komployla gerçekleştirildi. Özellikle Sakine Cansız şahsında tüm kadınların hedef alındı. Kürt kadın hareketi olarak bu yılki 8 Martı bu arkadaşların mücadelelerine adadık” dedi.
Saldırı ile Sakine Cansız’ın mücadele yaşamının hedef alındığını da sözlerine ekleyen Tekoşin, şunları belirtti: “Özellikle Sara arkadaş yaşamının 40 yılını egemenlere karşı, köleliğe karşı mücadeleye adadı. Roza Lüksemburg, Clara Zetkin, Leyla Qasım ve Kürdistan’da yaşamını özgürlük mücadelesine adayan diğer kadınlar gibi egemenlere karşı boyun eğmedi, köleliği kabul etmedi ve yaşamını bu şekilde mücadele içinde geçirdi. Bunun için de uluslaraarası komploya maruz kaldı. Bununla kadının, Kürt kadınının özgürlük mücadelesini kırmak, tasfiye etmek istediler. Bir kez daha kadını egemenlik altına alıp köleleştirmek istediler. Bu katliam Sara ve diğer arkadaşlar şahsında bilinçlenen, örgütlenen ve mücadele eden tüm kadınlara dönük gerçekleştirilmiştir.”
‘YAŞAM KADINLA GÜZELLEŞECEK’
Bu katliama karşı tüm kadınların büyük özgürlük ruhu etrafında birleşerek mücadelesini yükseltme çağrısı da yapan Tekoşin, bunun için bu yılki 8 Mart’ı Paris’te katledilen 3 Kürt kadın devrimcinin anısına bağlılık temelinde karşıladıklarını da söyledi. “Dolayısıyla bu da bu şahadetlere kadının örgütlenerek mücadele etmesi anlamına gelmektedir. Özellikle Kürt kadını başta olmak üzere tüm dünya kadınları bu şekilde egemenlere boyun eğmeyeceklerini göstereceklerdir. Bu şekilde toplum da örgütlenmiş olacaktır. Çünkü yaşamın kurucusu kadındır. Kadın yaşamdır, sözü bu anlamdadır. Yaşam kadınla güzelleşecektir” şeklinde sözlerini sürdüren Tekoşin, 8 Mart kutlamalarına katılımın da olumlu olduğunu söyledi.
KJB Koordinasyon üyesi Çiçek Tekoşin, en anlamlı katılımın da Dersim’de olacağını belirterek şöyle devam etti: ”Sakine arkadaş anısına buradaki 8 Mart güçlü karşılanmalı. Dersim, Kürtlerin tarihinde acı bir sayfadır. Katliamın, göçün yaşandığı bir tarihtir Dersim tarihi. Sara arkadaşın kendisi de Dersimli bir kadın arkadaştı. Gözlerini orada yaşama açmıştı. Binlerce Kürt kadını burada düşmanın eline geçmemek için kendisini kayalıklardan attı, kendisini sulara bıraktı. İşte Sara arkadaş bu coğrafya da dünyaya geldi. Bu açıdan sara arkadaş tüm dersim için direniş, mücadele gerçekliğidir. Gerçeği gören direnen bir gerçekliktir.”
Sakine Cansız’ın, Kürt kadınının, Dersim kadınının direnişini kendisinde somutlaştırdığını, bunun için Türk ve Kürt kadınlarının buradaki mitinge güçlü katılarak egemenlerden hesap sormaları gerektiğinin altın çizen Tekoşin,“Mücadele böyle güçlü gelişir. Zaten cenazelere sahip çıkarak Kürt kadını ve toplumu katliama boyun eğmeyeceğini, sömürgecilere teslim olmayacağını gösterdi. Bu katliamla Kürt kadınlarıyla dünya kadınları arasında önemli bir dayanışma gelişti. Dünyadaki onlarca kadın örgütü, şahsiyetler güçlerini birleştirme mesajları gönderdiler bize. Dolayısıyla Sara arkadaşı sadece bir Kürt kadını olarak ele almak yetersiz olur. Tüm dünya kadınları Sara arkadaşın anısına, mücadelesine sahip çıkarak onun uluslararası alandaki önemini gösterdiler. Dolayısıyla Dersim’de yapılacak mitinge Kürt, Türk ve diğer tüm kadınların güçlü sahip çıkması herkese gerçek bir özgürlüğün ancak kadın örgütlülüğü ve mücadelesiyle olabileceğini gösterecektir” dedi.
‘ÖNDERİLĞİMİZE MİNNET BORÇLUYUZ’
Kürt kadınlarının kadın özgürlük çizgisi uğruna verdiği emekten dolayı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a minnet borçlu olduğunu da belirten Tekoşin şöyle dedi: “Çünkü önderliğimiz elli yıldır mücadelesini kadın özü üzerinden geliştirmektedir, Kürt kadını için büyük fikirler geliştirdi, özgürlüğü için büyük emek verdi. Bugün de ancak Sara arkadaşın mücadele çizgisiyle özgürlüğün olabileceğini belirtiyor. Sara arkadaşı kadın özgürlük mücadelesi açısından örnek olarak ele almak gerekiyor.”
Öcalan’ın Paris katliamını, Dersim katliamına benzettiğini de hatırlatan Tekoşin, ”Bununla kadınlardan öç alınmak isteniyor. Bilindiği gibi Dersim katliamı Kürtler açısından bir baş aşağı gidişti. Asimilasyona, katliama maruz kaldı, Kürtler. Ve çok karanlık bir dönem yaşandı. Düşman bununla da sonuç almak istedi. Aynı karanlık dönemi hem Kürt halkına hem de Kürt kadınına bir kez daha Sara arkadaşın katledilmesiyle gerçekleştirmek istediler. Ama Kürt halkının ve kadının mücadelesi Önder Apo, Sara, Viyan, Zilan, Şilan şahsında buna izin vermeyecektir” dedi.
‘8 MART’TAN 4 NİSAN’A BÜYÜK SERHİLDAN’
Kürt halkı ve Ortadoğu halkları açısından tarihi bir sürecin yaşandığını, halkların kendi öz iradeleriyle yaşayacaklarını da vurgulayan Tekoşin, “8 Mart bunun daha da gelişmesine vesile olacak. 8 Martın böyle güçlü gelişmesi Newroz’a daha büyük bir renk ve anlam katacak. Aynı ruhla da 4 Nisan’a kadar büyük serhıldanların geliştirilmesi gerekiyor” dedi.
Kürt kadın hareketi olarak 8 Mart’ı böyle karşılayacaklarını, özgürlüğe kadar mücadelelerini yükselterek geliştireceklerini belirten Tekoşin son olarak şunları belirtti: “Sadece 8 Mart değil tüm günler kadınların günü olmalıdır. Mücadelemiz bu temelde gelişecektir. Katliamların olmadığı bir toplum yaratana kadar mücadelemiz geliştirecektir. Bir kez daha tüm hareketimiz adına tüm kadınların ve önderliğimizin 8 Mart’ını kutluyoruz.”