‘DAİŞ talan ve kafa kesme zihniyetini yerleştirmek istiyor’

‘DAİŞ talan ve kafa kesme zihniyetini yerleştirmek istiyor’

Şengal ve Kobanê'de DAİŞ'in yaptıkları ele alındığında 1500 yıl önce yapılan şeyler olduğunun görüldüğüne dikkat çeken Kobanê Kantonu Adalet Divanı Başkanı Ferhat Heci İsa, "Demokratik olan hiçbir şeye tahammülleri yok. O yüzden de Kürt halkının Rojava'da kendisine esas aldığı yaşam biçimini düşman olarak görüyor ve saldırıyor. Rojava'da ortaya çıkan ortak yaşam zihniyetini ortadan kaldırmak ve onun yerine de kendisinin öldürme, talan ve kafa kesme zihniyetini yerleştirmek istiyor" dedi. Kobanê Kantonu Halk Meclisi Eşbaşkanı Xalid Kutê ise, DAİŞ'in saldırılarına karşı Kürt halkının direndiğini belirterek, "DAİŞ'e karşı direnen tek kesim Kürtler oldu. Musul, Rakka ve daha birçok yer DAİŞ'in eline düştüğünde, kimse o kadar üzerinde durmadı. Ama Kobanê'de halk direndi ve dünyanın gündemine oturdu. Halkın YPG/YPJ öncülüğündeki direnişi Kobanê'yi farklı kıldı" diye konuştu.

Kobanê Kantonu'na yönelik DAİŞ çetelerinin saldırıları 59 gündür kesintisiz olarak devam ediyor. DAİŞ çetecilerinin saldırılarına karşı YPG/YPJ savaşçılarının ise direnişi sürüyor. Kentte sadece YPG/YPJ savaşçıları değil siviller de direnişe destek olmak için gerek cephede gerek ise cephe gerisindeki birçok işe koşturuyor. Kobanê Kantonu'nun yetkilileri de ellerinde silahlarıyla Kobanê'de direnmeye ve işlerini yürütmeye devam ediyor. Çete saldırıları 59'uncu gününe girerken, Kobanê Kantonu Adalet Divanı Başkanı Ferhan Heci İsa ve Kobanê Kantonu Halk Meclisi Eşbaşkanı Xalid Kutê ajansımıza açıklamalarda bulundu. DAİŞ çetelerini barbar ve insanlık düşmanı bir çete olarak tanımlayan Heci İsa, "Yaptıklarının bundan başka bir yorumu görünmüyor. Hem insanlık ölçülerini hem de her türlü hukuku ayaklar altına aldı. Öncelikle psikolojik bir savaşla herkesi sindirmeyi amaçlıyorlar. Hiçbir mahkeme, yasa olmadan insanların kafasını kesmesi bunun içindir. Kendisi hem hakim hem cellat hem de kendisi karar sahibi. Genellikle de Kürdistani bölgelerine saldırıyorlar" dedi.

ROJAVA’DAKİ ORTAK YAŞAM ZİHNİYETİ  ORTADAN KALDIRILMAK İSTENİYOR

DAİŞ çetelerinin çocuklarını küçük yaştan itibaren vahşete alıştırdıklarına dikkat çeken İsa, şu değerlendirmede bulundu: "Bu da gelecek için büyük bir tehdit. Nasıl ki bir tilki yavrularına avcılığı öğretiyorsa; onlar da çocuklarına insanların başlarını kesmeyi öğretiyorlar. Bir de nerede demokrasi, insan hakları ve insanlığa dair bir şey varsa oraya saldırıyor. DAİŞ böyle bir yaşamın olduğu yerleri küfür yerleri olarak görüyor ve oraya saldırıyor. DAİŞ'in zihniyetinde o şekilde örgütlenen toplum küfür yolundadır, şeklinde yorumlanıyor. Onların zihniyetinde bunların öldürülmesi de meşrudur. DAİŞ ne sağ olanlara ne de ölülere hürmet gösteriyor. Demokratik olan hiçbir şeye tahammülleri yok. O yüzden de Kürt halkının Rojava'da kendisine esas aldığı yaşam biçimini düşman olarak görüyor ve saldırıyor. Rojava'da ortaya çıkan ortak yaşam zihniyetini ortadan kaldırmak ve onun yerine de kendisinin öldürme, talan ve kafa kesme zihniyetini yerleştirmek istiyor."

'KÜRT ÇOCUKLARININ KAFASI KESİLDİ'

Şengal ve Kobanê'de DAİŞ'in yaptıkları ele alındığında 1500 yıl önce yapılan şeyler olduğunun görüldüğüne işaret eden İsa, "İnsanların alınıp satılması ve bunların açık bir şekilde yapılması bunu gösteriyor. Bununla övünüyor. Rakka'da, Musul'da ve daha birçok yerde Kürt kadınları ve kızları DAİŞ tarafından satıldı. Kürt çocuklarının kafası kesildi" diye belirtti.

'DAHA BEŞİKTEYKEN ÖLDÜRMEK İSTİYORLAR'

DAİŞ çetelerinin hiçbir ahlaki ölçüsünün olmadığını ve bazı gizli ajanda sahiplerinin hizmetini görerek, bölgeyi boşaltmak istediğini ifade eden İsa, DAİŞ'in saldırılarına ilişkin şunları kaydetti: "DAİŞ bugün kendisine en büyük engeli Rojava ve Rojava sistemi olarak görüyor ve bunun için de bütün saldırılarını buraya yoğunlaştırmış durumda. Arap Baharı olarak adlandırılan süreçte Ortadoğu'nun bir ihtiyacı vardı. O da devrimdi. Çünkü devrim bir istektir. Ama gelinen noktada bu istek sadece Rojava'da gerçekleşti. Çünkü bizler siyasi olarak hazırlıklıydık ve ortaya bir proje koyduk gelecek için. Ortadoğu'da dış acentelere hizmet etmek isteyenler, bu projeyi kendileri için engel olarak görüyor. Bu projeyi de daha beşikteyken öldürmek istiyorlar. Onun için çok yönlü bir savaş yürüttüler. DAİŞ'ten önce saldıran birçok çete oldu. Ama başaramadılar. Şimdi DAİŞ saldırıyor. DAİŞ bunların en büyüğü, en saldırganı ve tehlikeli olanıdır. DAİŞ'in yürüttüğü savaş bölgenin demokrasi ve barış kaynağının kurutulması savaşıdır.'

'DAİŞ GÜÇLENDİKÇE ONLARI BİR BİR TASFİYE ETMEYE BAŞLADI'

DAİŞ çetelerinin nasıl bölgeye geldiklerine bakılması gerektiğini belirten Kobanê Kantonu Halk Meclisi Eşbaşkanı Xalid Kutê ise, bu konuda şu değerlendirmede bulundu: "Bizim ilk savaşımız Girê Spî'de (Til Ebyad) oldu. Ben de oradanım. O zaman orada Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) vardı. Onların 108 grubu orada bulunuyordu. Kürtlerle savaşı başlatınca, ÖSO'nun temsilcisi Dokto Hisên diye biriydi. Onlarla bir toplantı aldık. Niye Kürt halkına böyle yaklaştıklarını sorduk. Hepsi katılmıştı toplantıya. DAİŞ'in niye katılmadığını sorunca, bize 'DAİŞ de bize dahildir, bizim söyleyeceklerimizi onlar onaylar' dediler. Kendilerini DAİŞ'in de çatısı olarak görüyorlardı. Bizler Kürtler olarak DAİŞ'i tanımlamıştık zaten. Ama onlar öyle görmüyorlardı. Fakat zamanla DAİŞ güçlendikçe onları bir bir tasfiye etmeye başladı.  Bizler TEV-DEM olarak onları isimlendirmiştik. Kaide'nin bir kolu olarak adlandırmıştık. Sonuç olarak Arap halkı onları tanımlamadığı için de projesiz ve çaresiz kaldı DAİŞ'in karşısında. Ama bizler örgütlüydük. DAİŞ'i tanımlayamayan bir kesim Arap halkı da onlara katılmaktan başka yol bulamadı. Örgütsüz olanlardı bunlar. Yani savaş iki yıl önce bu şekilde başlayarak bu evreye geldi."

'DAİŞ'E KARŞI DİRENEN TEK KESİM KÜRTLER OLDU'

DAİŞ'in saldırılarına karşı Kürt halkının direndiğini ifade eden Kutê, "DAİŞ'e karşı direnen tek kesim Kürtler oldu. Mesela Musul, Rakka ve daha birçok yer DAİŞ'in eline düştüğünde, kimse o kadar üzerinde durmadı. Ama Kobanê'de halk direndi ve dünyanın gündemine oturdu. Halkın YPG/YPJ öncülüğündeki direnişi Kobanê'yi farklı kıldı" dedi.