Demir: İstanbul’da taban ortaklaştı

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir, seçilmiş olan bir adayın hakkının gaspı, vatandaşın verdiği oyun geçersiz sayılması haksızlığına karşı tabanda ortaklaşıldığını söyledi.

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir, İstanbul’da yapılan hak gaspının ardından AKP-MHP’nin yükleneceğini bildikleri için 23 Haziran’da, 31 Mart’tan farklı olarak direkt olarak CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu işaret ettiklerini belirtti.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart’ta yerel seçimlerini İstanbul’da kaybeden AKP-MHP iktidarının istediği doğrultusunda yenilenmesine karar verdi. Yenilenen seçim 23 Haziran’da yapıldı ve Ekrem İmamoğlu yüzde 54,03’le kazandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP), her iki seçimde de aday göstermeyerek İmamoğlu’nu destekledi. Seçim sonuçları hala Türkiye’nin en çok konuşulan meselesi olarak güncelliğini koruyor. Seçim sonuçlarını ve HDP’nin tutumunu HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir ile konuştuk.

İmamoğlu, 31 Mart’ta 13 bin küsür oyla kazanmıştı, ancak 23 Haziran bu 800 bini geçti. Sizce bu farkın temel nedeni nedir?

Seçilmiş olan bir adayın hakkının gaspı, ardından vatandaşın verdiği oyun geçersiz sayılması ciddi bir haksızlıktı. Toplum genelinde de bu haksızlık çeşitli şekillerde dile getirildi. Dolayısıyla yenilen seçimde de vatandaş, büyük bir hezimet yaşattı. Burada iktidarın iradesini yok sayışına karşı vatandaşın verdiği bir cevap var. Haksızlığa karşı tabanda ortaklaşan demokrasi ittifakının da sonucudur bu fark. İnsanlar, bu haksızlık karşısında iradelerini net olarak sergiledi.

HDP, 23 Haziran’da bütün etkinlik ve açıklamalarında İmamoğlu’nu destekleyeceğini söyledi. 31 Mart’tan farklı olarak direkt işaret etti. Niçin?

Başından beri demokrasiden yana olduğumuzu söyleyip çizgimizi belirledik. Biz kendi stratejimizin politik önemini seçmenlerimize anlattık. Neden böyle bir karar aldığımızı, bu kararın temelinde yatan gerekçelerimizi izah etti. Ancak 31 Mart seçiminin iptal edilmesi, yok sayılması HDP’nin 23 Haziran seçimine giderken direkt adayı işaret etmesini gerekli kıldı. Adresi çok net bir şekilde göstererek yapmalıydık, çünkü iktidarın tüm gücüyle asılacağını biliyorduk. Tutum, çok daha net ve açık olmalıydı. Seçmenimizin kafasında herhangi bir soru işaretine yer bırakmamalıydık.

İmamoğlu’nun kazanmasında HDP payını nasıl üstleniyor?

HDP’nin bu seçimdeki kararlılığı çok önemliydi. 31 Mart seçiminde de HDP aday çıkarmayarak iktidara kaybettirmek üzerinden bir strateji belirledi. HDP, genel merkezi, İstanbul İl Örgütü ve vekilleri ile birlikte kendi adayı varmış gibi bir çalışma yürüttü. Hem kendi seçmenimize gittik hem de etrafımızdaki kamuoyuna, neden sandığa gidilmesi gerektiğini anlattık. Sadece sandığa gitmek konusunda değil, ayrıca seçmeni sandığa taşıyarak da sandığa gitmesini sağladık. HDP’nin stratejisinin etkisi bu iki seçimde de etkiliydi. HDP sahada da yer alarak sonucun değişmesinde etkili olan en önemli, en belirleyici aktördür.

İmamoğlu, kazandığını açıkladığı konuşmasında HDP’lilere de teşekkür etti, ancak diğerleriyle aynı cümlede sıralaması yeterli miydi?

HDP seçmenine teşekkür ederken ardından MHP ve İYİ Parti’nin söylenmiş olması seçmenimizde bir kırgınlık yaratmış olabilir ama sonuçta İmamoğlu, CHP’nin adayı, ancak merkez sağı da ifade eden bir kimlik. Dolayısıyla toplumun bütün kesimlerini kapsadığını söylüyor. Buradan da baktığımızda halkımız bunu çok önemsememiştir. Önemli olan İstanbullulara eşit davranmasıdır.

Bundan sonra nasıl bir tutum alacaksınız?

İmamoğlu’nu destekleyen ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı olmasını sağlayan bütün demokrasi güçlerinin de doğru bir perspektifle çalışmalarını yürütmeleri gerekiyor. Bizim için asıl şimdi başladı. Vaatlerin denetlenmesi ve halkın taleplerinin hayata geçirilmesi noktasında yönlendirmeleri yapacağız. Bu iş sadece bir kimliğe, bir bireye bırakılabilecek bir durum değil. Yılladır ciddi anlamda yara almış bir toplum var. Rant, kent yıkımı politikaları yürütülmüş İstanbul’da. Buna karşı biz muhalif olmaya, halkın yararını gözetmeye devam edeceğiz.