Galatasaray Meydanı'nda 373. kez kayıplarının bulunması için buluşan Cumartesi Anneleri, aynı anda Taksim'de kutlanan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'na dikkat çekerek, kendilerine bayram yerine Türkiye Cumhuriyeti tarafından hüzün ve acının reva görüldüðünü söyledi. Rıdvan Karakoç'un katillerinin cezalandırılmasını isteyen Cumartesi Anneleri, "Evlatlarımızı kaybedenlerin yargılanmalarını engelleyen, cezalandırılmalarını önleyen mekanizmalar bugün de işliyor" dedi.
Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini öðrenmek ve sorumlulardan hesap sorulması için 373. kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Kayıplar belli failler nerede" pankartı açan anneler, kayıpların fotoðraflarını ve kayıpları simgeleyen kırmızı karanfillerle oturma eylemi yaptı. Anneler bugünkü eylemlerinde gözaltında öldürülen Rıdvan Karakoç’un akıbetini sordu. Aileler, Hasan Ocak'la ilgili olarak Ergenekon davasında "gizli tanık" tarafından gündeme getirilen iddiaların kayıplar mücadelesi ve Hasan Ocak ile gerçekleri asla karartamayacaðını belirtti. Bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarının yapıldıðına dikkat çeken aileler, "Gözaltında kaybedilen gençler için ne yaptınız?" dedi.
RIDVAN KARAKOÇ ÝŞKENCE ÝLE ÖLDÜRÜLDÜ
Polisin sürekli tehdit ettiði Rıdvan Karakoç, ailesini en son 20 Şubat 1995 tarihinde aradı. O tarihten sonra bir daha haber alınamadı. Ailesi, savcılık ve Adli Tıp Kurumu başta olmak üzere tüm kurumlara başvurdu. Ancak girişimler sonuçsuz kaldı. Ailesi onu ararken, Karakoç'un telle boðularak öldürülmüş bedeni Beykoz'da ormanlık bir alana atıldı. Bulunduðunda ayakkabı baðcıkları, kemeri yoktu, parmak izi alındıðı için parmak uçları mürekkepliydi. Elektrik işkencesinden tırnakları morarmış, Filistin askısından koltukaltları yırtılmıştı. Bedeni sigara yanıklarıyla doluydu.
Karakoç'un işkence yapılmış bedeni Altınşehir Kimsesizler Mezarlıðı'na gömüldü. Aile bu bilgiye 26 Mayıs 1995 tarihinde ulaştı. Ardından Karakoç'un cenazesi, Gazi Mezarlıðı'nda topraða verildi.
'17 YILDIR KARDEŞÝMÝN KATÝLLERÝNÝ ARIYORUM'
Bugünkü oturma eyleminde söz alan Karakoç'un aðabeyi Hasan Karakoç, "17 yıldır kardeşimin ve diðer kaybedilenlerin katillerini arıyoruz. Onların mezar yerlerini öðrenmek istiyoruz. Bizi hiçbir hükümet, resmi kurum duymadı. Başbakan Erdoðan geçen yıl bizi çaðırdı, 'Sizin sorununuz, benim sorunumdur' dedi. Ama gördük ki, bizi de seçim malzemesi yapmak istemiş. Bizler katiller bulununcaya kadar buradayız" dedi. 19 Mayıs kutlamalarına dikkat çeken Karakoç, "Gençlerimiz gözaltında kaybedildi, işkence yapıldı. Bunların hesabını mı sordunuz, gençlik bayramı kutluyorsunuz?" diye sordu.
'DEVLET BÝZE ONLARIN CENAZESÝNÝ VERMEK ZORUNDA KALDI'
Karakoç'un avukatı ve arkadaşı Eren Keskin, Karakoç'un sürekli polis tarafından tehdit edildiðini hatırlatarak, "Bana her gün telefon ederdi. Bir gün, 'Tehditler arttı. Seni hergün arayacaðım. Eðer, bir gün aramazsan, başıma kesin bir şey gelmiştir. Beni aramaya başlayın' dedi. Ve birgün telefon etmedi. O günden sonra Rıdvan'dan haber alamadık. Sonra Hasan Ocak'la başlayan ve Rıdvan'la devam eden ailelerin çok büyük çabası oldu. Onlar o kadar büyük çaba sarf etti ki, devlet bize Hasan ve Rıdvan'ın cenazesini vermek zorunda kaldı" diye konuştu.
'RIDVAN GÝBÝ HASAN'I YÜREÐÝMÝZE KOYDUK'
Oturma eyleminde, söz alan Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, konuşmakta zorlandı, "Rıdvan'la öyle büyük bir kavgayı paylaşıyoruz ki, Hasan gibi yüreðimize koyduk onu. Unutmayacaðımızı bir kez daha söylemek istiyorum. Buradan kalktıktan sonra Hasan ve Rıdvan'ın başucunda olacaðız. 17 yıldır, tükenmeyen özlemimizi dile getireceðiz" dedi.
ÝHD Şube Başkanı Abdülbaki Boða da, kayıplar bulununcaya ve failleri cezalandırılıncaya kadar hesap sormaya devam edeceklerini vurguladı.
'BU DAVA BÝZÝM ÝÇÝN KAPANMAYACAK'
ÝHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan açıklamada, Rıdvan Karakoç'un ölümünden sorumlu olanların hala yargı önüne çıkartılmadıðı belirtildi, "Evlatlarımızı kaybedenlerin yargılanmalarını engelleyen, cezalandırılmalarını önmeyen mekanizmalar bugün de işliyor" denildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Adı yargısız infazlarla özdeşleşen Necdet Menzir Ýstanbul Emniyet Müdürü'ydü.1000 gizli operasyonla övünen Mehmet Aðar Emniyet Genel Müdürü'ydü.
OHAL'i kan gölüne çeviren Hayri Kozakçıoðlu, Ýstanbul Valisi'ydi. Aðar'ın Yenipazar Cezaevi'ndeki ilk ziyaretçilerinden Nahit Menteşe Ýçişleri Bakanı'ydı. Devlet için cinayet işleyenleri şerefli ilan eden Tansu Çiller Başbakan'dı. Rıdvan Karakoç'u katleden/kaybeden iklimi onlar yarattı. Onlar yargılanmadan, işledikleri insanlık suçlarının hesabını vermeden bu dava bizim için kapanmayacak."
'GERÇEKLERÝ KARARTAMAZSINIZ'
Açıklamada, Ergenekon davasında gizli tanıklar eliyle Hasan Ocak'la ilgili gerçeklerin karartılmak istendiðine dikkat çekildi, "Bu durum, Hasan, işkence ile öldürülüp kimsesizler mezarlıðına gömüldüðünde, 'Türk polisi işkence yapmaz, insan kaybetmez' diye soruşturma açmayan yargı anlayışının devamıdır. Muktedirlerin gözaltında kayıplar gerceðini manüple etme taktiðidir. Hasan Ocak şahsında kayıplar mücadelesini itibarsızlaştırma çabasının bir parçasıdır. Kayıplarımıza yönelik bu tür iftiralar her seferinde gerçeðe çarparak etkisizleşti. Ergenekon davası kaybedelere uzanmadıkça, gerçeklere dayanmadıkça kaybedeleri koruma zihniyetinin bir parçası olmaya mahkumdur" diye konuştu.
'GENÇLER ÝÇÝN NE YAPTINIZ?'
19 Mayıs nedeniyle yapılan kutlamalara dikkat çeken ÝHD, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Devleti yönetenlerin hamaset dolu açıklamalarından bıktık. Kendilerine buradan soruyoruz, gözaltında kaybedilen gençler için ne yaptınız?
Çocuklarımızı parasız eðitim istedikleri içih, Kürtçe türkü söyledikleri için, 1 Mayıs'a katıldıkları için, Newroz'u kutladıkları için törerist ilan eden zihniyet hangi gençlik bayramından bahsediyor?
Roboskî'de gençlerimizi savaş uçaklarıyla vuranlar hangi gençlik bayramından söz ediyor?"
Açıklamanın ardından kayıp yakınları, Gazi Mezarlıðı'nda Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'un mezarları başında yapılacak anmaya katılmak için Gazi Mahallesi'ne gitti.
ANF NEWS AGENCY