DAİŞ’e patlayıcı malzemeleri Türkiye’den gönderiliyor

DAİŞ’in el yapımı patlayıcı yapımında kullandığı malzemelerin çoğunun Türkiye’den temin edildiği ortaya çıktı.

Conflict Armament Research (CAR) tarafından hazırlanan araştırma raporuna göre (raporun orijinali için şu linki tıklayın: http://tinyurl.com/gpcufjx),  DAİŞ’in özellikle Irak’ta kullandığı el yapımı patlayıcıların hazırlanmasında Türkiye’deki bazı şirketlerle ortaklık yapılıyor.

Rapora göre, askeri nitelikte olmayan ancak bir araya getirildiklerinde tahrip gücü yüksek el yapımı patlayıcıları oluşturan malzemelerin çoğu, DAİŞ’e Türkiye üzerinden ulaşıyor. CAR incelemesinde 20 ülkeden 51 şirketin, bomba yapımında kullanılan malzemelerin tedarik zincirlerine dahil olduğunu tespit etti. Bu 51 şirketten 13’ünün Türkiye’den olduğu görüldü.

Conflict Armament Research (Bağımsız araştırma birimi CAR) söz konusu çalışmayı Avrupa Birliği himayesinde gerçekleştirdi. Bu çalışma için Temmuz 2014 ila Şubat 2016 döneminde, Iraklı milis güçleri, federal polis birimleri, Kürdistan Bölgesel Yönetimine bağlı peşmergeler, Kürdistan Bölgesel Güvenlik Konseyi ve YPG’yle işbirliği yapıldı.

Rabia, Kerkük, Musul, Tikrit ve Kobane’de DAİŞ’le girilen sıcak temaslar sonrasında bölgede bulunan mühimmat ve patlayıcı maddeler rapora konu oldu. Raporun odağındaysa IŞİD tarafından neredeyse endüstriyel biçimde üretilir hale gelen emprovize patlayıcı düzenekler [Improvised Explosive Device], yani Türkiye’deki yaygın kullanımıyla el yapımı patlayıcılar (EYP) vardı. Patlayıcıların imalatında kullanılan malzemelere ait tedarik zincirlerini takip eden CAR, üretim girdilerinin hangi ülke menşeili olduğunu ve IŞİD’in eline nasıl geçtiğini araştırdı.

TÜRKİYE’DEN DAİŞ’E MALZEME GÖNDEREN 13 ŞİRKET  

Raporda Türkiye’de faaliyet gösteren Gültaş Kimya, 3D Lojistik, Marikem Kimyevi ve Endüstriyel Ürünler, Metkim, Mert Global ve Diversey Kimya firmaları kimyasal maddelerin, Nitromak Dyno Nobel ve İlci firmalarıysa infilak fitillerinin DAİŞ bağlantılı gruplara satışını gerçekleştirdi.

Bu şirketlerin tamamı aracı pozisyonunda; yani kendileri tarafından üretilmemiş malzemelerin DAİŞ’e aktarılması sırasındaki alım-satım işlemlerinde birer basamak niteliğindeydiler. Satılan malzemelerin çoğu Brezilya, Çin, Hindistan, Hollanda, Romanya ve Rusya’dan ithal edildi ve rapordaki bulgulara göre, Türkiye içerisinde satılan, yani ihraç edilmemiş olan malzemeler, DAİŞ bağlantılı gruplar tarafından sınırdan geçirildi.

Hes Kablo, Kablo Türk, Erikoğlu ve Ünal Kablo kendi ürettiği kabloları, EKM Gübre şirketiyse kendi imalatı olan kimyasal malzemeleri DAİŞ’in aracı şirketlerine veya bu şirketlerle ticaret yapan başka firmalara sattı. Patlayıcı tedarik zincirlerindeki şirket sayısında Türkiye 13 firmayla, araştırmada tedarik zincirinde olduğu tespit edilen firmalara en çok ev sahipliği yapan ülke konumunda.

Diversey Kimya, ithal ettiği hidrojen peroksiti Diversey Gulf şirketi aracılığıyla Irak’ın Erbil kenti merkezli Serrieh Trading şirketine sattı. Erbilli şirket, 180 fıçının 155 fıçısını Kerkük’teki Karwanchi Grup şirketine, 25 fıçısını Erbil’deki Al Safi Danone firmasına sattı. Bu fıçılardan biri, daha sonra Tikrit’te IŞİD tarafından patlayıcı yapımında kullanılan malzemeler arasında ele geçirildi.

İnfilak ve güvenlik fitilleri: Kobane’deki IŞİD kuşatmasının ardından YPG güçleri tarafından ele geçirilen infilak fitillerinin, Hindistan’daki Solar Industries şirketi tarafından üretildiği görüldü. Solar Industries tarafından üretilen infilak fitillerinin Ankara merkezli İlci firması tarafından ithal edildiği anlaşıldı. Gulf Oil Corporation şirketinin ürettiği infilak fitilleriyse yine Ankaralı Nitromak Dyno Nobel şirketi tarafından ithal edildi. İlci, CAR’la olan yazışmasında yalnızca Türkiye’de ve Balkanlarda bulunan lisanslı firmalarla ticaret yapıldığını belirtti.

Nitromak Dyno Nobel temsilciliği ise bu ürünlerin ihracatının yasaklı olduğunu, satışın yalnızca lisanslı Türkiyeli şirketlere yapıldığını ancak satış sonrası ürünlerin ne şekilde el değiştirdiğinin takibini yapmadıklarını aktardı. Türkiyeli yetkililer ise CAR’ın, lisans gerektiren bu ürünlerin takibinin nasıl yapıldığına ilişkin sorularına cevap vermedi.