DEM Parti'den ‘İBB operasyonu’ tepkisi: Siyasi acizlik, derhal vazgeçilmeli

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, İBB’ye yönelik operasyona ve gözaltı görüntülerine ilişkin yaptığı açıklamada “siyasi acizlik” tepkisinde bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) hedef alan 5. dalga operasyonda tutuklanan CHP’li 5 belediye başkanı olmak üzere 38 kişi adliyeye sevk edilirken sıraya dizilerek görüntülenmişti. Bu tutuklamalara ve muameleye yoğun tepkiler var.  

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, siyasetçilerin tek sıra halinde otobüslere bindirildiği görüntüleri kınadı.  

SİYASİ ACİZLİK VE HUKUKSUZLUK GÖSTERGESİ

Tuncer Bakırhan, X hesabında “12 Eylül yargılamaları ve KCK siyasi soykırım operasyonlarını” andırdığını belirtirken, görüntüleri "siyasi acizlik ve hukuksuzluğun göstergesi" olarak tanımladı.  

Kürt siyasetçilere dönük "KCK" operasyonları sırasında ortaya çıkan görüntüler ve 12 Eylül yargılamalarından fotoğrafları paylaşarak paralellik kuran Bakırhan, şunları yazdı: 

YARGININ SİYASALLAŞMASI BÜYÜK TEHDİT

"Biz haksızlık, hukuksuzluk kime yapılırsa yapılsın karşısında durmaya devam edeceğiz. Siyasi tarihimiz haksızlıklara karşı durmanın tarihidir. Tarihin doğru tarafı; o ya da bu partinin yanında yer almak değildir. Tarihin doğru tarafında yer almak hukukun, demokrasinin, barışın yanında tavizsiz şekilde yer almaktır. Bizim yerimiz de yurdumuz da barış, demokrasi ve hukuktur. Yargının siyasallaşması bu ülke için büyük bir tehdittir. Bundan vazgeçilmelidir. Siyasete dönük yargı sopası artık son bulmalıdır.”

DERHAL VAZGEÇİLMELİ 

Tülay Hatimoğulları da  "ucuz bir siyasi propaganda" diyerek şunları ifade etti:

"Yıllar önce, 12 Eylül yargılamalarında ve KCK adı altında yürütülen operasyonlarda da benzer görüntülere ve propaganda çabalarına tanıklık etmiştik. Bu tür uygulamaların toplumsal barışa verdiği zararları hep birlikte yaşadık. Siyasi operasyonlar ve propaganda girişimleri, Türkiye’nin barış, demokrasi ve hukuk arayışına ciddi biçimde gölge düşürmektedir. Bu uygulamalardan derhal vazgeçilmeli ve siyaset üzerindeki yargı baskısı sona erdirilmelidir.”