‘Çocukların bir daha öldürülmemesi için HAYIR diyorum’

Berkin Elvan’ın ölümünün 3. yıldönümüne bir gün kala ANF’ye konuşan babası Sami Elvan öldürülen çocuğunun hazırlanan iddianameyle suçlu gösterilmek istendiğine dikkat çekti.

Anne Gülsüm Elvan ise “Sadece benim oğlum için değil; üç aylık Miray bebek, buzdolabında saklanan Cemile gibi çocukların öldürülmemesi için tabii ki Hayır diyorum” dedi.

‘BERKİN DOĞANIN KANUNUYLA GİTMEDİ, ELİMİZDEN ALDILAR’

Gezi sürecinde, Okmeydanı’nda ekmek almaya giderken bir polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesiyle ağır yaralanan ve 269 gün komada kaldıktan sonra 15 yaşında yaşamını yitiren Berkin Elvan 3 yıldır aramızda değil. Bu yokluğu, “Acımız hiç dinmedi” diye tarif eden Sami Elvan, oğlunun ölümünün üzerinden dört yıl geçmesine rağmen hâlâ ilk günkü acıyı hissettiğini ifade etti. Elvan, “Geriye baktığımızda, eceliyle ölenlerin kaybını bir şekilde kabullenebiliyorsun, doğanın kanunudur diyorsun ama Berkin öyle değil; Berkin doğanın kanunuyla gitmedi, Berkin’i birileri bizim elimizden aldı. O yüzden de 16 Haziran’dan bugüne yaşanan sürecin bir saniyesi bile aklımızdan çıkmıyor” dedi. Berkin’in yaşasaydı 5 Ocak 2017 tarihinde 18 yaşına gireceğine işaret eden baba Elvan, “Bugün yaşıtlarını, arkadaşlarını gördüğümde onu hayal ediyorum. O da şimdi genç bir delikanlı olarak aramızda dolaşıyor olabilirdi. Ama maalesef olmadı; o herkesin yüreğinde 15 yaşında bir fidan olarak kaldı” şeklinde konuştu.

POLİS TUTANAĞI İLE İDDİANAME ARASINDAKİ ÇELİŞKİ

İddianame çıkana kadar çok büyük mücadele veren Sami Elvan, “adalet” konusunda hiç yol alınmadığını söyledi. Berkin’i vuran polislerin görüntüleri, kimlikleri belli olmasına rağmen, devlet tarafından gizlendiğine dikkat çeken baba Elvan, hazırlanan iddianamede polisler yerine Berkin’in suçlandığına işaret etti. Bunu örneklendiren Elvan, hastanede polisin tuttuğu tutanak ile iddianamede yer alan bilgiler arasında çok büyük bir çelişki olduğunu aktardı. Elvan, “Hastanede emniyetin düzenlediği tutanakta Berkin’in eşyaları arasında 7 torpil bulunduğu yazarken; iddianamede ise bu torpil sayısının 11 olduğu ve üçerli, dörderli şekilde bantlandığı, cebinden sapan ile demir bilye çıktığı ve bunların da emniyette saklı olduğu belirtiliyor. Bu nasıl bir çelişki? Burada öldürülmüş bir çocuk var ve o yargılanıyor” dedi.

‘BU DAVA TÜM TÜRKİYE TOPLUMUNUN DAVASI!’

6 Nisan’da görülmeye başlanacak davada tek bir polisin yargılanmasına da tepki gösteren Sami Elvan, burada “Emri ben verdim” diyenler başta olmak üzere; İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü’nün yargılanması gerektiğinin altını çizdi. Berkin Elvan davasının sadece ailesini değil, tüm Türkiye toplumunu ilgilendirdiğini kaydeden Elvan, “14 yaşındaki bir çocuğun hiçbir siyasi görüşü olamaz; hiçbir fikrinin yerinde olduğunu düşünmüyorum, çünkü o daha bir çocuk. Ama devlet bilinçli bir şekilde vuran polisleri sakladı” diye konuştu.

BÖYLE MİZAH DERGİSİ OLMAZ OLSUN!

Bütün bu süreç içerisinde kendisini en çok üzen noktanın AKP çevrelerinin çocuğunu kriminalize etme çabaları olduğunu kaydeden Baba Elvan, 14 yaşında bir çocuğa bu şekilde yüklenilmesinden, siyasi malzeme haline getirilmesinden vazgeçilmesi çağrısında bulundu. En son Misvak isimli “mizah” dergisinde çocuğunun yine hedef gösterildiğine işaret eden Elvan, “Benim çocuğumun Taksim’de vurulduğunu iddia edenlerden, o sabah ekmek almaya gidişiyle dalga geçen ve terörize eden mizah dergilerine kadar, ölümünün üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen hâlâ oğlumu hedef gösterenler var” dedi.

BEN O ÇOCUĞUN BABASIYIM…

Örnek olarak üç ay önce bindiği bir takside yaşadığı olayı aktaran Sami Elvan, “Taksiciye Okmeydanı’na gideceğimi söyleyince bana, ‘Abi orası sakıncalı’ dedi. Neden sakıncalı olduğunu sorunca, ‘Orası hep terörist yuvası. Orada 14 yaşındaki çocuk bile terörist’ dedi. Hangi çocuk diye sorduğumda, ‘Hani bir çocuk var ya öldü’ deyince, ‘Ben o çocuğun babasıyım’ dedim; adam şaşırdı kaldı” diye anlattı. Oğlunun ekmek fırınının 10-15 metre ilerisinde vurulduğunu hatırlatan Elvan, oğlunun halk tarafından sahiplenilmesini hazmedemeyen hükümetin ve devletin 14 yaşında öldürülmüş bir çocuğu “terörist” gibi göstermeye çalıştığını vurguladı.

‘BU ÇOCUK 14 YAŞINDA, UTANIN!‘

Oğlunun ilk günkü gibi yasını tutan Gülsüm Elvan da çocuğunu hedef yapanlara tepki gösterdi. “Mizah dergilerinde oğlumu hedef gösterenler şerefsiz, onursuz, dinsiz, imansızdır” diyen anne Elvan, “Kuran okuduklarını söylüyorlar; ben bir hocanın kızıyım ve Kuran’da böyle bir şey yok. Bu çocuk 14 yaşında, utanın. 18 yaşından küçüklerin isimleri gazetelerde açık yazıldığı zaman, çocuktur diye gazetecilere ceza yağdıran bu devlet, benim 14 yaşındaki çocuğumu ‘terörist’ ilan edebiliyor” diye feryat etti. Çocuğunun Misvak dergisinde 15 Temmuz darbe girişimine dahi malzeme edildiğine dikkat çeken Gülsüm Elvan, “O Misvak dergisi oğlumu tankın önünde çizmiş, yargılanan darbecilere ise, ‘Ekmek almaya gidiyordum’ dedirterek güya mizah yapmış. Bu nasıl bir anlayış? Bugüne kadar kolkolaydınız ve oğlumu beraber öldürdünüz” dedi.

AKP kitlesine de seslenen anne Elvan, “Başınızı secdeye koyup namaz kılarken, oruç tutup dua ederken bir düşünün, 14 yaşındaki bir çocuğun nasıl bir konuma düşürüldüğünü. Onların da çocuğu var, ellerini vicdanına koysunlar ve bir dakika düşünsünler. Beni yuhalayan anneler var ya, bir saniye kendilerini benim yerime koysunlar” diye konuştu. Yaklaşan referanduma ilişkin de konuşan anne Elvan, tavrının net olduğunu söyledi. Anne Elvan, “Sadece benim oğlum için değil; üç aylık Miray bebek, buzdolabında saklanan Cemile gibi çocukların öldürülmemesi için tabii ki Hayır diyorum” dedi.

‘DAVANIN KASTEN ADAM ÖLDÜRMEKTEN AÇILMASI GEREKİRDİ!’

Berkin Elvan dosyasına bakan avukatlardan Oya Arslan ise, davada şu anda Van’da görev yapan polis Fatih Dalgalı dışında kimsenin yargılanmadığını aktardı. Mahkemenin duruşmaya katılıp katılmama konusunda kararı Dalgalı’ya bıraktığına dikkat çeken Arslan, “Berkin’in vurulduğu gün çevik kuvvet polislerine emir veren amir hakkında zaten takipsizlik kararı verildi. Emniyet müdürlüğü isteseydi Dalgalı dışında olay esnasında orada bulunan diğer polislerin kimliklerini de belirleyebilirdi ama yapmadı” diye konuştu. Davada sadece bir kişinin yargılanmasını dosyayı kapatma çabası olarak değerlendiren Arslan, davanın “kasten adam öldürmekten” açılması gerekirken öyle olmadığına işaret ederek, 6 Nisan’da tüm bu hususlara itiraz edeceklerini söyledi.

Berkin Elvan 11 Mart Cumartesi günü saat 14.00’te Feriköy’deki mezarı başında anılacak, Elvan ailesi saat 16.00’da Okmeydanı Cemevi’nde oğulları için lokma dağıtacak.