Cumartesi Anneleri, 20 yıl önce gözaltında katledilen Rıdvan Karakoç'un hesabını sordu. Faillerin yargılanmasının istendiği eylemde, davanın zaman aşımı yoluyla kapatılmak istendiği belirtildi.
Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 516'ncı haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankartın açıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları ile kırmızı karanfiller taşındı. 
20 yıl önce gözaltına alındıktan sonra katledilen Rıdvan Karakoç'un faillerinin yargılanmasının istendiği eylemde, 12 Eylül Askeri Darbesi döneminde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır söz aldı. Kırbayır, "Yakınlarımız devletin resmi güçleri tarafından gözaltına alınarak kaybedildi. Bizler şimdi bu evlatlarımızın kemiklerini istiyoruz ama onları bile biz çok görüyorlar" dedi.

KARAKOÇ'UN AĞABEYİ: ÖLÜMÜZÜ İSTİYORUZ

Rıdvan Karakoç'un kardeşi Hasan Karakoç ise devletin 20 yıldır gözaltındaki kayıplara karşı "kör , sağır ve dilsiz" kaldığını söyledi. Karakoç, gözaltında kaybedilen yakınları için verdikleri hukuk mücadelesinin de "zaman aşımı" bahanesiyle engellenmek istendiğini belirterek, "İnsanlar artık evlatlarının dirisini değil, kemiklerini istiyor. Bunun ötesi yok. İnsanları buna mecbur hale getirdiniz. Biz artık dirilerimizden vazgeçtik, ölümüzü istiyoruz" dedi. Karakoç'un bir diğer kardeşi Birsen Karakoç da, "Bizler daha kaybettiklerimizin kaybedilişini kabullenmeden bizden zaman aşımını kabullenmemizi bekliyorlar. Biz buna alışmayacağız" mesajını verdi.

'ZAMAN AŞIMI: FAİLLERE GİZLİ AF'

Basın açıklamasını okuyan Sena Atılgan, zorla kaybetmenin, 'devlet gücünün en hesap vermez, en vahşi uygulaması' ifade ederken, Kürt siyasi partilerinde ve Mezopotamya Kültür Merkezi'nin kuruluş çalışmasında yer alan Rıdvan Karakoç'un gözaltında katledilmesine dair bilgi verdi. Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ailesinin, Ocak'ı ararken Adli Tıp kayıtlarında Karakoç'un da fotoğrafına ulaştığını açıklayan Atılgan, Adli Tıp kayıtlarına göre, Beykoz'da ormanın içinde köylüler tarafından bulunan Karakoç'un cenazesinin 26 Mart'ta Adli Tıp'a teslim edildiği ve ardından Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'na defnedildiğini bildirdi. 28 Mayıs 1995 tarihinde Karakoç'un ailesine cenaze ile ilgili haber verildiğini aktaran Atılgan, Karakoç'u gözaltına alıp sorgulayanların bilinmesine rağmen hukukun işletilmediğini belirtti. Soruşturma dosyasında rutin yazışmalar dışında işlem yapılmadığını, Karakoç ailesinin de 13 Şubat 2015 tarihinde yeniden suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden Atılgan, şimdi de soruşturmanın "zaman aşımı" bahanesiyle kapatılmak istendiğini, zaman aşımının failler için gizli bir af olduğunu kaydetti. Atılgan, "Zaman aşımı uygulamasına son, adalet istiyoruz" talebinde bulundu.