Dede: Hakkari Belediye Eşbaşkanımıza işkence yapıldı

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, "Hakkari Belediye Eşbaşkanımıza işkence eşliğinde çıplak arama yapıldı. Cezaevlerindeki sorunların neden olduğu zemin İmralı'daki tecrittir" dedi.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, başta çıplak arama olmak üzere cezaevlerinde devam eden hak ihlallerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Dede, Hakkari Belediye Eşbaşkanı Dilek Hatipoğlu'nun da işkenceye uğradığını belirtti.

HATİPOĞLU'NA İŞKENCE

Dede'nin değerlendirmeleri şöyle:

"Bugün basın toplantısı yapmamızın nedeni Hakkari Belediye Eşbaşkanımız Dilek Hatipoğlu'na uygulanan çıplak arama işkencesidir. 16 ay süreyle eşbaşkanlık görevini yürüten Dilek Hatipoğlu, dönemin FETÖ'cü savcı ve hakimlerle yapılan hızlı bir yargılama sonucu 16 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Ve cezası Yargıtay’ca onaylandı.

Sincan Cezaevi'nden Van T tipine sevk edilen Hatipoğlu, jandarmalar eşliğinde yüksek güvenlikli cezaevinden getirilmesine rağmen çıplak arama işkencesine maruz bırakıldı. Ayın 12'sinde gerçekleşen bu işkence ve ahlaksızca tavır bizim tarafımızdan dün öğrenildi. Kendisi avukatıyla görüşmesinde ayın 12'sinde çıplak aramaya maruz kaldığını ifade etti. Bugün cezaevinde kendisini ziyaret ettik. Kendisinin anlatımıyla cezaevi girişinde gardiyanlarla karşılaştığı ilk anda gardiyanlar soyunmasını söylemiş. Çıplak arama yapılacağı söylenmiş. Dilek Hatipoğlu da bu onursuzca ve ahlaksız hareketi kabul etmeyeceğini, çıplak aramaya rızasının olmayacağını söylemiş. Bu söylemin ardından üç gardiyan tarafından kameralar tarafından görünmeyen bir noktada ağır bir şekilde darp edilerek bütün kıyafetleri çıkartılmış ve çıplak aramaya maruz bırakılmıştır.

Biz yıllardır cezaevlerinde çıplak arama uygulamasının yıllardır gerçekleştirildiğini biliyoruz. Özellikle geçtiğimiz aylarda HDP Milletvekili Sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun kamuoyuna duyurması ve mağdurların da yaşadıklarını kamuoyunda dile getirmesiyle Türkiye'nin gündemine oturdu çıplak arama uygulaması. Hatırlarsanız o dönemde iktidar, gözaltı merkezlerinde asla gerçekleştiğine inanmadıklarını belirmiştilerdi. Çıplak arama uygulaması mevzuatımıza ne zaman girdi? Hangi siyasi parti döneminde, hangi siyasi partinin düzenlemesiyle girdi. İlk olarak 2016 yılında infaz yönetmeliğinde çıplak arama düzenlendi. Ve daha sonra 2020 yılında Erdoğan'ın imzasıyla detaylı bir şekilde yönetmeliğe girdi.

Çıplak arama vicdan dışıdır, ahlak dışıdır, meşru değildir. Madem çıplak arama yok neden İnfaz Yasasına hüküm eklediniz?

Çıplak arama tartışmaları yürürken AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, kendisinin avukat ve insan hakları savunucusu olduğunu iddia ediyor; Insan hakları savunucusu mu bilmiyorum ama avukat olduğunu biliyorum; kendisine bir kez daha sesleniyorum: Dilek Hatipoğlu ile Van T tipi Cezaevinde bu sabah görüştüm. Gözündeki morluk, dizlerindeki morluklar, bacaklarındaki çürükler hala duruyor. Avukatlık yeminine bağlı olarak Özlem Zengin'in derhal Dilek Hatipoğlu'nu ziyaret etmesi ve çıplak aramanın olup olmadığını bizzat yerinde görmesini istiyorum. Çıplak arama vardır, Türkiye cezaevlerinde uygulanıyor ve bunun son mağduru da Dilek Hatipoğlu'dur.

'CEZAEVİ YÖNETİMİ HATİPOĞLU HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATTI'

Cezaevi yönetimi dalga geçercesine Hatipoğlu hakkında soruşturma başlattı

Dilek Hatipoğlu ile yaptığımız görüşmede aynı zamanda vertigo ve bursit hastalığı taşıdığını belirmiştir. Her iki hastalık da kişinin dengesini sağlayabilmede güçlük yaratıyor, ayakta kalmasını ve yürümesini de engelleyebiliyor. Bugün cezaevi ikinci müdürü ile yaptığımız görüşmede Dilek Hatipoğlu 3 gardiyanı darp ettiği için hakkında soruşturma başlatıldığını, dalga geçercesine söyledi.

Adalet Bakanı bu açıklamamızı suç duyurusu olarak kabul etmelidir.

Hem içeride hem dışarıda hukuk dışı uygulamalar ve hak ihlalleri tüm hızıyla devam ediyor. Bu uygulamalara karşı mücadele eden cesur avukatlar ve STK’ler de var. Elbette onlar da cezaevinde Dilek Hatipoğlu’nu ziyaret edip raporlarını kamuoyuyla paylaşacaklar.

İMRALI TECRİDİ

Biliyorsunuz, cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemleri var. Dilek Hatipoğlu maruz kaldığı çıplak arama işkencesi ve daha nice hak ihlallerinin yaşanıyor olmasının bir sonucudur bu açlık grevleri. Bu uygulamaların derhal sona erdirilmesi ve mahpusların taleplerini kabul edilerek cezaevlerinin işkence yuvası olmaktan çıkarılması gerekir. İmralı Cezaevi'nde 22 yıldır devam eden tecrit sistemi cezaevinde bulunun bütün mahpuslar açısından bir tehdit durumu oluşturuyor.

Bu sebeple açlık grevindeki mahpusların talebi olan Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması da gerekir. Cezaevlerindeki sorunların neden olduğu zemin İmralı ada hapishanesindeki tecrittir.  Daha fazla acı yaşanmadan Türkiye'nin insan hakları karnesine olumsuz not düşülmeden hükümeti güvenlikçi politikalarından, ülkenin güvenliği adı altında geliştirildiği bu eziyet uygulamalarından vazgeçmeye çağırıyoruz."