Rojava’da Kürt halkına saldıran DAİŞ benzeri çetelere yaptığı silah yardımı ve eleman kazandırılmasına AKP hükümeti tarafından göz yumulmasının tüm ayrıntılarıyla basında teşhir olması sonucu, Kuzey Kürdistan’da gerçekleşen 6-8 Ekim serhıldanlarının ardından; DAİŞ benzeri radikal yapılanmaların Türkiye sahasındaki uzantıları harekete geçti.

Kürt halkının 6-8 Ekim’de ortaya koyduğu direniş ve Kobanê zaferi Kürdistan’da faaliyet yürüten bazı radikal dinci unsurları yeni arayışlara itti. Özellikle Kuzey Kürdistan’daki radikal gruplar, birçok ilde radikal kararlaşmalara giderek topyekun silahlanmaya varacak kadar tehlikeli faaliyetler içerisinde oldukları belirtiliyor.

‘ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİTİRECEKLER’

Söz konusu radikal dinci camia içinde olan ve birçok dini etkinliklerine, toplantılarına katılan bazı kişiler isimlerinin gizli kalması şartıyla ajansımıza açıklamalarda bulundu. Toplantılara katıldığını belirten ve isminin açıklanmasını istemeyen bu kişiler, böyle bir yapılanmanın doğru olmadığını söz konusu yapılanmaların, ülkede son dönemde gelişen ve herkesin faydasına olan çözüm sürecinin provoke edilmesinden endişe ediyor.

‘AMAÇ MÜSLÜMAN KÜRTLERİ PKK’YE KARŞI SAVAŞMAYA İKNA ETMEK’

Ajansımıza bilgi veren kişilerin beyanlarına göre; bölgedeki Kobanê serhıldanlarının ardından; dernek, vakıf, kooperatifler adı altında örgütlenen DAİŞ uzantılı radikal dinci grupların, “Kafir PKK’nin Müslümanları ezmesine, yok etmesine izin vermeyeceğiz” gibi bir söylemlerden yola çıkarak dini hassasiyetleri güçlü olan Müslüman Kürtleri PKK’ye karşı silahlanma fikrine ikna etmeye çalışıyor.

MÜSLÜMANLAR ‘KAFİR PKK’NİN’ TEHDİDİ ALTINDA DİYEREK PROPAGANDA YAPIYORLAR

6-8 Ekim 2014’te yaşananlar ve Kürt halkının Kobanê direnişini sahiplenmek amacıyla düzenlediği eylemlerin ardından İslami hassasiyetleri güçlü olan Müslüman Kürtlerin PKK’nin tehdidi altında olduğunu iddia eden ve aralarında Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarından, gazetecilere kadar varan birçok kişinin bulunduğu gruplar bölgedeki ittifak arayışlarını sürdürüyor.

KUZEY KÜRDİSTAN’I 4 BÖLGEYE AYIRARAK ÇALIŞIYORLAR

Bölgedeki dinci grupların faaliyetlerinden rahatsız olan kişilerin verdiği bilgilere göre şu ana kadar bölgede 10 toplantının gerçekleştirildiği bu grupların bölgeyi Van, Amed, Malatya ve Urfa olarak dört ayrı bölgeye ayırarak örgütlenme ağlarını oluşturduklarını ifade etti. Verilen bilgilere göre, başında Cumhurbaşkanı’nın danışmanının bulunduğu grup sivil bir organizasyona giderken, bir gazetecinin bulunduğu diğer grup ise ‘Sancaktar’ adı altında silahlı bir yapılanmayı esas alıyor. Bu iki grup tamamen birbirinden bağımsız ve ayrı hareket ediyor.

‘SANCAKTAR’IN İÇİNDE ESKİ JİTEMCİLER VAR

Verilen bilgilere göre ‘Sancaktar’ isimli yapılanmanın içinde eski gazetecilerden tutun da 28 Şubat sürecinde orduda irticai faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle ordudan atılan rütbeli askerle ve JİTEM’ciler, İslami hassasiyeti yüksek gençlerin içinde dolaşarak oluşturulacak bu yeni yapılanmanın çalışmalarını yürütüyor.

‘Sancaktar’ isimli yapılanmanın içinde Orta Asya’dan getirilen başta Çeçen uyruklu kişilerin de bulunduğu bu grup son zamanlarda Türkiye’nin metropol şehirlerinde faaliyet yürüten bazı STK’larla görüşerek destek istiyor. Bu yapılanma propagandasını da ‘Kafir PKK’nin Müslümanları ezmesine izin vermeyeceğiz’ söyleminden yola çıkarak yaptıkları belirtiliyor. İddiaya göre Cizre’de yaşananlar da tamamen bu grubun gerçekleştirdiği bir hazırlık provası. 6-8 Ekim olaylarında Hüda-Par’ın hiç ilgisi yokken aniden devreye sokulması da bu grubun faaliyetlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bu grubun içinde El Kaide’ye yakınlığıyla bilinen çeşitli kesimlerde var. Bu gruplar Kobanê’de PKK’nin yenilmesi için DAİŞ’e militan kazandırdı. Ancak Kobanê zaferi bu gruplara büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.

‘ÇÖZÜM SÜRECİ BİTERSE ON BİNLERCE KİŞİNİN TUTUKLANMASI İÇİN DOSYALAR HAZIRLANIYOR’

Sancaktar isimli grup silahlı mücadele için çalışmalarını sürdürürken başında Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarından birinin bulunduğu grup ise, Kuzey Kürdistan’da sivil bir organizasyon kurarak, PKK’ye karşı kara propaganda yapmayı hedefliyor.

Bu grup silahlı mücadelenin değil sivil mücadelenin daha etkili olacağını düşünüyor ve silahlı bir oluşuma karşı çıkıyor. Yaklaşık 4 aydır bölgede toplantılar düzenleyen bu grubun amacı ise ‘Müslüman Kürtleri kafir PKK’ye ezdirmemek.’

Bu grubun başında yer alan Cumhurbaşkanının danışmanlarından birinin iddiası şöyle: “Eğer çözüm süreci başarıya ulaşmazsa, KCK tarzı yeni bir operasyona gidilecek ve siyasetçi, avukat, gazeteci gibi beyin takımları tamamen tutuklanacak. Ancak bu operasyon KCK operasyonlarından daha geniş kapsamlı olacak. Buna ilişkin dosyalarda hazırlanıyor.”